Şahin: En güçlü kurumumuz evlilik
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''En güçlü kurumumuz çok şükür ki hala evlilik'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-30 17:52:27
Açılışta üniversite öğrencilerinin oluşturduğu ''Çok Dilli Müzik Grubu''nun seslendirdiği şarkıların ardından konuşan Bakan Şahin, ''Öğrencileri izlediğim zaman ülkemin renginin, sesinin ve nefesinin ne kadar zengin olduğunu hissettim ve şunu dedim; Biz birlikte Diyarbakır'ız, biz birlikte Türkiye'yiz'' diye konuştu.
Bakan Şahin, Eliya Çelebi'nin; Diyarbakır'ı ''Örneği az bulunan erdemli insanların şehri'' diye tarif ettiğini ifade ederek, kentin, daha huzurlu, mutlu, kalkınmış bir ticaret ve tarihinden aldığı derinlikle bir bilim şehri olmasını çok önemsediklerini belirtti. Diyarbakır'ın Sezai Karakoç'ların, Ahmedi Hani'lerin ve Ali Emiri'lerin şehri olduğunu dile getiren Şahin, bu şehrin getirdiği tarihe sahip çıkmanın ve bunu geleceğe taşımanın herkesin en önemli görevi olduğunu kaydetti.
Şahin, üniversitelerin, hocaların ve öğrencilerin Türkiye'nin geleceği olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Biz beşeri ve sosyal sermaye ile insanı merkeze almadığımız zaman hiçbir hedefimize ulaşamayız. Bizim yeterince altınımız, petrolümüz ve doğal gazımız yok. Ama bizim bunlardan çok daha kıymetli ve önemli beşeri sermayemiz var. Bilim yuvası olan üniversitelerimizin hayata dokunması, hayatla birleşmesi, bilimin ve insanın yanında olması onun onurlu yaşam mücadelesinde ona yol göstermesi, yaptığı aydınlanma projeleriyle yeni ufuklar açması en önemli göreviniz olsa gerek. O yüzden bugün sizlerle olmayı, sizlerle beraber bu heyecanı paylaşmayı çok önemsedim. Ülkemizin önemli sorun alanı olarak gördüğümüz belki de dünyanın çok daha önemli sorun alanı gördüğümüz boşanmanın nedenlerini, sonuçlarını takip etmek bakanlık olarak bizim en büyük görevimiz. Bunu düşünen ve buna katkı veren değerli akademisyenler ve bu konuda heyecanımızı paylaşan öğrencilere teşekkür ediyor, sizleri alkışlıyorum.''
SAĞLIKLI NESİL BİZİM GELECEK HEDEFİMİZ
Bakan Şahin, bakanlık olarak yeniden yapılandırıldıklarını, ustalık döneminin getirdiği kaynakları birleştirme, verimli kullanma, sosyal yardımlaşma ve sosyal hizmetleri tek çatı altında toplamanın en önemli görevleri olduğunu söyledi.
''Yoksullukla mücadele de, kadının statüsünü yükseltmek de, bir engellinin bir yaşlının, bir kimsesiz çocuğun yanında olmak da bizim için çok önemli'' diyen Şahin, bu nedenle Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün yeniden yapılandırıldığını bildirdi. Bu yapının en önemli görevlerinden birinin aile kurumunun güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi olduğunu vurgulayan Şahin, şöyle dedi:
''Çünkü biz, 'Güçlü birey, güçlü aile, güçlü toplum' diyoruz. Aile değerlerini korumak ve kollamak ailenin yaşadığı sorunların alanlarına girmek ve onları desteklemek bizim en büyük görevimiz. İnsanoğlu doğar, büyür ve ölür. Hepimiz faniyiz. Ama hepimizin hayatında en önemli kademelerinden birisi belki de en önemlisi evliliktir. Çünkü evliliğe baktığınızda sabır, güven, sorumluluk ve paylaşma istiyor. Bunaldığınız zaman sığınacak bir liman istiyor. Dolayısıyla sevgiyle ve sabırla örülmeyen, acıları paylaşmadığınızda, çoğalmadığınız bir evliliği yaşatmanız mümkün değil. İnsanoğlunun ihtiyaçları yalnızca fiziki değil. Bizim manevi olarak paylaşmaya can ve cananlara ihtiyacımız var. Ama modern ve yaşlı dünya her geçen gün karmaşık yapı ile bizi yeni sorun alanları ile karşı karşıya bırakıyor. Bugün kentleşme, kitle iletişim araçları, teknolojik altyapı işi kolaylaştıracağına bazen böyle sosyal alanda işi zorlaştırabiliyor.''
