Başbakan Yardımcısı Arınç: Eskiden engellilerin bu kadar farkında değildik

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, istatistiklerin Türkiye'de her 8 aileden birinde bir engellinin olduğunu gösterdiğini söyledi. Arınç, "Eskiden bunun bu kadar farkında değildik. Hükümetimizden Allah razı olsun, öyle düzenlemeler yaptı ki, engelli arkadaşlarımızın toplumun asli bir unsuru olarak yüzleri gülmeye başladı. Aileler için artık bir sevinç unsuru haline geldiler" dedi.

TRT tarafından engellilerin sesi olmak için hazırlanan "Biz de varız" programının tanıtımı, Bahçelievler'deki Arı Stüdyosu'nda yapıldı. Sanatçı Burak Kut'un sunuculuğunu yaptığı galaya Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın katıldı. Engelli gençlerin söylediği şarkılar, yaptıkları dans ve mehter gösterileri salondakilere duygulu anlar yaşattı.

Gösterilerin ardından bir konuşma yapan Arınç, "Müstesna bir gece geçirdik. Hepsi birbirinden başarılı arkadaşları izledik. Bu akşam unutulmaz bir gece oldu. TRT OKUL'da yayınlanacak olan "Biz de varız" programını her hafta izleyeceğiz. Hem partnerimiz hem de başarıda en çok pay sahibi olan kuruluşumuz Anadolu Üniversitesi'dir. Dolayısıyla TRT'yi ne kadar çok tebrik ediyorsak, aynı başarıda büyük pay sahibi olan Anadolu Üniversitesi'ne rektörü nezdinde teşekkür ediyorum" diye konuştu.

"ENGELLİ ARKADAŞLARIMIZ TOPLUMUN ASLİ UNSURU OLDU"

Arınç, konuşmasına şöyle devam etti: "Doğrusu istatistikler şunu gösteriyor, Türkiye'den her 8 aileden birinde bir engelli yaşıyor. Eskiden bunun bu kadar farkında değildik. Onlar evlerinde anne ve babalarının en büyük üzüntüsü olarak topluma küsmüş, hayata küsmüş insanlar olarak yaşıyorlardı. Şüphesiz kolay değil. Şu ya da bu şekilde engelli olmuş ama hepimizin hayat parçası olan bu insanları hükümetimiz gördü. Allah razı olsun ben bunu büyük bir takdirle karşılıyorum. Onları bir birey olarak kabul etti, onlara yardımcı olmayı sosyal devlet olmanın bir gereği olarak gördü. Öylesine düzenlemeler yaptı ki, şimdi o engelli arkadaşlarımızın toplumun asli bir unsuru olarak yüzleri gülmeye başladı. Aileler için artık bir sevinç unsuru haline geldi. Dün de Başbakanımız bir toplantıda ifade ettiği gibi bu hizmetler daha da artacak daha da güçlenecek, maddi ve manevi olarak."

12 Eylül 2011'de yapılan referandumda engellilere tanılan pozitif ayrımcılığı da hatırlatan Arınç, anayasanın 10. maddesini engelli yurttaşlar için pozitif ayrımcılık şeklinde değiştirdiklerini kaydetti. Arınç, "Her şey çok güzel gidiyor ama bu kabiliyetleri keşfetmek ve onları hayata yeniden tutundurmak ve onlarla zenginleştirmek çok önemli" diye konuştu.

Engelli gençlerin yaptığı dans ve mehter gösterilerine hayranlığını gizleyemeyen Arınç'ın, sanatçı Ceza'yı kastederek, "O Allah'ın cezası adam nerede?" şeklindeki sözü salonda gülüşmelere neden oldu. 'Ceza' sözcüğünün genelde bir suçun karşılığı olarak kullanıldığına değinen Arınç, kelimenin Arapçadaki anlamının mükafat ve sevap olduğuna dikkat çekerek, "Bu arkadaşımız da tam bu isme layık. İyi bir isim bulmuşsun ama seni bu kıyafetlerle Amerika'ya alırlar mı, vize verirler mi bilemiyorum. Türk - Amerika Derneği dün beni ziyaret etti, yapacakları programı daha sağlam yapmak istediklerini söyleyerek benden TRT'den bir sanatçı istediler. Ben de kimi istiyorsunuz dedim, Amerika'da Ceza'yı çok sevdiklerini söyledi. Eğer bu kıyafetlerinle Amerika'ya girebilirsen seni gönderebiliriz" sözleri de salondakileri kahkahaya boğdu.

"ENGELLİ ANNESİNİN SÖZLERİ BENİ ÇOK DUYGULANDIRDI"

Bursa'da yaşadığı bir anıyı paylaşan Arınç, evde bakım hizmeti veren personel için hazırlanan bir programda, bir yatalak bir engellinin annesinin, "Biz kızımıza bakmakta artık zorlanıyorduk ki evde bakım hizmetini duyduk ve hemen başvurduk. Kızımın her şeyi ile ilgilendiler ve bir gün kızımın doğum gününde kızıma doğum günü pastası yaptırmışlar, kızımın doğum gününü kutladılar. Kızım hayatında ilk defa doğum gününü o gün duydu" sözlerini söylediğini aktardı.