Mısır'da Müslüman Kardeşler yol ayırımında
Sürpriz bir manevrayla Hayrat Şatır'ı cumhurbaşkanlığı için aday gösteren Müslüman Kardeşler, Mısır'da gündemin birinci maddesi olmayı sürdürüyor. Siyasi gruplardan cumhurbaşkanlığı adaylarına, basından sivil toplum örgütlerine ülkenin önde gelen akt
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-05 10:20:28
Hareketin teorisyeni ve en önemli finansörlerinden biri olarak gösterilen çiçeği burnunda cumhurbaşkanlığı adayı Şatır ısrarla basının karşısına çıkmamaya çalışırken, hareket içinden farklı isimler ise ordu ile yaşanan gerginlik ve mevcut siyasi şartların kendilerini bu yönde bir adım atmaya ittiğini belirtiyor.
Mübarek rejiminin devrilmesinden hemen sonra hareketin kamuoyunda büyük yankı uyandıran ilk ciddi çıkışı Hürriyet ve Adalet Partisi'ni kurmak oldu. Bu çıkış parti içinde var olduğu tahmin edilen tartışmaları da gün yüzüne çıkardı. Bir grup hareketin sadece dini bir organizasyon olarak kalmasını isterken diğer bir grup ise yıllardır içinde oldukları siyasetten uzak kalamayacaklarını savundu.
Partileşme süreci devam ederken, başını gençlerin çektiği bir grup hareketin eski tüfek liderler tarafından yönetilmesine karşı çıkarak toplantılar düzenledi. Toplantılarda Muhammed Habib ve Abdul Munim Ebul Futuh gibi yenilikçi kanadı temsil eden isimlerin hareketin 'polit büro'su olarak adlandırılan İrşad Heyeti'ne alınmaması da protesto edildi.
Ancak tüm bu çıkışlar güçlü bir yapılanması bulunan hareket üzerinde cılız bir etki meydana getirdi. Harekete karşı bayrak kaldıran Habib, Ebul Futuh ve İbrahim Zafarani gibi isimler yollarına farklı siyasi şemsiyeler altında devam etmek zorunda kaldılar. Ülke seçim sath-ı mailine girdiğinde büyük bir oy oranına kavuşacağına kesin gözüyle bakılan hareket tüm kesimleri kucaklayan mesajlar vermeye başladı.
Tek başına mecliste çoğunluk oluşturmamak için 40'tan fazla parti ile birlikte Demokrasi Bloku'nu oluşturdu. Kendisinin de sandalye sayısının yüzde 30'u kadar aday göstereceğini duyurdu. Fakat seçimler yaklaştıkça pazarlıklar kızıştı ve Vefd, Tagammu, Ghad gibi ülkenin köklü liberal partileri Blok'u terk etti. Müslüman Kardeşler, birkaç küçük parti ile sürdürdüğü ittifakla Halk Meclisi seçimlerinde sandalyelerin yüzde 47'sini elde etti. Katılımın çok düşük olduğu Şura Meclisi seçimlerinde ise bu oran yüzde 60'lara yaklaştı.
Ancak seçimlere damgasını vuracağı tahmin edilen Müslüman Kardeşlerden çok Selefilerin tüm öngörüleri boşa çıkararak sandalyelerin dörtte birini elde etmeleri Mısır'da ve dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Her iki grubun parlamentonun dörtte üçünü ele geçirmesi daha önce orduya karşı bayrak açan liberal ve sol grupların hedefine Müslüman Kardeşler ve Selefileri koydu. Devrimden hemen sonra her iki grubun meydanlardan çekilmesi bu gruplar tarafından Ordu-Müslüman Kardeşler ittifakı şeklinde yorumlanmaya başladı.
