İzmir Büyükşehir davasının altıncı gününde savunmalara devam edildi

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen yolsuzluk operasyonuyla ilgili davaya devam edildi. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, suç örgütü elebaşı olduğu iddiasıyla yargılanan bir numaralı sanık Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tutuklu ve tutuksuz yargılanan sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Duruşmanın altıncı gününün ilk oturumu, tutuksuz sanıklardan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serpil Baran'ın savunmasıyla başladı. Suç örgütü iddialarını kabul etmeyerek Büyükşehir'in kanuni bir örgüt olduğunu söyleyen Baran, hakkındaki suçlamaları reddederek, "Ben organizasyon şemasında genel sekreter yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Örgüte üye olma suçunu reddediyorum. Ben haksız kazanç elde etmedim." dedi. Savunmasını tamamlayan Serpil Baran'a, mahkeme heyeti tarafından tarafından Hakan Say'ı tanıyıp tanımadığı soruldu. Genel Sekreter Yardımcısı Baran, Hakan Say'ın belediye ihalelerini alması sebebiyle ödeme emirlerinin önüne geldiğini ancak görüşmelerinin olmadığını söyledi. Mahkemede üye hakim, soruşturma aşamasında elde edilen ses kayıtlarında, organizasyon firması sahibi tutuklu sanık Hakan Say'ın, tutuksuz sanıklardan Cengiz Başkurt'la yaptığı konuşmada Serpil Baran'dan duyduğu rahatsızlık sebebiyle Başkan Kocaoğlu'dan randevu almaya çalıştığı, Hakan Say'ın, Pervin Şenel Genç ile yaptığı başka bir görüşme sırasında, "19 Mayıs, Serpil Baran'ın başını yakar." şeklinde ifadelerinin olduğu soruldu. Baran, "Kendi aralarındaki görüşme hakkında yorum yapmam doğru değil." cevabını vererek savunmasını tamamladı. Kültür Müdürlüğü çalışanı Cengiz Başkurt da savunmasında, örgüt üyeliği ve 6. Balkan Halk Dansları Festivali ihalesiyle ilgili gizli bilgileri aktardığı iddialarını kabul etmedi. Erol Çoban ve Alaattin Eraslan arasında geçen konuşmaların ses kayıtlarında, "Hakan Say'ın Cengiz Başkurt sayesinde belediyeden çok sayıda ihale aldığı" sözleri için Başkurt, "Boş gevezelikten başka bir şey değil." dedi. Hakim, görüşme kayıtlarında, "Hakan Say bazı sıkıntılardan bahsediyor. Ayrıca, 'Başkanla görüşmem gerek,' diyor. Sonra da, 'Serpil Baran ve ekibi, 19 Mayıs ile ilgili bir şeyler karıştırıyorlar.' diyor. Sen de 'Evet.' diyorsun. Hakan Say'ı, Özel Kalem Müdürü Levent İşler'e yönlendiriyorsun. Onun sıkıntısını sen de biliyorsun. Problemleri anlatıyor ve sen de onaylıyorsun. Tüm bunları teyit ediyorsun. Bunlar neyi kapsıyor, anlat." dedi. Bunun üzerine Başkurt, "Hakan Say, ciddi bir rahatsızlık içindeydi. 'Ortalıkta konuşma' diyerek yol gösteriyordum. Kendi sıkıntılarını bildiğim için amacım, sağlıklı görüşmeler yapmasını sağlamaktı. Burada kanuna aykırı hiçbir şey yok. Yapılan görüşme, sadece dertleşme ve onu dinleme amacı taşımaktadır. Hakan Say, kendi eşi ile birlikte bana ve kansere yakalanan eşime destek oldular. Ne zaman bir sıkıntım ve problemim olsa yardımcı olmaya çalışırdı. Belediyede 12 yıldır çalışıyorum. Bu zamana kadar yanlış olduğunu düşündükleri hiçbir işi bize yaptırmadılar." dedi. Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Murat Özel de kanunsuz iş yapmadıklarını söyleyerek suçlamaları kabul etmedi.