'Sivas'ta vali bizi yanılttı'
Sivas olayları sırasında İçişleri Bakanı olan Mehmet Gazioğlu 19 yıl sonra ortaya çıktı. O da kendini aklama peşinde. Suçu vali ve daha sonra gelen yöneticilere atarak görevini yaptığını ileri surdu.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-16 11:14:36
İçişleri eski Bakanı Mehmet Gazioğlu, henüz 1 haftalık bakanken yaşanan Sivas katliamında kendisinin hiçbir ihmal ve kusurunun olmadığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, kendisini de kapsayan “Dönemin kamu görevlileri hakkında soruşturma açılsın” çıkışı için, “Allah var ya böyle bir şey beklemiyordum” diyerek şaşkınlığını dile getiren Gazioğlu, 2 Temmuz 1993 günü yaşananlarla ilgili şöyle konuştu:
YANLIŞ ANLAŞILDI:
Zaman aşımı meselesi çok yanlış anlaşıldı. Burada 30 kişi idama mahkum oldu. İdam cezası kalktığından dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edildi. Yargıtay tasdik etti. Olaylar 1993’te oldu, ilk karar 1994’te çıktı. Ondan sonra Yargıtay onu bozdu, 15’er yıl hapis yedi insanlar. Sonra tekrar Yargıtay bozunca yerel mahkemesine döndü. Mahkeme bu kez Yargıtay kararına uyarak 30 kişiye idam cezası verdi. 10-15 kişiye de 10-15 sene ceza verildi. 2 kişi öldüğü için zaten davası düştü. Bu 5 kişi bulunamadıkları için dosyaları ayrıldı. Kamuoyunda öyle bir intiba uyandırıldı ki, sanki tüm sanıklar zaman aşımından yararlandırıldı. Böyle bir şey yok.
ARINÇ’A MI KALDI?:
(Arınç’ın dönemin yöneticileri hakkında soruşturma açılması yönündeki açıklamasına ne diyorsunuz?
sorusu üzerine) Allah var ya ben böyle bir gelişmeyi beklemiyordum. Böyle bir şey olur mu? Aradan 20 sene, üstünden 10 hükümet geçmiş. Bunca yıl savcı, hakim yok mu? Tüm hükümetler ihmalkar mı davrandı? Arınç’a sormak lazım: savcı mısın, hakim misin? Savcı, hakim yok da ona mı kaldı? Arınç’ın idari görevlerinin içinde hakim ve savcılara emir verme yetkisi de mi var? Soruşturma açılırsa açılsın. Ne diyeyim şimdi?
İHMAL YOK:
(Kendinizde kusur buluyor musunuz?
sorusu üzerine) Hayır, hayır. Benim açımdan hiçbir ihmal yok. Titizlikle olayın üzerinde hemen durdum. Yeni bakandım çünkü gelir gelmez başımıza altından kalkamayacağımız bir olay gelmesin diye. Güvenoyu bile almamıştık olay olduğunda. Her dakika valiyi aradım. Emniyet müdürünü, jandarma genel komutanını arıyorum. Belediye reisini arıyorum. Başbakan’a, Cumhurbaşkanı’na, Genelkurmay Başkanı’na bilgi veriyorum. Kültür Bakanı Fikri Sağlar’a bilgi veriyorum. Elimden ne geliyorsa titizlikle yaptım.
GÖREVDEN ALDIM:
(Dönemin Tugay Komutanı’nın valiye yönelik suçlamaları var. Siz ne diyorsunuz?)
Ben İçişleri Bakanı idim, o vali. Yani bizim mensubumuzdur ne lehinde ne aleyhinde konuşurum. Ancak başta bize 13.45 sularındaydı “Cuma namazı çıkışı bir takım irticacı 500 kişi falan otele doğru yürüyor sloganlar atıyor” bilgisini verdi. “Ne olur, bir talebiniz var mı?” diye sordum. “Bilgi babında aktarıyorum size bunları, yoksa gücümüz bunları önlemeye yeterli” dedi. Olayın hemen ardından Vali’yi hemen görevden aldım. Sonra sanırım Tantan (Sadettin) zamanında müsteşar vekili oldu.
MUHATABIM VALİYDİ:
(Emniyet ve Jandarma yetkililerinin tavrı da Vali gibimiydi? sorusu üzerine):
Emniyet müdürü ile birkez konuştum. Asıl muhatabım valiydi, sürekli onunla konuşuyorduk.
NEDEN GECİKİLDİ?:
Olayları o günün şartlarına göre değerlendirirseniz gerçek neticeyi bulursunuz. Uzunca müddet ‘Biz bunun hakkından geliriz, güçlerimiz kafi’ algısı oluşturuldu bizde. Sivil havaalanı yoktu o zaman. Askeri havaalanını açtırdık ama vardığımızda olay vuku bulmuştu.
Vatan
SON VİDEO HABER
Haber Ara