12 Eylül mağduru: Evren ile işkence yapılan cezaevi müdürleri de yargılanmalı
Türkiye'de 12 Eylül ve işkence denildiğinde akla ilk olarak Mamak Cezaevi geliyor. Ancak darbe mağdurları, işkencenin sadece Mamak'ta olmadığını, diğer cezaevlerinde yapılan işkencelerin unutulmamasını istiyor. Darbe mağduru Özcan Avcı, Çanakkale, Si
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-02 12:35:35
Darbeden kısa süre önce bir gece ansızın iki kişiyi öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan Özcan Avcı, Eskişehir Kapalı ve Askeri 1 Nolu Cezaevinde 2 yıl çeşitli işkencelere maruz kalır. Cinayetleri işlemediğini 2 yıl kimseye anlatamaz. Suçu ispat edilememesine rağmen idamla yargılandığı davadan yüzbaşı olan savcının tayinin çıkmasıyla karar duruşmasında idamdan kurtulup 48 yıl hapis cezası alır. Çanakkale İtdurmaz Tepesi'ndeki Özel E Tipi Cezaevi'nde 8 yıl, Kütahya Özel E Cezaevi'nde de 2 yıl kaldıktan sonra Özal'ın çıkardığı afla serbest kalır. 12 yılda 4 cezaevi değiştiren Avcı, gördüğü işkenceleri unutamadığını söyledi.
Avcı, 12 Eylül'ün sadece Mamak Cezaevi ile anılmamasını istiyor. Mamak'ın yanı sıra Çanakkale İtdurmaz, Sinop, Bartın, Gölcük, İzmir Şirinyer, Diyarbakır, Eskişehir Kapalı ve Askeri cezaevlerinde ağır işkenceler yapıldığının altını çizen Avcı, kimin işkence yanlısı olup olmadığını iyi bildiklerini anlattı. Yalnızca askeri değil sivil memurların yönetimindeki cezaevlerinde bile ağır işkencelerin yapıldığını vurguladı.
Örnek olarak İtdurmaz Cezaevi ve sivil müdürü Mehmet Gözüuykulu'yu gösterdi. Baskıyla işkence yapan erlere hakkını helal ettiğini ifade eden Avcı, Kenan Evren ile İtdurmaz'da bir bardak su ile abdest almalarına izin veren cezaevinin sivil müdürü Gözüuykulu'ya hakkını helal etmediğini söyledi.
İtdurmaz'da su ile yapılan zulmü hiç unutamadığını anlatan Avcı, şöyle konuştu: "96 kişinin kaldığı koğuşta iki tuvalet, iki musluk vardı. İki musluktan günde 5–10 dakika su veriliyordu. 10 dakika akan su ile hiç bir ihtiyacımızı gideremiyorduk. 96 kişi namaz kılıyordu. Musluk önünde kuyruk oluşuyordu. Bir bardak su ile (küçük cam) abdest alıp, namaz kılıyorduk. Bir bardak suya muhtaç ediyorlardı. Para cezaevine gittiği için kantinde satılan bidonlardan alıp su biriktiriyorduk. İtdurmaz'da yıllarca su ile zulüm yaptılar."
Avcı, Eskişehir 1. Nolu Kapalı Cezaevi Mahkemesi'nden idam kararı istendiğini, savcı yüzbaşının karar duruşmasında tayini çıkınca idamdan kurtulduğunu anlattı.
Yüzbaşının tayininin çıkmaması halinde idam edileceğini savunan Avcı, "O gün adeta hayata yeniden geldim." dedi.
Ankara'daki yönetimin 'Eskişehir'den niye idam yok?' diye baskı kurduğunu belirten Avcı, "Karar duruşmamdı. Askeri heyeti adına savcı yüzbaşı idamımı istedi. Mahkemenin sivil başkanı Hâkim Ata Erenoğlu ayağa kalkıp itiraz etti. Yüzbaşının tayini çıktığını, talebin geçersiz olduğunu söyledi. Tartışma çıktı. Askeri heyet idam için ısrar etti. Başkan, askerlere idam kararından vazgeçirtti. Yüzbaşı duruşmadan çekildi. Sonra işlemediğim suç için 48 yıl ceza verdiler."
Haber Ara