Dolar

34,8642

Euro

36,6029

Altın

3.039,20

Bist

10.058,47

Prof. Dr. İdriz: Suriye'deki zulüm babadan oğula devam ediyor

Suriye'de Esed rejiminin muhalifler üzerinde yaptığı baskılar, yıllar önce Hafız Esed'in ülkenin başındayken yaptığı katliam ve hukuksuzlukları hatırlatıyor. Yaşanan gelişmeler, özellikle 1982 yılında binlerce insanın hayatını kaybettiği ve adeta hap

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-05 06:42:44

Prof. Dr. İdriz: Suriye'deki zulüm babadan oğula devam ediyor
Suriye'de Esed rejiminin muhalifler üzerinde yaptığı baskılar, yıllar önce Hafız Esed'in ülkenin başındayken yaptığı katliam ve hukuksuzlukları hatırlatıyor. Yaşanan gelişmeler, özellikle 1982 yılında binlerce insanın hayatını kaybettiği ve adeta hapishanelerde çürüdüğü Hama katliamının da izlerini taşıyor. Gazikent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut İdriz, Suriye'de birçok insanın suçsuz bir şekilde hapishanelerde çürüdüğünü kaydediyor.

Şam'da bulunan El Furkan Enstitüsü'nde Yüksek İslam eğitimi alan ve 7 yıl boyunca Suriye'de kalan Prof. İdriz, zulme şahit olduğunu anlatıyor. İdriz, "Zaten, Hama'daki katliamın ardından insanların Esed rejimine karşı duyduğu kin ve nefret kendisini belli ediyor ve bugünlerin sinyalini veriyordu. Babanın hukuksuz uygulamaları şimdi de devam ediyor. Tutuklamalarda değişen hiçbir şey yok." diye konuşuyor.

"ÇOCUKLAR, ESED REJİMİNE KARŞI EĞİTİLİYOR"

Prof. Dr. İdriz, 1987 ve 1994 yılları arasında eğitim amaçlı bulunduğu Suriye'deki zulmün izlerini yakından gören bir isim. Hafız Esed döneminde askeri savunma ve istihbaratın en önemli 2 yatırım unsuru olduğunu anlatan İdriz, bu yüzden o yıllarda rejimle ilgili korkudan hiçbirşey söylenemediğine vurgu yapıyor. Hama'da yapılan ve binlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamın aslında, Suriyelilerin Esed rejimine duyduğu kin ve nefreti daha da açığa çıkardığını savunan İdriz, çocukların Esed rejimine karşı eğitildiğini savunarak, bunun sebeplerini şu şekilde aktarıyor: "1982 Hama olaylarında yetim kalan çocukların bazılarını ziyaret etmiştim. Ailelerde Esed rejimine karşı öyle bir kin vardı ki; anne çocuklarını büyütüyor baba ölmüş mü ,nerede, hapiste mi çürümüş, haberi yok. Çocuklar, Esed rejimine karşı eğitiliyor. Daha sonra 1993'te Hafız Esed bir af çıkardı. 26 yaşında aftan yararlanan bir genci ziyaret ettim. 14 yaşında hapise atılmış ve 26 yaşında hapisten çıkarılıyor. 'Bana anlatır mısın, neden hapise düştün?' dedim. Bana 'Okuldan gelmiş, yan komşuya futbol oynamaya gitmiştim. Bir baktık asker ve istihbarattan bir grup geldi. Bütün aileyi götürmüşken beni de götürdüler.'dedi. Bu masum çocuğun 11 yılı aşkın hapiste çürümesi beni şaşırtmıştı. Bu çok ilginç bir olay."

"İRAN VE SURİYE, ÇÖZÜM PAKETİNİ BİRLİKTE ELE ALMALI"

Suriye'de babadan oğula geçen rejimin aynı tutuklamalarının şuan da gerçekleştirdiğini ve bu hukuksuzlukları artırarak devam ettirip insanlara kan kusturduğunu anlatan İdriz, sorunun çözümü için anahtar rolün Türkiye ve İran'da olduğunun altını çiziyor. Arap Ligi ve Birleşmiş Milletler (BM)'nin çağrılarının sonuçsuz kaldığını hatırlatan İdriz, "İki ülke çözüm için birlikte hareket etmeli. Şunu da unutulmamalıdır ki, İran ile Suriye'nin arasındaki bağlar sarsılmaz. Bunun hem maddi hem de manevi sebepleri var. Aynı şey aslında Türkiye için de geçerli. Ortak kültüre sahip iki ülke söz konusu. Türkiye'nin problemi de ülkeyle değil, mevcut diktatör rejimle. Bölgedeki iki güçlü ülke İran ve Suriye, çözüm paketini birlikte ele almalı. Rusya'da burada devre dışı kalmalı. Çözüm paketinde de çok partili sistem ilk sırayı almalı. Bununla birlikte Esed rejiminin bürokrasisi bulundukları görevlerden ayrılmalı. Eğer, iki ülke bir araya gelip ortak olarak çözüm için birşeyler sunmazsa, durum daha da kötüye gidecek." değerlendirmesinde bulunuyor.
SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara