Katliam gölgesinde diplomasi arayışı
Arap Birliği, BM, ABD, Rusya ve Çin'in başını çektiği ülke ve kuruluşlar Suriye'de akan kanı durdurmak için görüşmeler gerçekleştiriyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-10 09:42:02
Beşşar Esed rejimine yönelik müdahale ihtimali zayıflayınca Arap Birliği, BM, ABD, Rusya ile Çin'in başını çektiği ülke ve kuruluşlar Suriye'deki kanı durdurmak için baş döndüren bir diplomasiye başladı. Bu çerçevede Mısır'ın başkenti Kahire, kritik görüşmelere ev sahipliği yapıyor. BM ve Arap Birliği'nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan'ın önceki günkü ziyaretinin ardından bugün de Arap Birliği üyesi ülkelerle Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ortak bir toplantı yapacak. Tüm dünyada gözler bu görüşmede olacak. Son yıllarda uluslararası arenada ağırlığını hissettirmeye başlayan Çin de ikinci kez bir diplomatını bölgeye gönderiyor. Askerî müdahaleye karşı çıkan Çin, Dışişleri Bakan Yardımcısı Zhang Ming'i, Pekin'in ateşkes planı hakkında bilgi vermesi için Suudi Arabistan, Mısır ve Fransa'ya yolluyor.
Suriye'deki krizin çözümü için askerî müdahale de dâhil tüm seçenekleri masada tutan ancak Rusya ve Çin'in sert muhalefetine maruz kalan Arap Birliği ise özellikle Rusya'nın direncini kırmak için büyük bir mücadele veriyor. Suriye hariç 21 Arap Birliği üyesi ülke dışişleri bakanı ya da üst düzey yetkilisinin hazır bulunacağı toplantıya katılacak olan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, politikasında herhangi bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor. Lavrov'un yardımcısı Gennadiy Gatilov da dün BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye askerî müdahaleye yol açabilecek hiçbir kararı onaylamayacaklarını bir kez daha belirtti. Libya'da Batılı ülkelerin oyununa geldiğini öne süren Rusya, Suriye'de benzer bir oyuna gelmemek için tutumunda herhangi bir değişiklik göstermiyor. Suriye'deki olayların bazı dış güçlerin eseri olduğunu öne süren Rusya daha önce BM Güvenlik Konseyi'ne gelen iki karar tasarısına Çin ile birlikte karşı çıkmıştı. Bu arada, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da, Rusya'nın Suriye'de daha yapıcı bir rol oynamasını umduğunu ifade ederek Pazartesi günü BM'de Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'la bir kez daha görüşebileceğini söyledi. Bölgedeki temaslarına Mısır'la başlayan Annan'ın da bugün Suriye'ye varması ve Devlet Başkanı Beşşar Esed'le görüşmesi bekleniyor. Annan'ın Kahire'den Suriyeli muhaliflere yaptığı 'rejimle diyaloğa geçin' çağrısı ise tepkiyle karşılandı. Muhaliflerin çatı örgütü Suriye Milli Konseyi Başkanı Burhan, rejim, halkı katletmeye devam ederken diyaloğa geçmenin anlamsız olduğunu söyledi. Galyun, Esed'e askerî baskı yapmadan siyasî çözümün hedeflenmesini gerçekçi bulmadığını dile getirdi.
Suriye'de akan kanın bir an önce durması için baş döndüren bir diplomasi yürütülürken, Beşşar Esed rejimi ise operasyonlara hız kesmeden devam ediyor. Suriye tankları bir aydır bombalanan Humus şehrini dün yine vurdu. BM ve Arap Birliği'nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan'ın bölgeye yapacağı ziyaretin arefesinde düzenlenen saldırıda en az 4 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Dün cuma namazı sonrasında Kamışlı, Haseke, Halep, Hama ve Deyr Ez Zor kentlerinde yönetim karşıtı gösteriler düzenlenen ülkede, askerî operasyonlar sırasında toplam 54 kişinin öldüğü kaydedildi.
Amos: Bab-ı Amr'da gördüklerimden yıkıldım
BM Genel Sekreteri'nin İnsani İşlerden Sorumlu Yardımcısı Valerie Amos, iki gündür Suriye'de gerçekleştirdiği temasların ardından Türkiye'yi ziyaret etti. Hatay'da mültecilerin bulunduğu kamplarda incelemelerde bulunan Amos, daha sonra Ankara'ya geçerek Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Amos, rejime bağlı güçlerin büyük bir yıkım yaptığı Humus'un Bab-ı Amr semtine gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin 'sarsıcı' izlenimlerini aktardı. Davutoğlu ise görüşmede, Türkiye'nin BM ile temas içinde olmaya devam edeceğini, çadırkentlere yerleştirilen Suriyelilere yardımın süreceğini teyit ederek Ankara'nın açık kapı politikasını sürdüreceğini aktardı. Temaslarının ardından basına konuşan BM yetkilisi Valerie Amos, Bab-ı Amr'daki yıkımı, "Şahit olduklarımdan yıkıldım. Humus'un o bölümü tamamen yok edilmiş. O bölgede hiçbir insan kalmamış. Kalanlar da eşyalarını aramak üzere oradaydılar. Bu bölgede yaşayan insanlara ne olduğunu öğrenmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum." sözleriyle anlattı. Şam yönetiminin, ülkedeki durum hakkında bilgi edinmek üzere BM kurumları ve Suriyeli yetkililerin birlikte "sınırlı bir değerlendirme çalışması" yapmasına izin verdiğini söyledi.
Esed'den kaçan 4 general Türkiye'ye sığındı
Suriye'de önceki gün Petrol Bakanı Yardımcısı Abdul Hüsameddin'in istifa ederek muhaliflere katılmasının ardından güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanması ve katliamların artmasını gerekçe gösteren 7 yüksek rütbeli asker, muhaliflerin safına geçti. Suriye ordusundan ayrılan 4 generalle, 2'si albay, 1'i yarbay 3 subayın dün Hatay'a geçtiği bildirildi. Askerlerle birlikte 234 Suriyeli Türkiye'ye sığındı. Geçtiğimiz hafta da Suriyeli Tuğgeneral Adnan Kasım Ferzat kendisine bağlı olan askerlerle muhalif Özgür Suriye Ordusu'na katılmıştı. Şimdiye dek düşük rütbeli askerlerin firar ettiği Suriye ordusunda generallerin saf değiştirmesi oldukça önemli bulunuyor. Bunun, ordudaki daha büyük çözülmelerin işareti olabileceği belirtiliyor. Dün Türkiye'ye gelen Suriyelilere ilişkin bilgi veren Reyhanlı Kaymakamı Yusuf Güler ise Türkiye'ye sığınmak isteyen Suriyeli sayısında son günlerde artış yaşandığını söyledi. Son bir hafta içinde 800 Suriyeli Türkiye'ye giriş yaptı. Hatay'daki kamplarda misafir edilen Suriyeli sayısı ise yaklaşık 12 bin. Sığınma talebindeki artışın, Şam rejiminin Türkiye sınırına yakın bölgelerde operasyonlara hız vermesi ve Humus'taki mezalimin yol açtığı can korkusundan kaynaklandığı ifade ediliyor.
Kaynak: Cumali Önal / Zaman
SON VİDEO HABER
Haber Ara