Eroğlu: Rum-Yunan ayak oyunları usandırdı

Eroğlu, Ban'dan, Rumların ''hayır''ına göre değil, Türk tarafının samimi tutumuna göre karar vermesini beklediklerini söyledi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun davetlisi olarak gittiği Cidde'de temaslarını tamamlayan Eroğlu, İstanbul üzerinden KKTC'ye döndü. Eroğlu'nu Ercan havalaanında KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer ile bazı bakanlarla, askeri ve sivil yetkililer karşıladı.

Havaalanında yaptığı açıklamada Cidde temaslarını değerlendiren Eroğlu, ilk kez bir KKTC Cumhurbaşkanı'nın Cidde'yi ziyaret ettiğini, 3 günlük temaslarından çok memnun olduğunu ve kutsal mekan Mekke'yi de ziyaret etme imkanı bulduğunu belirtti.
''İlk defa, bu kadar önemli işadamının KKTC ile ilgilendiğini gördüğünü'' ifade eden Eroğlu, İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu'nun KKTC'ye verdiği önemi ve gelmiş geçmiş İİT Genel Sekreterleri arasında son derece etkili bir genel sekreter olduğunu gördüklerini aktardı.

İhsanoğlu'nun, 12 Nisan'da KKTC'de yapılacak ''Yatırım Forumu'' toplantısına da katılacağını açıklayan Eroğlu, bu toplantıdan sonra, Ciddeli ve Suudi Arabistanlı işadamlarına KKTC'de değişik alanlarda yatırım imkanının yaratılacağını düşündüğünü, bu fırsatı çok iyi değerlendirmek gerektiğini söyledi.

40 SENE DAHA RUMLARI MÜZAKERE MASASINDA BEKLEYECEK DEĞİLİZ

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Cidde temaslarına Rumların tepkisi ve Yunanistan Başbakanı Lukas Papadimos'un Rum kesimini ziyaretinde, Kıbrıs konusunda ''dörtlü veya beşli konferansa karşı olduğu'' yönündeki açıklaması hatırlatılarak değerlendirmesi sorulunca, ''Cidde'deki temaslarımdan memnun olarak dönmüş bulunuyorum'' dedi.

Eroğlu, İİT Genel Sekreteri, İslam Kalkınma Bankası Başkanı ve iş çevreleri ile temaslarından çok memnun olduğunu, samimi ilgi gösterildiğini, KKTC'ye gerçekten yardımcı olma düşüncesi ile görüş ve davranışların ortaya konduğunu ifade etti.

Yunanistan'ın, kendilerinin istediği manada bir beşli zirveye karşı çıkmasını yadırgamadığını belirten Eroğlu, şöyle konuştu:

''Bugüne kadar, bizi anlaşmaya götürecek her olayı reddeden, ortaya çıkan anlaşma metinlerini bazen müzakere masasından kaçarak, bazen de referandumda reddederek uzlaşmazlıkları sürdüren bunlar. Bu noktada da anlayışlı davranacaklarını zaten beklemiyordum. Biz her şeyi Rumların 'hayır' deyişine göre planlayacak değiliz. Elbette Kıbrıs'ta anlaşma isteyen taraf biziz ama anlaşma olsun da nasıl olursa olsun düşüncesi içerisinde değiliz veya 40 sene daha Rumları müzakere masasında bekleyecek değiliz. 50 yıla yakın bir süreden beri müzakerelere devam ediyor, ortaya çıkan anlaşmalar reddediliyor. Çünkü, Genel Sekreter'in yapması muhtemel bir çağrıyı peşinen önlemek için beyanatlar veriyorlar. Gerek Rum tarafının gerek Yunanistan'ın bu ayak oyunlarından biz usandığımız gibi dünyada usanmıştır. Genel Sekreter herhalde bu durumu, bu beyanatları ve çağrı yaparsa, katılıp katılmayacaklarını gördükten sonra bir değerlendirme yapacaktır.

Sayın Genel Sekreter'den bizim beklentimiz; değerlendirmesini Rumların 'hayır'ına göre değil, Kıbrıs'ta gerçek manada bir anlaşma isteyen Türk tarafının bugüne kadar ortaya koyduğu samimi davranıştan dolayı değerlendirmesi ve ona göre bir karar vermesi beklentisi içerisindyiz.''