Babacan: Güçlü büyümede özel sektör önemli rol oynadı

Türkiye İstatistik Kurumu, 2011 büyümesini yüzde 8,5 olarak açıkladı. Rakamı olumlu bulan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Kamu harcamalarının büyümeye katkısı sınırlı kaldı. Özel sektör tüketim ve yatırım harcamaları büyümeye toplam 9,8 oranında katkıda bulundu. İhracatın gücü ve ithalat artışında görülen yavaşlama ile net dış talebin büyümeye katkısı 2011 ikinci yarıda olumlu oldu." dedi.

2011'de büyümenin yüzde 8,5 seviyesine gelerek Orta Vadeli Program öngörülerini aştığını dile getiren Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) verileri ekonominin 2010'dan sonra 2011'de de OECD ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında en güçlü büyüme elde eden ülke olduğunu ortaya koymaktadır. GSYH, 2011 dördüncü çeyreğinde geçen senenin aynı dönemine göre reel olarak yüzde 5,2 oranında artarken; bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış büyüme yüzde 0,6 olmuştur. 2011'de kaydedilen bu büyüme sonucunda kişi başına milli gelir 10 bin 444 dolar olmuştur.

Gelinen aşamada kamu harcamalarının büyümeye katkısı sınırlı kaldı. Özel sektör tüketim ve yatırım harcamaları büyümeye toplam 9,8 oranında katkıda bulundu. İhracatın gücü ve ithalat artışında görülen yavaşlama ile net dış talebin büyümeye katkısı 2011 ikinci yarıda olumlu oldu.

Türkiye ekonomisinin aralıksız olarak son 9 çeyrek devam eden büyümesi istihdamı da artırmıştır. Avrupa ülkelerinde işsizlik oranlarının halen fazla olduğu bir dönemde Türkiye'de 2010'da ilave 1 milyon 317 bin insana istihdam yaratılmış, 2011'de istihdam artışı güçlenerek 1 milyon 516 bin kişiye ulaşmıştır. İşgücüne katılım oranlarında görülen artışa rağmen, istihdamın daha süratli artması sonucunda işsizlik oranı 2011'de 2010'a göre 2,1 puan gerileyerek yüzde 9,8 olmuştur. "

Babacan, güçlü büyüme ve mali disiplinin yardımı ile kamu borcunun iyileştiğini belirtirken, şunları ifade etti:

"Bugün açıklanan verilere göre geçen sene Avrupa Birliği tanımlı genel yönetim borç stokunun milli gelire oranı Orta Vadeli Program'da tahmin edilen seviyenin altına inerek yüzde 39,4 olmuştur. Benzer şekilde, en geniş kapsamı ile toplam kamu borcundan varlıkların çıkarılması suretiyle hesaplanan kamu net borcunun milli gelire oranı, 2011 sonu itibari ile yüzde 22,4'e inmiştir. Kamu net borç stokunun yapısındaki iyileşme 2011'de de devam etmiş ve kamu kesiminin net döviz cinsi borcunun GSYH'ya oranı sadece yüzde 0,8 olmuştur. İleri ülkelerde kamu maliyesine dair kaygıların arttığı bir dönemde ülkemizde kamu açıkları ve borç yükünde elde edilen iyileşme, güven ortamının korunmasına ve özel sektör talebine dayalı büyüme yapısının sürdürülmesine önemli katkıda bulunmaktadır.

Avrupa bölgesine dair belirsizliklerin son dönemde kademeli olarak azalması, büyüme üzerinde var olan dış talep kaynaklı aşağı yönlü riskleri minimize etmektedir. Orta Vadeli Program'da öngörüldüğü gibi, Türkiye'nin kamu maliyesi göstergelerindeki iyileşmenin 2012'de de devam etmesini beklemekteyiz."