Tohumculardan Greenpeace'in sebze ve meyve ile ilgili iddialarına tepki

Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB), Greenpeace'in Türkiye ve sebze ve meyve ürünleri ile ilgili raporuna tepki gösterdi. Türkiye yaş ve işlenmiş sebze ve meyve ihracatına raporla darbe vurulmak istendiğine vurgu yapan tohumcular, dışa satılan ürünlerin ithalatçı ülkeler tarafından uzun yıllardan beri çok sıkı kontrol ve testlere tabi tutulduğunu aktardı.

TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Özcan Aygun, konuyla ilgili bir yazılı açıklama yaparak tarım sektörünün son yıllarda pek çok gerçek dışı, yanıltıcı ve yönlendirici enformasyon girişimlerine şahit olduğuna dikkat çekti. Aygun, "Yüz binlerce çiftçiyi, milyonlarca çiftçi ailesini ve ondan önce 75 milyon tüketiciyi yakından ilgilendiren bu kasıtlı haber zirai ilaç üretim ve kullanımı ile ilgili olmasa da Türk Tohumculuk Sanayisini ve 500'ün üzerindeki tohumculuk şirketi üyemizi üzmüştür." dedi.

Raporla Türkiye yaş ve işlenmiş sebze ve meyve ihracatına bir darbe vurulmak istendiğine işaret eden Aygun, "Türkiye'den ihraç edilen her türlü sebze ve meyvelerin ithalatçı ülkeler tarafından uzun yıllardan beri çok sıkı kontrol ve testlere tabi tutulduğu ise bilinmektedir. Ayrıca, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının sağlıklı ve güvenli gıda üretimine vermiş olduğu öneme paralel olarak yurt içinde uygulanan ve insan sağılığını öne çıkartan 'İyi Tarım Uygulamaları', 'Tarladan Sofraya', 'Reçeteli Zirai İlaç Satışı' gibi değişik programları ile yine son zamanlarda sayıları hızla artan özel ve kamu laboratuarlarını ve sayıları giderek artan test ve analizleri yok saymak mümkün müdür?" ifadelerini kullandı.

Greenpeace'nin zaman zaman uluslar arası ve ulusal politikalar bağlamında tartışılan iş ve eylemler yaptığını hatırlatan Aygun, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bu örgüt Türkiye'ye bir çeşit organik tarım dayatması yapmakta ve Avrupa ülkelerine ve Türkiye'nin diğer meyve-sebze ihraç pazarlarına ise adeta Türkiye'den mal almayın demektedir. Adı geçen örgütün bunu yaparken Türk üretici ve tüketicilerini asılsız iddialarla, delilsiz ve dayanaksız şekilde suçlaması ise hiç kimseyi şaşırtmamalıdır."