Suriye kasabı son gaz! (Video)
Suriye kasabı Beşşar Esad’ın katliamı dünyanın gözleri önünde son hızıyla devam ediyor. Katliamdan kaçan ailelerin ifadesine göre Baas güçleri gençleri tevkif ediyor, bir şey bilmediğini söyleyen gençlerden istediğine inanıp serbest bırakıyor, istediğini de kafasına göre katlediyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-09 11:45:00
Um Hasan, Telbise’deki Ulusal Hastane’de sıkıştırılmış onlarca cesedin arasında büyük oğlunun cesedini görünce kendini tutamadı, çöktü. Az kaldı yere düşecekti… Baas güçleri, yeni damat olan Hasan’ı üç gün önce ailesinin evinden alarak tutuklamıştı.
Şu an Suriye sınırına yakın El-Buka’a bölgesindeki bir Lübnan köyünde bulunan 65 yaşındaki anne Um Hasan olayı şöyle anlattı: ‘Akşam vakti evimize girdiler. Oğlumu bağladılar sonra da tutuklayıp götürdüler. Onlar gidene kadar geride kalanlar bizim evin dışına çıkmamızı engelledi.’
İsmini vermek istemeyen acılı anne sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Üç gün sonra beni aradılar ve hastaneye gidip oğlumu almamı istediler. O anda oğlumun öldüğünü anladım. Oğlumun cesedi donduruculardan birinde sıkıştırılmış cesetlerin arasındaydı. Başına kurşun sıkılmıştı. Cesedini gördüğümde ayaklarımın üzerinde duramadım.’
Daha yeni evli idi
Um Hasan, 31 yaşındaki oğlunun daha yeni evli olduğunu, hiçbir muhalif etkinlikle ilgisinin bulunmadığını, şehirdeki ailelerden birçoğunun sebebini bilmeden oğullarını kaybettiğini vurguladı.
Um Hasan, şehirdeki zor yaşam koşulları nedeniyle ailenin diğer fertleriyle beraber dört gün önce Telbise’den çıkarak Lübnan’a gitmeye karar verdi. Bu bağlamda şöyle dedi: ‘Koşullar gerçekten çok zor. Her gün bombardıman, her gün evler basılıyor… Bazı evleri yaktılar, evlerdeki bazı eşyaları kırdılar, bazılarını çaldılar. Allah ona rahmet eylesin oğlumu kaybettim. Başkasını da kaybetmek istemiyorum. Çıkarken aile bireyleri bizim giydiğimiz elbiselerden giydi.’ Çünkü çok çabuk ve gizli bir şekilde hareket etmek istiyorduk. Şehrin dışına kadar yürüdük. Orada bizi bir taksi bekliyordu. Bu taksiyle Lübnan sınırına geldik.’
Telbise’den çıkan aileler şehirde fırınların sadece sabah iki saatliğine açıldığını, okulların kapalı ve mazotun kesik olduğunu vurguladı. Um Hasan şöyle dedi: ‘İnsanlar mahalleye mazot tankerinin girdiğini öğrendiklerinde birbirlerine sesleniyor ve birkaç litre mazot alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuluyor.’
Yakın bir diğer evden Lübnan’a birkaç gün önce gelen Telbiseli 28 yaşındaki Halid, güvenlik kontrol noktasında kendisiyle beraber olan bir arkadaşının durdurulduğunu, o vakitten beri kendisinden hiçbir haber alamadığını belirtti.
Kafasına göre katliam
Ardından şöyle dedi: ‘Yaklaşık iki buçuk aydır Baba Amru’dan bir arkadaşımla arabada idik. Güvenlik noktasında bizi durdurdular. Beni bıraktılar ancak arkadaşıma ‘sen Baba Amru’dansın, in’ dediler. Görevlilerin yanına gidip sordum: ‘Ne yapayım? Onu bekleyeyim mi gideyim mi?’ Onlar da bana ‘sen git. Onu istihbarat şubesine sevkedeceğiz. Eğer bir şey çıkmazsa onu da bırakacağız.’ Ancak o vakitten beri arkadaşım hala tutuklu ve kendisi hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.’
Halid, Suriye Baas güçlerinin gençleri ya eylemci oldukları ya da eylemcilerin isimlerini bildikleri şüphesiyle gençleri tevkif ettiğini, genç gerçekten bir şey bilmiyorsa bazen kendisine inanmayarak öldürdüklerini bazen de inanarak serbest bıraktıklarını, buna da rastgele karar verdiklerini dile getirdi.
2 odalı bir evde eşi ve üç oğluyla beraber kalan 30 yaşındaki Muhammed de Humus’un Baba Amru Mahallesi’nin geçen hafta Perşembe günü rejim güçlerinin eline düşmesinden önce kaçmış. Muhammed Baba Amru’daki durumu şöyle anlattı: ‘Bombardımandan korunmak için oturduğumuz apartmanın geniş mahzenine saklanıyorduk. Kötü beslenme koşulları nedeniyle bizimle beraber mahzende bulunan üç ya da dört aylık bir bebek vefat etti. Mahallede yiyecek satın alabilecek hiçbir dükkan kalmadı. Ordu tüm su depolarını da patlattı.
Mahalledeki son günlerimizde yaşlı annemin evi sabah vakti füze ile bombalandı. Bombardıman ve keskin nişancılar yüzünden kendisini evden çıkaramadık. Ancak Allah’a hamdolsun hafif yaralanmıştı.’
Muhammed son olarak mahalle halkının sürekli bombardıman nedeniyle sadece Cuma namazı için biraraya gelebildiğine işaret etti.
Haber Ara