İzmir Büyükşehir davasında ajan tartışması

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne düzenlenen yolsuzluk operasyonuyla ilgili davaya İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davanın üçüncü gününde iddianamenin bir numaralı sanığı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, savunmasını tamamlamasına rağmen bugün de duruşmada hazır bulundu. Kocaoğlu'nun 13 Nisan'a kadar sürecek bütün duruşmalara katılacağı öğrenildi. İzmir Adliyesi önünü duruşmanın ilk günü miting alanına döndüren bazı sendikalar ve CHP'liler, dün (4 Nisan) olduğu gibi bugün de davaya ilgi göstermedi. Duruşmanın üçüncü gününde, suç örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu sanıklardan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç savunmasını sürdürdü.

'MÜVEKKİLİM BU DAVANIN AJANI DEĞİL, SANIKTIR'

Davanın üçüncü gününe, ajan tartışması damgasını vurdu. Duruşmanın başında söz alan eski emniyet müdürü ve eski Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser'in avukatı Birol Keskin, sanık Genç'in dün yaptığı savunmasında, operasyonun sorumlusu olarak görevden alınan eski Genel Sekreter Ersu Hızır ve Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser'i göstermesine cevap verdi. Müvekkilinin hedef gösterildiğini belirten Av. Keskin, "Benim müvekkilim bu davanın ajanı değil, sanıktır." dedi. Davanın iki numaralı sanığı Genç'in, müvekkiliyle ilgili sözlerinin gazete manşetlerinde yer aldığını fakat zapta geçmediğini hatırlatan Keskin, mahkemeden Genç'e bunun sorulmasını istedi. Tutuklu sanık Genç ise konuyla ilgili ayrıntılı açıklamayı dün yaptığını söyledi.

TAPE KAYITLARI SORULDU

Mahkeme Başkanı Cahit Kargılı, Genç ile diğer sanıklardan Şirketler Koordinatörü Hilmi Özen arasında geçen Çankaya Katlı Otoparkı ihalesi ile ilgili, '"Katılım fazla olursa iptal edeceğiz." şeklindeki konuşmayı sordu. Genç, iptal yetkisinin kendisinde olmadığını, konuşmaların tamamının çözümünün yapılmadığını, bu yüzden dinleme kayıtlarına bir şey diyemeyeceğini söyledi. Başkan Kocaoğlu'nun avukatı Ercan Demir de ortam dinlemesi kayıtlarının sağlıklı olmadığını belirterek, bunun tutanağa geçirilmesini istedi. Sanık Genç'e, dinleme kayıtlarında yer alan ve Serpil Keskin'le yaptığı görüşmede, "Başkasını ihaleye sokmamak için ne yapabiliriz?" şeklindeki sözleri de soruldu. Dinlenen telefonu kendisinin kullandığı belirten Genç, "Başkanım da savunmasında söyledi. O konuşma, Kordon kıyı düzenlemesi konusudur. Zaten ortada ihale yok. Fiiliyata geçen bir durum yok. Oradaki mesele, telefon konuşması şeklinde kaldı." dedi. Projenin çok özelliği olan teknik bir iş olduğunu, sıradan birinin yapamayacağı bir iş olduğunu belirten Genç, kanunen başkasının ihaleye girmemesi için yapılacak bir şey olup olmadığını görüştüklerini iddia etti. Mahkeme, teknik takip kayıtlarında geçen 300 TL ödenmesiyle ilgili görüşmeleri hatırlatarak parayı kimin aktardığını, konuşmada ismi geçen Hakan Say'la ilgisini sordu. Büyükşehir'den kimseye nakit ödemesi yapılmadığını belirten Genç, bütün ödemelerin banka hesaplarından yapıldığını belirtti. Konunun Kültür Müdürlüğü'nün bütçesinin 1 milyon TL'den 1 milyon 300 TL'ye çıkarılması olduğunu söyledi. Mahkeme, sanık Genç'e Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenen ihaleye katılan Hakan Say'la ilgili sahte belge iddialarına da cevap vermesini istedi. İhalenin iptalinden önce yaptıkları bir konuşma olduğunu ifade eden Genç, Say'ın sürekli belediyeden alacağı olduğunu söylediğini, ihalenin hatırlamadığı bir sebepten dolayı iptal edildiğini belirtti. Avukatların talebi üzerine Mahkeme Başkanı Kargılı, Başkan Kocaoğlu'na organizatör Hakan Say'ı göstererek, tanıyıp tanımadığı sordu. Sanık Kocaoğlu, "Hakan Say'ı tanımıyorum. Hiçbir organizasyon yetkilisiyle konuşmadım, görüşmedim." diyerek Say'a, "Ben seni tanıyor muyum evladım? Hiç görüştük mü?" diye sordu. Sanık Hakan Say da Kocaoğlu'nu tanımadığını söyledi.

'OTEL ODALARINDA HİÇBİR GÖRÜŞME YAPMADIM'

Tape kayıtlarında Pervin Şenel Genç ile Serpil Keskin arasında geçen bir konuşmada otel odasında görüşme yaptığı iddiasına da cevap veren Kocaoğlu, "Özel şart olarak bir tape konuşması geçti. Bunun gizlisi saklısı yoktur. Biz Kordon sahil düzenlemesi yapacaktık. Yapılacak iş özel bir iştir, rastgele yapılamaz. Bu yüzden ünlü bir mimar olan Emre Arolat'a bu projeyi yaptırabilir miyiz diye yol yöntem aradık. Tasarım işi, özel beceri isteyen bir iştir. Yasal olarak bunu yaptırabilir miyiz diye konuştuk. 4734 sayılı yasaya göre bunun yapılamayacağını anlayarak, bu tasarım ihalesinden vazgeçtik. Otel odalarında hiçbir görüşme yapmadım." dedi.

Sanıklardan Hüseyin Çalışkan'ın avukatı Enis Dinçeroğlu, ihalelere girmek için paravan şirket kurulup kurulmadığını sordu. Soruya, Başkan Kocaoğlu'nun avukatı Ercan Demir itiraz etti. Genç, tahliye olduktan sonra namuslular ve işini bilmeyenler olarak bir birlik kurmayı düşündüklerini ifade etti. Sanık Genç'e, davayla ilgili olarak Ferda Eser'i suçlayıp suçlamadığı soruldu. Avukatlarının itirazı üzerine Genç, soruya cevap vermedi. Sanık avukatları tarafından kimseyi tehdit edip etmediği, baskı, cebir ve şiddet uygulayıp uygulamadığı sorusuna Genç, bunun huyu ve ahlâkı olmadığını belirterek savunmasını tamamladı. Daha sonra sanıklardan Hilmi Özen, Selçuk Savcı ve Hüseyin Kırmızı savunma yaptı. Savunmasını yapan sanıklar, suçsuz olduklarını belirterek tahliyelerini istedi. Sanık avukatlarının sık sık araya girmesi sebebiyle Mahkeme Başkanı Kargılı, 17-18 yıllık hakimliği döneminde bu kadar müdahale edilen bir dava görmediğini söyledi.