Dolar

34,8626

Euro

36,6443

Altın

3.014,31

Bist

10.084,57

Onlar, mesleklerinin son temsilcisi olmak istemiyor

Teknolojinin hızlı gelişimi, revaçta olan birçok mesleğin bitmesine sebep oluyor. El emeği, bilek gücü ile icra edilen, zarafet, ince işçilik, dikkat ve titizlik isteyen demircilik, kalaycılık, taşçılık, hattatlık, değirmencilik, dokumacılık, çömlekç

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-10 13:53:10

Onlar, mesleklerinin son temsilcisi olmak istemiyor
Teknolojinin hızlı gelişimi, revaçta olan birçok mesleğin bitmesine sebep oluyor. El emeği, bilek gücü ile icra edilen, zarafet, ince işçilik, dikkat ve titizlik isteyen demircilik, kalaycılık, taşçılık, hattatlık, değirmencilik, dokumacılık, çömlekçilik, tenekecilik, nalbantlık, semercilik ve sepetçilik gibi biz zamanların gözde meslekleri değişen ekonomik şartların bir sonucu olarak seri üretime, robotlara, makinalara yenik düşerek birer birer yok oluyor.

Gelişen teknolojiye bağlı ucuz ve seri üretimin yok ettiği mesleklerden birisi de sıcak demircilik. Küçük atölyelerinde ve sıcak ateşin karşısında el emeği, bilek gücü ile çalışan demirci ustaları, başta keser, bıçak, balta, nacak, makas, bel, kazma ve kürek gibi el aletleri imal ediyordu. Seri üretimin yanı sıra kırsal alanda tarımla uğraşan nüfusun azalması demircilik mesleğini bitme noktasına getirdi. Ülkenin farklı yerlerinde hala bu işi yapmaya çalışan mesleğin az sayıdaki son temsilcileri, kendilerinden sonra bu işi devam ettirecek kimse kalmayacağının endişesini taşıyor. Mesleği öğretecek çırak bulamamaktan dert yanan demirci ustaları, liseyi bitiren gençlerin bile 'kravatlı iş' talep etmesinden şikayet ediyor.

Sıcak demircilik mesleğinin geçmişte yoğun bir şekilde icra edildiği yerlerden birisi de Trabzon'un Beşikdüzü ilçesine bağlı Hünerli köyü. Bundan yaklaşık 50 yıl önce 120'nin üzerinde demirci ustasının bulunduğu köy adını bile bu hünerli ustalarından almış. Eski adı Kefli olan ve hünerli ustaları ile nam salan köyün ismi dönemin valisi Necmettin Ergin'in girişimleriyle Hünerli olarak değiştirilmiş. Geçmişte 150 hanenin neredeyse 100'den fazlasının kapısında atölye olan Hünerli bugün ise bir tek atölye kalmamış. Köyün hünerli ustalarından parmakla sayılabilecek kadarı da mesleklerini farklı yerlerde icra etmeye çalışıyor. O ustalardan birisi de 62 yaşındaki Hüsnü Öztürk. 'Baba mesleğim' dediği demirciliğe Hünerli köyünde başladığını belirten 6 çocuk babası Hüsnü usta, şimdi ise Beşikdüzü ilçesinde mesleğini yaşatmanın mücadelesini veriyor. Yaklaşık 50 yıldır mesleğin içinde olduğunu anlatan Öztürk, Türkiye'de kullanılan keserin anavatanının Hünerli olduğunu savunuyor. Öztürk, keseri bugünkü haliyle yapan kişinin de köylerinden Ali Öztürk adındaki bir usta olduğu iddiasında bulunuyor. Hüsnü usta, "Diğer ustalar ondan görerek yapmışlar ve Türkiye'ye bu icat buradan yayılmıştır." ifadelerini kullanıyor. "Eskiden il dışına çuval dolusu mal gönderiyorduk. En çok parayı keser imalatından kazanıyorduk." diyen Öztürk, son yıllarda işlerinin iyi gitmemesinden şikayet ediyor.

"YÜZE YAKIN DÜKKAN PAZAR BULAMADIĞI İÇİN KAPANDI"

Şuanda en büyük sıkıntılarının pazarlama sorunu olduğuna vurgu yapan Öztürk, "Bir keserin maliyeti 50-60 lira. Piyasada 10 liraya keser satıyorlar. Sebebi; döküm olması, standartlara uygunsuzluğu ve kalitesizliği. Vatandaş işini görmek için ucuzu tercih ediyor. Kalitesinden anlamıyor. Bize keser geliyor, üzerinde 1963 tarihi var. Kaliteli olmasa 44 yıldır dayanır mı? Bugün ise haftada, bazen ayda bir keser veya balta zor satıyoruz. Seri üretimle keser çok ucuza mal ediliyor. Biz de ise bu fiyatın 4-5 katı. Bu da satışlarımızı etkiliyor. Ekonomik gücümüz olmadığından seri üretime geçemiyoruz. Köyümüzde örsler bir bir susuyor. Yüze yakın dükkan pazar bulamadığı için kapandı. Böyle devam ederse bu mesleğin yaşaması çok zordur. İnsanlarımız ne fındıkla ne de hayvancılıkla geçim sağlayamadığından dolayı köyleri boşalttılar. Köylerde kalan yaşlı insanlarda tarımla uğraşamıyor. Sonuç olarak bu meslek son günlerini yaşıyor." dedi.

        Mesleği icra eden 4-5 usta kaldıklarının altını çizen Öztürk, çırak bulamamaktan dert yanıyor. 8 yıllık kesintisiz eğitimin de çıraklığın önünü kestiğini belirten Öztürk, "14-15 yaşında ilköğretimi bitiren çocuk daha çırak olmak istemiyor. Liseyi bitiren ise kravatlı iş istiyor." diye konuşuyor.

Haber Ara