Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

HAK-İŞ de 12 Eylül davasında müdahil oluyor

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ Konfederasyonu'nun faaliyetlerinin Milli Güvenlik Konseyi'nin 8 nolu kararıyla durdurulduğunu hatırlatarak, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargı

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-05 08:10:26

HAK-İŞ de 12 Eylül davasında müdahil oluyor
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ Konfederasyonu'nun faaliyetlerinin Milli Güvenlik Konseyi'nin 8 nolu kararıyla durdurulduğunu hatırlatarak, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı tarihi davada müdahil olma kararı almış bulunmaktayız." dedi.

12 Eylül darbesinin mimarlarından ve bunlara ortam hazırlayanlardan, yargı önünde hesap sorulmasını olumlu bulduğunu belirten Arslan, "28 Şubat ve 27 Nisan başta olmak üzere, bütün darbe ve darbe girişimlerinin mimarlarından da yargı önünde hesap sorulmasını ve bu dönemlerde mağdur olanların mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz." diye konuştu.

        HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, 12 Eylül askeri darbesinin çalışma hayatına büyük zarar verdiği ifade etti. Arslan, yapılan anti demokratik müdahalelerde çalışanların ekonomik sosyal hak ve iş kayıplarına uğradıklarını kaydetti. Arslan, şöyle dedi:

        "1976 yılında kurulan HAK-İŞ Konfederasyonu'nun çalışmaları 12 Eylül askeri darbesiyle kesintiye uğramış, Milli Güvenlik Konseyi'nin 8 Nolu kararıyla durdurulmuştur. Bu nedenle HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 12 Eylül askeri darbesinin mimarı Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı tarihi davada müdahil olma kararı almış bulunmaktayız. HAK-İŞ Konfederasyonu, Şubat 1981'de yeniden faaliyete geçmiş, ancak 1984 yılına kadar sendikal faaliyetlere getirilen yasaklar nedeniyle HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı sendikalar zor şartlarda üye kayıt faaliyetlerini sürdürmek zorunda kalmıştır. 12 Eylül'ün çalışma hayatına en önemli yansıması da örgütlenmenin ve toplu pazarlık sisteminin önünü tıkayan 2821 sayılı Sendikalar ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt yasaları olmuştur. Bu yasaların, aradan geçen yaklaşık 30 yılda hala değiştirilememesi, darbe gibi olağanüstü dönemlerde en büyük zararı, emeği ile geçinenlerin gördüğünün kanıtıdır.

        HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 12 Eylül askeri darbesine, 28 Şubat 'Post Modern' darbesine ve 27 Nisan 'e-bildirgesine' karşı çıktık, demokrasiden yana taraf olduk. Bizler çalışanlar olarak, ancak demokratik, gelişmiş ve kalkınmış bir ülkede hakkımızı alacağımıza inanıyor, ülkemizde demokratik işleyişe yönelik karşı çıkışları, nereden gelirse gelsin tasvip etmiyor ve kınıyoruz.

        HAK-İŞ olarak, Türkiye'nin demokratikleşme yolunda attığı adımları ve yeni anayasa çalışmalarını destekliyoruz. Bu kapsamda, 12 Eylül'de halk oylamasına sunulan anayasa değişikliklerine 'Evet' dedik. Bunun sonucu olarak, 12 Eylül askeri darbesinin mimarlarından ve bunlara ortam hazırlayanlardan yargı önünde hesap sorulmasını olumlu buluyor, 28 Şubat ve 27 Nisan başta olmak üzere, bütün darbe ve darbe girişimlerinin mimarlarından da yargı önünde hesap sorulmasını ve bu dönemlerde mağdur olanların mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz."
SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara