Özgür ve işsiz Tunus, geleceğe umutla bakıyor (Özel)

Tunus'un fakir şehirlerinden Sidi Bouzid'de işsiz bir üniversite mezunu olan Muhammed Buazuzi'nin, meyve-sebze tezgahına polisin el koymasından sonra kendini ateşe vermesi ile başlayan protestoların devam etmesi sonucu "Yasemin Devrimi" yaşanarak ülkede ve bölgede yeni bir dönem başladı. 1987 yılında kansız bir devrimle iktidara gelen Zeynelabidin Binali 14 Ocak 2011 tarihinde ülkesini terk etti.

Devrik lider Binali'nin koltuğunu bırakmasından 9 ay sonra yapılan genel seçimlerde oyların çoğunluğunu alan muhafazakar En Nahda Hareketi, muhalefet partileriyle bir koalisyon hükümeti oluşturdu. Bu koalisyon hükümeti, yeni bir anayasa yapmak için "Kurucu (ve geçici) Meclis" statüsüyle faaliyetlerine başladı.

"Yasemin Devrimi" olarak isimlendirilen halk ayaklanmasının ardından bir yılı aşkın zaman geçti. Cihan Haber Ajansı (CİHAN) devrim sonrası ülkedeki son durumu Tunuslu halka sordu.

Halkın hemen hepsi, devrim sonrasında Tunus'un çok daha özgür hale geldiğini ve hürriyetlerin hissedilir bir şekilde arttığında hem fikir. Öte yandan Tunuslular, devrim sonrasında ekonomide herhangi bir iyileşmenin yaşanmadığı ve işsizlik sorununun aynı şekilde devam ettiğini düşünüyor.

İsmini açıklamak istemeyen bir Tunuslu, ülkenin devrimden önceki döneme göre daha iyi olduğunu vurgulayarak, "Ekonomik sıkıntılar devam ediyor ancak önceden devlette hırsızlık vardı, şimdi yok. Tek sıkıntı ekonomide ve işsizlikte." şeklinde düşüncelerini açıklıyor.

Üniversite öğrencisi Esma, devrimi işsiz gençlerin gerçekleştirdiğini fakat hala bu gençlerin işsizlik sorununun giderilmediğini düşünüyor. Hürriyetlerin ise öncekine nazaran daha iyi olduğunu, insanların diledikleri şeyi özgürce ifade edebildiklerini söylüyor.

Yine üniversite öğrencisi olan Fahrettin de gençlerin beklentilerinin henüz yerine getirilmediğini savunarak, işsizlik sorunun devam etmesinden yakınıyor.

İsmini vermek istemeyen Tunuslu bilgisayar mühendisi öğrencisi ise devrimin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen her ne kadar işsizlik sorununda kayda değer bir değişiklik olmasa bile, her şeyin daha güzel olacağını ve bu konuda ümitli olduğunu ifade ediyor. Tunuslu öğrenci, "Hürriyetler genişledi, daha özgürüz. İşsizlik sorunu var ama bu sıkıntıların hepsi hallolacak. Devrimi gerçekleştirmiş Arap devletlerinin de daha iyi duruma geleceğine inanıyorum. Türkiye sevdiğimiz bir ülke. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yapmış olduğu yenilikleri yakından takip ediyoruz. İnşallah Tunus da Türkiye gibi güçlü bir devlet olur. Türkiye projelerinde başarılı oldu. Biz de Türkiye ile ilişkilerimizin artmasını temenni ediyoruz." şeklinde düşüncelerini aktarıyor.

İsmini açıklamak istemeyen diğer bir Tunuslu da devrimden sonra Tunus'ta büyük bir kaos oluştuğunu ve kendince herkesin hakkını istediğini dile getirerek sözlerine şunu ekliyor: "Öncelikle zihniyetin değişmesi lazım."

İtalya'da yaşayan Tunuslu sanatçı Ramzi Harrabi ise devrim sonrası ülkede güvenlik sıkıntısının yaşandığını ileri sürüyor. Devrimin toplumda bir travma oluşturduğunu ve bunun için terapi gerektiğini savunan Harrabi, "Gençler önceden çalışmıyordu ve bunun bahanesi olarak 'devlet bize baskı yapıyordu' diyorlardı. Şimdi ise bu şekilde sığınacak bir bahaneleri kalmadı. Artık çalışmaları lazım." yorumunda bulunuyor.

Yaşlı bir dede devrim sonrası beklentilerinin olumlu olduğu şeklinde kısa bir cevap verirken, Adil isminde diğer bir kişi ise birçok şeyin devrimden sonra güzel hale geldiğini ve ülkenin giderek istikrarlı hale geleceğini dile getiriyor.

İsmini söylemek istemeyen başka bir Tunuslu da, "Daha önce özgürlükler yoktu. Şimdi ise herkes özgürce düşüncelerini ifade edebiliyor. Bu da aradaki en büyük farkı oluşturuyor. Erdoğan'ı seviyoruz. Tunus'ta en çok sevilen lider Erdoğan. Tunuslular adına rahatlıkla konuşabilirim: Tunus'ta herkes Erdoğan'ı seviyor!" diye düşüncelerini aktarıyor.