Şahin, evliliğin yalnızca bir duygu olmadığını, duygunun yanı sıra evliliğin aynı zamanda bir akıl işi olduğunu, sosyal, kültürel ve ekonomik hayatı ilgilendiren alanda ömür boyu hayat arkadaşı olunacak kişinin kim ve nasıl olması gerektiğini çok önemsediklerini belirterek, ''En önemli şey, doğru karar verebilmek, doğru insanla bir araya gelebilmek. Bunu başarınca iş çok kolay bir şekilde gidebiliyor. Bu nedenle bakanlık olarak, bunun bir 'aydınlanma' projesine dönüşmesini, gençlerimizin, 'Nasıl olacak-', 'Ne yapacağız-', 'Acaba hiç evlenmesek mi-' dediği noktada yanlarında olmak istiyoruz. Çünkü en kötüsü bu. Sağlıklı nesil, evlilik kurumunun devamı ile mümkün. Sağlıklı nesil bizim gelecek hedefimiz'' diye konuştu.
EVLİLİK ARABA KULLANMAKTAN DAHA AZ ÖNEMLİ DEĞİL
Bakan Şahin, 2023 vizyonunda yer verilen ithalat, ihracat ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer almanın insanla mümkün olacağını belirterek, ''Sağlıklı nesillerin oluşmadığı, evliliklerin güçlü bir şekilde devam etmediği sistemlerde hiçbir hedefe ulaşılamazsınız'' dedi.
Evliliğin yalnızca pembe gözlük ile bakılacak bir alan olmadığına dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti:
''Evlilikle ilgili yaşadığınız sorunlarda sorun çözme kapasitesini nasıl artıracağınızı, her şeyin siyah ve beyaz olmadığını, siyah ve beyaz arasında milyonlarca gri tonun olduğunu bilmemiz gerekiyor. Genel müdürlük olarak pilot çalışma başlattık. Evlilikle ilgili belediyelere müracaat eden çiftlere hukuk, sağlık ve iletişim alanlarında destek vermek için çalışıyoruz. Ankara'nın ilçelerinde çalışmalara başladık. Tüm Türkiye'de de yaygınlaştırmak istiyoruz. Her zaman söylüyorum, evlilik araba kullanmaktan daha az önemli bir şey değil. Bunun için bile belirli bir kursa gitmeniz, araba kullanmanın tüm dengelerini öğrenmeniz gerekiyor. Bir problem yaşadığınızda, 'Eyvah ben mahvoldum' dediğiniz anda 'Hayır, bu herkesin yaşayabileceği bir şey, ben bunu çözebilirim' diyecek öz güvene sahip olmanız gerekiyor. O yüzden bilgi önemli ve biz bunu kullanacağız. Bunun altyapısını oluşturuyoruz. Ama evlilik sonrasında da çiftlere her türlü danışmanlık hizmetini vereceğiz. Aile ve toplum hizmetlerini, gençlik hizmetlerini, aile danışma merkezlerini bilim ve akılla yöneterek, onların her zaman yayında olmak istiyoruz''
BOŞANMA ORANININ YILDA BİNDE 1.6'YA YÜKSELDİ
Bakan Şahin, 25 bin kişi üzerinde gerçekleştirilen 2011 yılı ''Aile'' konulu araştırmada 2002-2011 analizine bakıldığında bir yılda binde 1.4 olan boşanma oranının yılda binde 1.6'ya yükseldiğini söyledi.
