Saadet'te akl-ı selime davet
Oğuzhan Asiltürk'ün kendisini Milli Görüş lideri ilan etmesiyle başlayan ve 'Erbakan'ın çocukları cihat paralarını zimmetine geçirdi' sözüyle doruğa çıkan parti içi rahatsızlık; GİK ve il başkanlarının sert bir bildiri yayınlamasına neden oldu.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-03 09:24:43
Sözcülüğünü parti eski Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ’ın yaptığı grubun hazırladığı bildiri partinin Genel İdare Kurulu toplantısında okunarak, parti yönetimine iletildi. Genel İdare Kurulu üyeleri ile il başkanlarının çoğunluğu tarafından imzalanan bildirinin, partinin tabanından da destek gördüğü bildirildi.
YİK İŞLEVSİZ HALE GELDİ, ASİLTÜRK TEK ADAM OLDU
Bildiride, Yüksek İstişare Kurulu’nun farklı gerekçelerle aylardır toplanamadığını ve işlevsiz hale geldiği belirtilerek şöyle denildi:
"Erbakan’ın dava arkadaşları, aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle aylardır Yüksek İstişare Kurulu çatısı altında toplanamıyor. İşlevsiz, toplanamayan, karar alamayan, tek adam merkezli Yüksek İstişare Kurulu istifa etmeli."
Partide tek adamlığa soyunan kişinin Oğuzhan Asiltürk olduğu iddia edilen bildiride, Fatih Erbakan’ın yanı sıra partinin ağabeyleri konumundaki Şevket Kazan, Temel Karamollaoğlu, Yasin Hatipoğlu, Ahmet Tekdal, Recai Kutan gibi eski yöneticilerden oluşan Yüksek İstişare Kurulu üyeleri de eleştirildi.
7 MADDELİK BİLDİRİ
Milli Görüş camiasinda son yaşanan gelişmeler üzerine, mevcut gelinen durumdan rahatsız olan, camianın geleceği ve sorunların daha fazla büyümemesi için, genel idare kurulu üyesi ve il başkanlarından olusan bir heyet tarafından hazırlandığı dile getirilen ve 7 maddeden oluşan bildiride şu görüşlere yer verildi:
"Bilindiği üzere Necmettin Erbakan hocamızın vefatından bu yana camiamızı derinden üzen ve gönül dünyamızı yaralayan gelişmeler yaşamaktayız.
-Davamızın kuruluş gayesine, geleneklerine ve hedeflerine uygun olarak, teşkilatlarımızın birlik ve beraberliğini güçlendirmeye yönelik dostane ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamak, tavsiye mahiyetinde önerilerde bulunmak ve alınacak stratejik kararlarda abilik görevini yerine getirmesi gereken YİK, gelinen nokta itibariyle işlevsiz hale gelmiştir. Mevcut haliyle YİK, toplanamayan, karar alamayan ve sadece tek adam merkezli uygulamaların yapıldığı bir yapıya dönüşmüştür.
-Merhum hocamızın camiamıza emaneti olan ailesine yönelik olumsuz hareketler sergilenmiş ve aile içi problemler yaşanmasına sebebiyet verecek tavır ve davranışlarda bulunulmuştur. Bu durum camiamız içerisinde yeni bir tarafgirliğin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Tarafların meselelerin çözümüne yönelik adım atmaktan ziyade, daha da derinleşmesine yönelik adımları ve bu durumun medyaya yansıması maalesef kamuoyu nezdinde merhum hocamızı zan altında bırakmış, teşkilatlarımızda ise büyük bir huzursuzluğa, heyecan eksikliğine ve atalete neden olmuştur.
-Bu süreçte genel merkez tarafından, kırk yıllık geleneğimize uygun olmayan, camiamızın kabullenemediği ve sahiplenemediği bazı söylem ve faaliyetler gerçekleştirilmiştir.
-Teşkilatta yapılan atama ve değişiklikler sürecin nazikliği ve hassasiyeti dikkate alınmadan ve aceleci bir şekilde gerçekleştirilmiştir.
-Mahrem mevzuların uygun olmayan ortamlarda, basın önünde ve provoke edilmeye açık bir şekilde dile getirilmesi, camiamız içerisinde fitne ortamının oluşmasına sebebiyet vermiş, teşkilat mensuplarımızı arazi çalışmalarında zor durumda bırakmıştır.
-Yaşanan bu gelişmeler neticesinde hareketimiz dışa dönük faaliyetlerden ziyade, içe dönük ve yıpratıcı bir yapıya dönüşmüştür.
-Bütün bu menfi durumlar karşısında Genel Merkezimiz, sanki yapılacak her şey yapılmış gibi davranarak, olumsuzlukların daha da içinden çıkılmaz bir hale bürünmesine sebebiyet vermektedir."
AKL-I SELİM’E DAVET
Bildirinin son bölümünde ise, insanlığın kurtuluş ümidinin milli görüş hareketi olduğu savunularak şöyle denildi:
"Ve onun yegane temsilcisi Saadet Partimiz, yukarıda ifade edilenlerden de anlaşılacağı üzere hem düzgün yönetilmemekte, hem de yanlış ve hatalı tavırlar yüzünden daha da küçülmektedir. Bu itibarla mevcut durumun bütün mesulleri süreci akl-ı selim ile değerlendirmeli, uzlaşmaz bütün tavırlarından vazgeçmeli, farklı taraflar değil aynı ulvi gayeye çalışan tek taraf olduğu bilinciyle hareket etmelidir. Şayet gerekli adımlar atılmaz ise camiamız 40 yıllık geleneği, yetiştirdiği nesilleri ve bütün bu problemlerin üstesinden gelme iradesinin şuuruyla gerekeni yapacaktır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara