Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Dinçer:'Herkesin mutlu olacağı bir sistem getiriyoruz''

Milli Eğitim Bakanı Dinçer: ''Zorunlu dersler aldıktan sonra bunun üzerine herkes kendi rengine, kendi beklentisine, kendi sesine uygun bir eğitim de alabileceği bir yapı olsun. Bunun ne mahsuru var diye sıklıkla soruyorum'

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-19 16:14:32

Dinçer:'Herkesin mutlu olacağı bir sistem getiriyoruz''
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılarak diğer ülkelerle aradaki mesafenin kapatılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, ''Eğitimi kademeli hale getiriyoruz eğitim sisteminin esnekleşmesine, demokratikleşmesine ihtiyacımız var. Eğitim yaşımızı 72 ayı üst limit haline getirerek yeniden gözden geçiriyoruz, çocuklarımızın ömründen bir yıl kazanacağız'' dedi.

Dinçer, bakanlığın Tevfik İleri Salonu'ndaki basın toplantısında gazetecilerin zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifine ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin uygulamayla ''hafızlık eğitimine bir yenilik getirilmeyeceği'' yönündeki eleştirileri hatırlatması üzerine Dinçer, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptığı eğitime ilişkin geçmiş yıllarda bir takım yasakların olduğunu anımsattı. Bunların hukuki düzenlemelerle ortadan kaldırıldığını anımsatan Dinçer, yeni uygulamayla eğitim yaşının bir yıl öne çekildiğini belirtti. ''Mevcut yapılan düzenlemeler daha önceki şartlardan herhangi bir eksiklik taşımıyor hatta onlara daha fazla imkan veriyor. Yapılan düzenlemelerin özellikle hafızlık eğitimi yapacak çocuklarımız için bir engel oluşturmadığını ifade etmek lazım'' diye konuştu.
Muhalefet partilerinin Genel Kurul'da görüşme öncesi teklife yönelik yaptıkları uzlaşma çağrılarına ilişkin soru üzerine Dinçer, bunların uzlaşmaya yönelik olmadığını, halkla ilişkiler açısından düşünülen taktikler olduğunu söyledi.

-Seçmeli ders tartışmaları-


Bir gazetecinin ''İkinci kademede seçmeli derslerin gelmesiyle din dersi zorunlu olmaya devam edecek mi-'' sorusuna Bakan Dinçer, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin gerçek anlamda bir din dersi olmadığını vurguladı.

''Gerçek anlamda din dersinden bahsediyorsanız çocukların her birine kendi dinlerinin öğretileceği, kendi inanışlarının öğretilebileceği bir bilginin verildiği ders anlaşılmalı'' diyen Bakan Dinçer, ''O yüzden de Müslüman çocuklar İslam dinini, Hristiyanlar Hristiyanlığı, Musevilerin Museviliği öğrenebildikleri bir din dersi konulursa onun isteğe bağlı verilmesi kanaatindeyim'' diye konuştu.

Bir gazetecinin ''Öyle olacak mı, müfredatta bir değişiklik olacak mı-'' sorusuna Bakan Dinçer, ''Ben sadece düşüncemi söylüyorum böyle olacağına dair konuyu Talim ve Terbiye Kurulu verecek'' dedi.

''Alevilik de olacak mı bunların içinde-'' sorusuna Bakan Dinçer, ''Onun da olabileceğini varsayarak düşünüyorum. Bunların hepsi benim kanaatlerim ve varsayımlarım'' diye konuştu. Bakan Dinçer, şunları söyledi:

''Türk eğitim sistemini esnekleştiriyoruz, demokratikleştiriyoruz. Bu esnekleştirme, demokratikleştirme süreci yaşanırken bu toplumun her türlü renginin, her türlü sesinin kendisini realize edebileceği, kendi ihtiyaçlarına cevap verebileceği bir zemine kavuşması...Türk eğitim sisteminin demokratikleşmesi, esnekleşmesi bu ülkeye çok şey kazandıracak. Türkiye çok kültürlü, çok sesli, çok renkli bir ülkedir. Çocuklarımıza tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu ve gerektirdiği temel dersleri mutlaka vermeliyiz. Zorunlu dersler olarak bu dersleri aldıktan sonra bunun üzerine herkes kendi rengine, kendi beklentisine, kendi sesine uygun bir eğitim de alabileceği bir yapı olsun. Bunun ne mahsuru var diye sıklıkla soruyorum. Biz o zaman normalleşeceğiz çünkü, biz o zaman Türkiye olmaya başlayacağız.''

-Okullardaki proje dışı odalar belirleniyor-

Kürtçe'nin seçmeli ders olması durumunda kimin ders vereceğinin sorulması üzerine Bakan Dinçer, ''Türkiye'de öğretmen olmanın şartları bellidir, biz o şartlarda öğretmen buluruz'' yanıtını verdi.

Derslik sayısının yeterli olup olmayacağının sorulması üzerine Dinçer, ''Sadece Antalya'da sadece okul müdürlerinin, müdür yardımcılarının kendileri için kullandıkları odaları gözden geçirerek, resmi olan projede var olan derslikleri yeniden derslik haline getirerek 470 derslik kazandık'' dedi. Dinçer, Türkiye çapında da bir uygulama yaptıklarını belirterek, ''Her ilde görevlilerimiz okul okul geziyor, proje dışında okul idarecileri, idari personel için ayrılmış yerler varsa tekrar eski projesine uygun hale getirmek üzere ne kadar derslik kazanacağımıza dair çalışma yapıyoruz. Mekanlarımızı etkin kullanacak tedbirleri alıyoruz, alacağız'' dedi. Bakan Dinçer, şunları kaydetti:

''Eğitimi 12 yıla çıkarıyoruz, dünya ile aramızdaki mesafeyi kapatmaya mutlaka ihtiyacımız var. Eğitimi kademeli hale getiriyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde 12 yıl gibi bir eğitim kesintisiz yapılmıyor. Kademeli hale getiriyoruz, eğitim sisteminin esnekleşmesine, demokratikleşmesine ihtiyacımız var. Eğitim yaşımızı 72 ayı üst limit haline getirerek yeniden gözden geçiriyoruz, çocuklarımızın ömründen bir yıl kazanacağız.''

-İllere ortaöğretim için kampüs-

Yeni düzenlemeyle isteyenlerin liseye, isteyenlerin açık öğretime gidecek şeklinde bir algının doğru olmayacağını dile getiren Dinçer, ''Zorunlu eğitim demek; bir çocuğun birinci sınıftan 12. sınıfa kadar okula kayıtlı olarak eğitim alacağı, eğitime gelmediği zaman da devletin hesap soracağı bir eğitim demektir'' diye konuştu.

Ortaokulu bitirenlerin liseye gitmek zorunda olduğunu belirten Bakan Dinçer, açıköğretime devam edecek öğrencilerin sayısının az olacağını ve bunların çeşitli şartları taşımasının gerekeceğini belirtti. Dinçer, bu sayının toplam nüfus içinden yüzde birini, ikisini geçeceğini düşünmediğini de belirtti.

Kamu-özel ortaklığı adıyla yeni bir uygulama başlattıklarını dile getiren Dinçer, bunun eğitim sisteminin altyapısının geliştirilmesinde önemli olduğunu vurguladı. Bütün illerde ortaöğretim için kampüs hazırlığında olduklarını belirten Dinçer, ''Bunu özel sektör parası ile yapacağız. Buralarda birden çok lise, ihtiyaç duyuluyorsa yurt ve bunları tamamlayacak sosyal tesis alanları oluşturuyoruz. Bu kampüs o ilin ortaöğretimde ihtiyaç duyduğu bütün derslikleri içerecek oranda olabilir'' dedi.

Organize sanayi bölgelerinde de öğrenci başına teşvik ile kendi bütçeleri dışında okul yapılacağını söyleyen Bakan Dinçer, yeni teşvik sisteminde de eğitime yönelik çalışmaların olduğunu belirtti.

Bakan Dinçer, gazetecilerin soruları üzerine zaman zaman salondaki tahtaya geçerek çizimlerle konuyu anlattı.

aa

Haber Ara