Dünyada ve Avrupa Birliği ortalamalarında bu oranın binde 2.5 olduğunu ifade eden Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''En güçlü kurumumuz çok şükür ki hala evlilik. Evlilik kurumu güçlü bir şekilde devam ediyor. Evlenme olaylarına baktığınızda sevindirici olan 2000'lerde binde 7-7.5 olan oran, bugün bin de 8.5'lara çıkmış. Evlilikle ilgili süreçte boşanmanın nedenlerine bakıldığında en önemli sorun olarak 'şiddetli geçimsizlik' diye bir madde yer alıyor. Yani iletişimsizlik, birbirini anlayamama, empati kuramama, sorun çözememe... Aldatmanın, şiddetin, alkol ve uyuşturucu kullanımının da evlilikleri bozmada en önemli sorun alanları olarak karşımıza çıkıyor. Her bir değişken üzerinde ne yapmamız gerektiği üzerinde çalışıyoruz. Eğer boşanma gerçekleşmek zorunda ise bunu da yönetmek, çocukların, çevrenin ve toplumun daha az psikolojisini bozarak, gerçekleşmesini yönetmek de bizim görevimiz. Boşanma sonrasındaki rehabilitasyon da bizim görevimiz. Her bir evliliği kendi içinde yönetmek ve sağlıklı bir toplumu desteklemek bizim en büyük görev alanlarımızdan birisidir.''
TÜM SORUNLARI ARKAMIZDA BIRAKACAĞIZ
Şahin, bölgeye ait sorunları Ankara'da masa başında oturarak değil, buradaki sesi duyarak, sorunu dinleyerek, çözmek gerektiğini belirtti.
Çalıştay sonunda çıkacak sonuçların Bakanlık için önemli olduğunu vurgulayan Şahin, şunları söyledi:
''Bu bölge ne kadar mutlu ise Türkiye o kadar mutlu, ne kadar kalkınmışsa Türkiye o kadar kalkınmıştır. Ben bu bölgenin bir evladı olarak bölgeyi çok seviyorum. Bölgenin bir huzur şehri ve bölgesi olmasını çok önemsiyorum. Son 10 yılda, 'yasakları kaldıracağız, yolsuzluk ve yoksulluğu önleyeceğiz' diye çıktığımız millete hizmet yolculuğunda 'Önce insan' dedik. 'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın' dedik. Bir düşünürün tarif ettiği şekilde insana baktık. Bir düşünür diyor ki; 'Alaca karanlıkta bir insan silüeti gördüğünde bu insanın diline, dinine, cinsiyetine, kılığına, kıyafetine ve görüntüsüne bakmadan, 'bu insandır, eşrefi mahlukattır ve gönlümde çok önemli bir yeri vardır' dediğin zaman şafak sökecektir'. Son 10 yılda bu ülkede şafağı söktürmeye çalışıyoruz. Size ihtiyacımız var. Şafağı hızlı söktürmek sizin elinizde. Ele ele, gönül gönüle vererek tüm sorunları arkamızda bırakacağız. Güçlü toplumu, Diyarbakır'ı, Güneydoğu'yu, kadınları ve aileleri birlikte oluşturacağız''
Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ise, toplumları ayakta tutan unsurun manevi ve kültürel değerler olduğunu belirterek, son yıllarda yeni değerler üretilemediği gibi var olan değerlerin de hızla yitirilmeye başlandığını söyledi. Bu kaybı en fazla yaşayan kurumlardan birinin aile olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Saraç, bunun sonucu olarak aile yapısında ciddi boyutlara varan sorunlar oluştuğunu, giderek artan bu sorunların boşanmalara kadar gidebildiğini belirtti.
Prof. Dr. Saraç konuşmaların ardından Bakan Şahin'e bir tablo hediye etti.
Çok sayıda öğretim üyesi, yazar ile uzman psikologların konuşmacı olarak katıldığı Çalıştay yarın sona erecek.
SON VİDEO HABER
Haber Ara