74 yıl sonra ortaya çıkan o belgeler..
1937-1938 yılarında Dersim’de yaşanan olaylarla ilgili tartışmalar sürüyor. Dersim olayları hakkında ortaya çıkan her yeni belge katliamın boyutunu da ortaya koyuyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-16 06:04:49
74 yıl sonra ortaya çıkan ayrıntılardan biri de 1937’deki harekâta ‘görülen lüzum’ üzerine Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı da katılması. 4 Mayıs 1937 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı’nın 4. Genel Müfettişliği’ne gönderdiği yazı bunu doğruluyor. Yazıda, “Muhafız alayının usta erleri ve yalnız süvari bölüğü ve bir dağ bataryasının Ankara’dan trenle Elazığ’a hareket ettirileceği...” belirtiliyor.
Habertürk’ün ulaştığı bir belge ise Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın Atatürk’ün bilgisi dahilinde Dersim’e gönderildiğini gösteriyor. Muhafız Alayı’nın Dersim’de görev yapmasıyla ilgili Atatürk’ün hem İsmet İnönü hem de Celal Bayar ile yazışmaları mevcut. Atatürk, alayın Dersim’deki başarısından dolayı Celal Bayar’a mektup yazarak kutladığı ortaya çıktı. Yine Atatürk’ün Dersim harekatına katılan askerlerle ilgili Başbakan İnönü’ye de bir takım talimatlar verdiği anlaşılıyor. Mektuplardan Atatürk’ün alayın Dersim’deki durumunu da yakından takip ettiği anlaşılıyor. Atatürk’ün emriyle harekata katılan alay, yine onun emriyle oradan ayrılıyor.
1985 yılında yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Tarihçesi adlı kitapta da alayın Dersim’e katıldığı belirtiliyor. O zaman ki adıyla T.B.M.M Muhafız Alayı’nın Dersim Günlüğü’nde alayın görevleri ve başarıları günü gününe not edilmiş.
4 Mayıs 1937’de Ankara’dan hareket eti.
6 Mayıs’ta Elazığ’a vardı.
7 Mayıs’ta Tunceli ve Elazığ’daki birlikler 17’inci Tümen Komutanlığı emrine verildi.
10 Mayıs’ta Pertek Köprüsü’nün kuzeyine vardı.
13 Mayıs’ta Sarısaltık-Karaoğlan hattını tutarak asi Kürt Abbas ve Bahtiyar uşaklarının Koç aşireti ile bağlantısını kesti.
22 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın komutanı Albay İsmail Hakkı Tekçe, isyan ile ilgili görüş ve önerilerini ilgili makamlara iletti.
25 Mayıs’ta Havori ve kuzey bölgesinde tespit edilen eşkıya grupları silahla ateş etmeye başladı. Silahsız olanlar ise Vank istikametine kaçtı. Fakat topçu ateşi üzerine önce mağaralara sığındılar sonra da Külünk Dağı’nın arkasından kayboldular.
26 Mayıs’ta muhafız alayı, Bahtiyarlı aşiretinin Resikan, Gözerek, Vuruşlar, Çökerek, Çat köylerini bastı. Fakat birkaç gün önce boşaltıldığı için hepsini yaktı.
27 Mayıs’ta muhafız alayı ve ona eşlik eden birlikler eşkiyalarla çarpıştı; uçaklar asi köylerini bombaladı.
4 Haziran’da Alay, Sincik dağında Bahtiyar uşağına mensup şakilere yaptığı başarılı baskın neticesinde isyancıları perişan ve imha etti.
20 Temmuz Alay, Munzur suyunu tutarak asileri Munzur suyu ile Munzur dağı arasına sıkıştırdı. Bujik dağını işgal ederek asileri bastırdı. 1800’den fazla silah topladı.
30 Temmuz Tunceli’nin 1937’de itaatsizliğinde katılmış olan bütün aşiretlerin bölgelerinde inilmemiş dere, çıkılmamış dağ ve taranmamış yer kalmamıştı.
16 Ağustos’ta Karaoğlan, Aşağı Dirik ve Sarısaltık bölgelerinde Seyit Rıza ve avanesinin doğu ve kuzeye kaçmaması için tertibat alındı.
10 Eylül Saat 22:00’de Seyit Rıza, silahsız olarak iki arkadaşı ile birlikte Erzincan jandarmasına teslim oldu.
12 Eylül’de Seyit Rıza’nın akıbetinden dolayı İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve 3’üncü Ordu Müfettişi Kazım Orbay, 4’üncü Genel Müfettiş Alpdoğan’ı tebrik etti.
Yine aynı tarihte Cumhurbaşkanı Atatürk ile Başbakan İsmet İnönü, Seyit Rıza’nın yakalanmasıyla ilgili muhafız alayını kutladı.
ABDULLAH KILIÇ / HABERTURK.COM
SON VİDEO HABER
Haber Ara