Tarihçi İbrahim Refik: Artık tarihimizle barışma zamanımız geldi

Tarihçi yazar İbrahim Refik, Anzak gençlerinin her yıl mart ve nisan aylarında Türkiye'ye atalarını ziyaret için geldiğini belirterek, Türk insanın tarihine ve atalarına yeterince ilgi göstermediğini söyledi: "Çünkü bize tarih kitaplarımızda, 'Osmanlı'yı seviyorsan, cumhuriyeti sevmeyeceksin. Cumhuriyeti seviyorsan, Osmanlı'yı sevmeyeceksin' diye öğretilmiş. Birbirimizi kandırmayalım, artık tarihimizle barışma zamanımız geldi."

Tarihçi yazar Refik, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde Evrensel Değerler Derneği tarafından düzenlenen, "Bir Milletin Diriliş Destanı" adlı konferansa konuşmacı olarak katıldı. Çınar Düğün Salonu'ndaki konferansı Ayvalık İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Ali Tümen, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Metin Cimli, İlçe Müftüsü Mehmet Emin Karataş, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Kaya, Vergi Dairesi Müdürü Remzi Üver, Meteoroloji Müdürü Mehmet Emin Yılmaz, Gümrük Müdür Vekili Mehmet Manav, AK Parti İlçe Başkanı Melih Çakırca ve çok sayıda vatandaş dinledi.

Sözlerine Anadolu topraklarında üç kırılma yaşandığını belirterek başlayan Refik, bunların dil, din ve tarih şuuru kırılması olduğunu kaydetti. Hâlâ bunun sancılarının yaşandığını ifade eden Refik, ders alınması halinde yeniden diriliş için Çanakkale Zaferi'nin yeterli olacağını söyledi. Batılı bazı düşünürlerin, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu, hazine sandığının üzerinde oturan dilenciye benzettiğini belirten İbrahim Refik, "Bu coğrafya, çok pahalı coğrafya. Bu coğrafya, kolay vatan edinilmedi. Bu coğrafyada oturmanın bir bedeli var." diye konuştu.

Çanakkale Zaferi'ni, yaşanmış kahramanlık destanlarından örnekler vererek anlatan tarihçi yazar Refik, zaman zaman salondakileri duygulandırdı. Çanakkale Savaşı'nın insanlık tarihinin o güne kadar kaydetmediği bir savaş olduğunu, savaş meydanlarında ölüm tarlaları, şırıl şırıl kan akan dereler oluştuğunu anlatan Refik, Malazgirt Zaferi'nin Anadolu'ya Türklerin kapılarını açtığını, Çanakkale Zaferi'ninse Anadolu'nun tapusunu verdiğini söyledi. Çanakkale'de 33 bin hektar alanda, sekiz ayda 1 milyona yakın kişinin savaştığını, her gün binlerce askerin hayatını kaybettiğini aktaran İbrahim Refik, bir zeytinin üç lokmada yenmesi için Genelkurmay'ın genelge yayınladığına dikkat çekti. Anadolu'da eli silah tutan bütün erkeklerin savaşa gittiğini, tarlaların ekilip biçilemediğini, ekilenlerin de çekirge istilasına uğradığını vurguladı. Çanakkale'nin aynı zamanda iman ve inanç olduğunun altını çizen Refik, "İnancı alırsanız, geriye cinnet kalır. Öyle ki Çanakkale'de yaşananları, geri dönenler anlatmak istemedi. Tarih sadece geçmiş bilimi değil, bir gelecek bilimidir. Tarih, modern tabiriyle bir navigasyon cihazıdır. Dilini bilirseniz, size müthiş bir yol gösterici olur. Buradan çıktıktan sonra, 'Vay be, ne milletmişiz.' diye avunursak, bu hepimiz için büyük bir tehlike arz eder. Önemli olan, ecdadımızın koyduğu çıtayı yükseltmeyi düşünmek ve bu uğurda çaba göstermektir." ifadelerini kullandı.

Refik, konuşmasını, "Anadolu coğrafyasında küçük devletler hiçbir zaman uzun ömürlü olmadı. Yani tarih bize diyor ki, 'Ya küçük devlet olup yıkılacaksın ya da büyük devlet olup kalacaksın.' Dolayısıyla Anadolu'da ana rol oynarsanız, birbirinizi karşılıklı severseniz ve fedakâr olursanız bundan sonraki günleriniz bahardır." ifadeleriyle tamamladı.

Tarihçi yazar İbrahim Refik'in yaklaşık 1,5 saat süren konuşmasının ardından İlçe Müftüsü Mehmet Emin Karataş, Çanakkale şehitlerinin ruhu için indirilen hatimlerin duasını salondakilerle birlikte yaptı. Refik, programın ardından kitaplarını imzaladı.