Faili meçhullerde zamanaşımı işlemesin
Faili Meçhuller ve Kayıplar Çalıştayı'nda, 1991 ve öncesinde işlenen cinayetlerin 'zamanaşımına' uğraması tehlikesine dikkat çekilerek, bu tür suçların zamanaşımı kapsamında olmaması gerektiği dile getirildi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-09 16:33:56
Bianet'in haberine göre, Çalıştay, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, akademisyenler, mağdur aileleri ve siyasetçilerin katılımıyla Diyarbakır'da 7-8 Nisan'da yapıldı.
Çalıştay öncesi konuşan DTK Eş Genel Başkanı Ahmet Türk, "Tartışarak, sorunlar üzerinde yoğunlaşarak, kayıpları, faili meçhul cinayetleri, toplumu halkımızın gündemine taşıyarak yeniden demokratik bir geleceği kurma şansını yaratabiliriz" dedi.
Sonuç bildirgesinde de kayıpların soruşturulması konusunda "zamanaşımı" tehlikesi vurgulandı:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında ve bu konuda çalışma yürüten uluslararası kuruluşların raporlarına göre, Türkiye'de kayıpların açığa çıkarılması için etkin, şeffaf ve bağımsız soruşturma yürütülmüyor."
"Eski Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) zamanaşımı süresi 20 yıl. 1991 ve önceki yıllarda gerçekleşen faili meçhul cinayet, zorla kaybetme gibi ağır insan hakları ihlalleri, 2011'den itibaren zamanaşımına uğrama riskiyle karşı karşıya."
Çalıştayda, "mevcut hukuk sistemine egemen olan ve faillere dokunulmazlık ve cesaret veren cezasızlık olgusu, zamanaşımı sorunu, etkin ve hızlı soruşturmanın yokluğu gibi adaletin önündeki engeller kaldırılmalı" denildi.
Ayrıca, yüzleşmenin gerçekleşebilmesi için Hakikat ve Adalet Komisyonu'nun kurulması gerektiği ifade edildi.
DEVLETİN ARŞİVLERİ AÇILSIN
Sonuç bildirgesinde, şu talepler yer aldı:
* Birleşmiş Milletler (BM) Kayıplar Sözleşmesi hiçbir çekince koyulmadan kabul edilmeli. Sözleşmenin gerekleri yerine getirilerek, sözleşmede belirtilen komitenin yetkileri tanınmalı.
* Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) taraf olunmalı ve UCM'nin yargı yetkisi tanınmalı.
* Silahlı çatışma hukukunda uygulanan Cenevre Sözleşmeleri ek protokolleri onaylanmalı.
* İşkence ve kötü muamele, faili meçhul cinayetler ve kaybetme gibi yaşam hakkı ihlallerinde "zamanaşımı" uygulanmamalı, bu konudaki AİHM kararlarına uyulmalı ve mevcut yasalardaki bu konularla ilgili zamanaşımı hükümleri kaldırılmalı.
* TBMM'de bu tür yaşam hakkı ihlallerini araştırmak üzere "araştırma komisyonu" oluşturulmalı.
* Toplu mezarların açılması işlemlerinde BM tarafından kabul edilmiş olan Minnesota Otopsi Protokolü'nün uygulanmalı.
* Toplu mezar açma ve kanıt toplama, kimliklendirme gibi bütün süreçler başta kayıp yakınları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kişi ve kurumların denetim ve gözetimine açık olmalı.
* Başta Adalet ve İçişleri Bakanlıkları olmak üzere ilgili devlet birimleri kayıplar ve faili meçhul cinayetler hakkında sağlıklı veri ve bilgi akışı sağlamalı ve arşivlerini kamuoyuyla paylaşmalı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara