Şam Büyükelcisi Önhon Türkiye'ye döndü (2)

Türkiye'nin Şam Büyükelçisi Ömer Önhon ve elçilik çalışanları, 17 saatlik bir yolculuğun ardından deniz yoluyla Mersin Limanına geldi. Önhon Mersin Limanında gazetecilere yaptığı açıklamada 2 gün önce Suriye'den karayoluyla Lübnan'a geçtiklerini belirterek ardından gemiyle Türkiye'ye geldiklerini kaydetti. Önhon bu süreçte herhangi bir zorluk yaşamadıklarını ifade etti.

Ankara'nın, Suriye'de devam eden katliama tepki olarak Şam Büyükelçiliği'ni tamamen boşaltma kararı almasının ardından 2 gün önce Suriye'den ayrılarak karayoluyla Lübnan'a geçen Türkiye'nin Şam Büyükelçisi Ömer Önhon ile birlikte 27 kişilik elçilik kafilesi gönderilen özel bir feribotla Mersin limanına geldi.

17 saatlik bir yolculuk yapan Büyükelçi Önhon ile içinde kadınlarında bulunduğu elçilik görevlileri Mersin Vali Yardımcısı Ahmet Hikmet Şahin tarafından karşılandı. Gemide 1 saatlik bir pasaport işlemi için bekleyen Önhon ve elçilik çalışanları feribotta bulunan elçiliğe ait otomobillere binerek karayoluyla Ankara'ya doğru yola çıktı.

Gemiden inerek gazetecilere açıklamada bulunan Büyükelçi Önhon, 2 gün önce Suriye'den yola çıkarak değişik günlerde arkadaşlarıyla Lübnan'da buluştuklarını söyledi. Dün akşam ise feribotla yola çıkarak Türkiye'ye geldiklerini ifade eden Önhon, "Çok rahat bir yolculuk oldu. Hiçbir sıkıntımız yok" dedi.

Gazetecilerin Şam'da yaşananları sorması üzereni Önhon, "Suriye'de yaşananlar basından da izlediğiniz gibi. Şimdi bu konuda çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Tek söyleyeceğim büyük elçiliğimizi geçici olarak askıya aldık ve faaliyetlerini durdurarak Türkiye'ye döndük. Lübnan'a geldik ve oradan tahliye olduk. Tüm arkadaşlarımız sağ salim geldik tek söyleyeceğimiz bu" ifadesini kullandı.

Önhon,Suriye'de kaybolan Türk gazetecilerin sorulması üzerine "Bunla ilgili tüm girişimlerimizi yaptık. Devam ediyoruz. Buraya gelmemiz bu konuyu takip etmediğimiz anlamına gelmiyor" cevabını verdi.

Halep başkonsoloslunun halen açık faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatan Önhon, karayolunu tercih etmelerini soran gazetecilere ise "Karayolu güvenli olmadığı için deniz yoluyla geldik. Havayolu da mümkün değildi. En uygun yöntem buydu." şeklinde konuştu.