Cameron: Suriye'de delil toplamak için Türkiye sınırına gözlemciler gönderdik

İngiltere Başbakanı David Cameron, Suriye'de suç işleyenlerin er geç adalet önüne çıkaracaklarını söyledi. Cameron, bu günler için delil toplamak üzere Türkiye sınırına ve diğer bölgelere hem İngiltere'nin hem de diğer ülkelerin gözlemciler gönderdiğini söyledi.

ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşana David Cameron; Afganistan, Suriye ve İran'daki gelişmelerin yanı sıra ekonomik konuları ele aldıklarını ifade etti.

"Suriye'de katliamları sona erdirmek için siyasi geçişi sağlamak konusunda elimizden geleni yapmalıyız. Değişime ne pahasına olursa olsun direnenler üzerindeki güçlü baskıyı sürdürmeliyiz." diyen Cameron, BM Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın çabalarını desteklediklerini vurguladı. Rusya ve Çin ile yeni bir BM Güvenlik Konseyi kararı üzerinde işbirliği yapmak istediklerini dile getiren İngiltere Başbakanı, böyle bir rejime arka çıkmanın Rusya'nın da çıkarına olmadığını söyledi. Cameron, Suriye'de devrim ya da iç savaş değil; siyasi geçiş süreci arzu ettiklerini belirterek, "Fakat Esed aynı şekilde devam ederse, devrim ya da iç savaş kaçınılmaz." diye konuştu.

OBAMA, ASKERÎ MÜDAHALE İHTİMALİNİ DIŞLADI

Görüşmede, Esed rejiminin Suriye halkı üzerinde uyguladığı şiddeti ele aldıklarını belirten Barack Obama, "Şu anda muhtaç insanlara yardımın ulaştırılması üzerine odaklanmış bulunuyoruz. Rejim üzerindeki baskıyı artırma konusunda anlaştık. Amacımız uluslararası toplumu harekete geçirmek, yaptırımları ağırlaştırmak, rejimin gelir musluklarını kapatmak, siyasi, diplomatik ve ekonomik olarak onu izole etmek." diye konuştu.

Rejim ve güvenlik güçleri kan kaybederken, muhalefetin güçlendiğini dile getiren Obama, "Esed iktidardan ayrılacak. Sadece bunun ne zaman olacağı net değil. Hazırlıklarımızı o gün için yaparken Suriye halkının iradesini destekleyecek bir geçiş süreci için planları destekliyoruz." dedi.

Libya'da olduğu gibi Suriye'ye de bir askerî müdahale ihtimalinin sorulması üzerine Obama, her ülkenin şartlarının farklı olduğunu ifade etti ve "Suriye'deki çok karmaşık bir mesele. Şu anda yapabileceğimiz en iyi şey Suriye rejiminin yaptıklarının kabul edilemez olduğuna dair uluslararası konsensüsü oluşturmak." ifadelerini kullandı.

İRAN'IN NÜKLEER MESELESİNİ DİPLOMATİK YOLLARDAN ÇÖZME ŞANSI AZALIYOR
Barack Obama, İran'ın nükleer programıyla ilgili anlaşmazlığın çözülmesine yönelik diplomatik çabalar için hâlâ uygun zaman ve ortam bulunduğunu belirtirken her seçeneğin masada olduğu tehdidini de yineledi. AB'nin İran petrolüne ambargo uygulamaya hazırlandığını ve ABD'nin uzun süredir yaptırım uyguladığını hatırlatan Obama, İran hükümeti üzerine baskı yapmaya devam edeceklerini ifade etti. Obama, "Tahran şunu anlamalı: Ya uluslararası zorunluluklara uyar ya da bunu yapmamanın sonuçlarına katlanır." dedi.

İran'a yönelik yaptırımların yaz aylarında İran ekonomisini ciddi şekilde etkileyeceğini söyleyen Obama, "Bu konuyu ne kadar ciddi ele aldığımızı anlayacaklar." ifadelerini kullandı.

Barack Obama BM Güvenlik Konseyi üyesi 5 ülke ile Almanya'nın İran'la müzakerelere yeniden başlayacağını hatırlattı. Obama, İran'ın bu müzakere fırsatını değerlendirip gelecekte daha kötü sonuçlarla karşılaşmaması uyarısını yaptı. İran'ın daha önce gördükleri gibi zamana oynamayacağına dair bir garantisi olmadığını ifade eden Oabama, "İran'ın nükleer silah elde etmesine engel olmaya kararlıyım. Tahran, bu konunun diplomatik yollardan çözülme şansının azaldığını anlamalı." dedi. Barack Obama, İran'ın atom bombasına sahip olması halinde dünyanın en tehlikeli bölgesine nükleer silah yarışı başlatacağını iddia etti.

Bu arada Afganistan'daki işlerinin ne kadar zor olduğunun son dönemdeki olaylarla ortaya çıktığını belirten iki lider, buna rağmen pes etmeyeceklerini, önceden belirlenen çekilme takvimine sadık kalacaklarını sözlerine ekledi.