Müslüman Kardeşlerle diğer grupları kopma noktasına getiren ise anayasa hazırlık süreci ve cumhurbaşkanlığı adaylığı oldu. Ordu tarafından kararlaştırılan 100 kişilik Anayasa Komisyonu üyelerinin üçte ikisinin İslami kimliği ön planda olan parlamenter, akademisyen ve kanaat önderlerinden oluşması Hristiyan, liberal ve sol grupların protestosuna sebep oldu. Belli bir düşüncede olan insanların hazırlayacağı anayasanın tüm Mısır halkına hitap etmeyeceğini öne süren bu gruplara Ezher de destek verince Müslüman Kardeşler geri adım atmak zorunda kaldı. Ordu ile gizli bir mücadele içinde bulunan Müslüman Kardeşler kendilerinden olan 10 üyenin doldurduğu sandalyeleri terk etmeye hazır olduğunu duyurdu. Fakat bu son çıkışın tansiyonu düşürüp düşürmeyeceği belli değil.
Hareketi hedefe koyan son ve belki de en ses getiren eylem Şatır'ın cumhurbaşkanlığı için aday gösterilmesi oldu. Aylardır bu koltuk için aday göstermeyeceğini tekrarlayan hareketin ani bir dönüş yapması Müslüman Kardeşlere yönelik 'güvenilirlik' tartışması başlattı. Hareketin bu yönde bir karar almasında Ebul Futuh gibi isimlerin yol açacağı parçalanmayı engelleme çabalarının öncelikli sebep olduğu belirtiliyor.
Halk arasında çok fazla tanınmayan Şatır'ın önceki gün Selefi din adamlarının ağırlıklı olduğu Haklar ve Reform Hukuk Komisyonu üyeleriyle yaptığı görüşmede anayasanın din esaslarına göre yeniden belirleneceğini söylediğine dair iddiaların anayasa çalışmalarını daha da zorlaştıracağı öne sürülüyor.
Komisyonun Facebook sayfasında yer alan açıklamasında görüşmenin ağırlıklı konusunu "devletin şekli ve Şeriat'ın uygulanması"nın oluşturduğu öne sürüldü. Açıklamada Şatır'ın bu amaca ulaşılması için din adamlarından oluşacak bir grubun parlamentoya yardım edeceğini söylediği de iddia edildi.
Şatır'ın cumhurbaşkanlığı adaylarından Selefi din adamı Hazım Salah Ebu İsmail'in halk arasında hızla yükselen popülaritesinden rahatsız olduğu ve görüşmenin Selefilerin desteğini sağlama amaçlı olduğu belirtiliyor. Hareket 2007 yılında benzer bir platform oluşturulmasını önermiş, ancak gelen tepkiler üzerine bu önerisinden vazgeçmişti.
Ebu İsmail'in yanı sıra Müslüman Kardeşlerin oylarını parçalayabilecek diğer iki isim ise Ebul Futuh ve ünlü İslam alimi Muhammed Selim el Avva. Oylarda yaşanabilecek bir parçalanma Vefd Partisi tarafından resmen desteklenen ve diğer pek çok sol ve liberal grubun desteğini alması beklenen Arap Birliği eski Genel Sekreteri Amr Musa'nın işine yarayacak.
Tüm bu sürecin yanı sıra ABD'de düzenlenen bir konferansa katılan Müslüman Kardeşler yetkililerin Amerikan yetkilileri ve düşünce üretme kuruluşları ile görüşmeler yapması da Mısır kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Hürriyet ve Adalet Partisi dış ilişkiler komitesi üyesi Sundus Asım, "ABD ile anlayış köprüleri kurmaya başlamak için Washington'da olduklarını" söyledi. Amerikalı yetkililer daha önce de Mısır'da hareketin önde gelen isimleri ile bir araya gelmişti.
ABD'de yapılan görüşmeler, Selefilerin desteğini sağlama çabaları, cumhurbaşkanlığı için ani bir manevra ile aday gösterilmesi, anayasa hazırlık sürecinde yaşanan sürtüşmeler...Bu ve benzeri pek çok konuda Müslüman Kardeşler ciddi bir yol ayırımında bulunuyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara