Dolar

34,8700

Euro

36,6756

Altın

3.021,04

Bist

10.053,97

'Oltu, Malazgirt'ten beri Türk varlığının güçlü bir parçasıdır'

Atatürk Üniversitesi Oltu Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Asaf Özkan, tarihi geçmişi yaklaşık 3 bin yıl öncesine dayanan Oltu ve çevresinin, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Türkler tarafından ele geçirildiğini ve o tarihten beri Türk varl

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-22 16:34:18

'Oltu, Malazgirt'ten beri Türk varlığının güçlü bir parçasıdır'
Atatürk Üniversitesi Oltu Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Asaf Özkan, tarihi geçmişi yaklaşık 3 bin yıl öncesine dayanan Oltu ve çevresinin, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Türkler tarafından ele geçirildiğini ve o tarihten beri Türk varlığının güçlü bir parçası olarak varlığını sürdürdüğünü söyledi.

        Oltu'nun düşman işgalinden kurtuluş yıldönümü nedeniyle yüksek okulda bir konferans veren Yrd. Doç. Dr. Asaf Özkan, Osmanlı hakimiyetine girdikten sonra Oltu'nun, ilk defa 1877-1878 Osmanlı Rus Harbi'nden sonra Rus işgaline maruz kaldığını anlattı. Oltu ve çevresinin, bu tarihten itibaren 1918 yılına kadar 40 yıl Rus işgalinde kaldığını vurgulayan Özkan, şöyle dedi:

        "Bu arada 1914 yılında I. Dünya Savaşı başlamış ve Osmanlı Devleti de Almanya ile birlikte bu savaşa dahil olmuştu. Başlayan savaş Elviye-i Selase ve Oltu halkı için ümit kaynağı olmuşsa da yaşanan Sarıkamış başarısızlığı bu ümidin kısa sürede sönmesine neden olmuştu. Ancak savaşın sonlarına doğru Şubat ve Ekim 1917'de Rusya'da çıkan ihtilallerin sonucunda Çarlık Rusya'nın yıkılması ve Bolşeviklerin iktidara gelmesiyle Ruslar Anadolu topraklarını boşaltmaya başladılar. Bu arada, Kars'ta kurulmuş olan Kars Gizli İslam Komitesi ve bunun Oltu Şubesi olarak kurulan Oltu İslam Komitesi, bölgede Rus silahları ile katliamlara girişen Ermenilere karşı bölge halkının teşkilatlanmasını sağladı. Buna rağmen, Ermeniler Oltu ve çevresinde birçok köyde katliamlara giriştiler. Ermeni katliamlarını engellemek isteyen Osmanlı Ordusu, 1918'in başlarında ileri harekâtla 3 Mart'ta Aşkale'yi, 12 Mart'ta Erzurum'u ve 25 Mart 1918'de de Oltu'yu, 40 yıllık esaretten kurtardı."

        Elviye-i Selase ve Oltu halkının kurtuluş sevincinin uzun sürmediğini, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile Elviye-i Selase bölgesinin tekrar boşaltılmak zorunda kalındığını ifade eden Özkan, "Mütareke hükümlerini kabul etmek istemeyen Elviye-i Selase halkı, ilk Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti olmak üzere Kars Milli İslam Şurası'nı kurmuşlardır. Daha sonra bu şura hükümeti, 13 Ocak 1919'da Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti adını almıştır. Ancak 13 Nisan 1919'da İngilizlerin Kars'ı işgal etmeleri ve Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti'ni dağıtmaları üzerine, Oltu'da Yusuf Ziya Bey'in başkanlığında Oltu İslam Şurası kurulmuştur." diye konuştu.

        Oltu İslam Şurası'nın, Mayıs 1919'dan 17 Mayıs 1920'ye kadar Oltu'yu yönettiğini dile getiren Özkan, şöyle devam etti: "Bu süreç içerisinde Oltu'da herhangi bir Ermeni katliamına izin verilmemiştir. 1920 başlarında İstanbul'da yeniden açılacak Meclis-i Mebusan'a, Oltu İslam Şurası Rüstem Bey ve Yasin (Haşimoğlu) Beyleri Oltu mebusu olarak seçmişlerdir. Ancak 16 Mart 1920'de İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgali ve Meclis-i Mebusan'ın dağıtılması üzerine Yasin (Haşimoğlu) Bey Ankara'da açılan TBMM'ye katılmak üzere Ankara'ya gitmiş ve 17 Mayıs 1920'de TBMM'de yaptığı konuşma ile Oltu anavatana katılmıştır. Böylece, 40 yıl Rus işgalinde 2 yıl da anavatandan ayrı olarak varlık mücadelesi veren Oltu anavatana katılmış oluyordu. Bu tarihten sonra başlatılan Doğu harekâtının sonucunda Ermenilerle yapılan 3 Aralık 1920 tarihli Gümrü, Ruslarla yapılan 16 Mart 1921 tarihli Moskova ve Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan'la yapılan 13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlaşmaları ile Türkiye'nin Doğu sınırı bir daha değişmemek üzere çizilmiştir."

SON VİDEO HABER

İlber Ortaylı canlı yayını terk etti! AK Partili Miroğlu'dan eleştiri

Haber Ara