BDP'nin ihraç ettiği Başkan Yıldırım'a Silopililer sahip çıktı

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'nin hiçbir gerekçe göstermeden ihraç ettiği Silopi Belediye Başkan Vekili Hüsnü Yıldırım'a halk destek verdi. Belediye bahçesinde basın açıklaması düzenleyerek görevinin başında olduğunu belirten Yıldırım'a çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile vatandaşlar destek verdi.

Şırnak'ın Silopi ilçesinde Belediye Başkan Vekili Hüsnü Yıldırım, kendisini 28 Şubat 2012 tarihinde ihraç eden BDP'ye belediye bahçesinde düzenlediği basın açıklamasıyla cevap verdi. Başkan vekiline Silko-Der, Dives, KESK, Sanya-Der, İhracatçılar Birliği, Esnaf Kooperatifleri, Eğitim Destek Evi, Kürdi-Der, DMSS-Der, Şırnak Gazeteciler Cemiyeti, Tümbel-Sen ile belediye bahçesini dolduran binlerce vatandaş destek verdi.

Silopi Belediye Başkan Vekili Hüsnü Yıldırım, yaptığı basın açıklamada, BDP Disiplin Kurulu'nun verdiği ihraç kararını, yargısız infaz olarak niteledi.

Yıldırım, parti ilkelerine aykırı hareket etmediğini ve kararın, adaletten yoksun, tamamen yanlı ve kabul edilemez olduğunu söyledi.
Görevinden istifa etmeyeceğini ve hizmete devam edeceğini vurgulayan Yıldırım, BDP içinde amaçları başka olan birkaç kişinin yanlış yönlendirilmesi sonucu verilen karara Silopi halkı ve Silopi'de faaliyet gösteren STK'ların da karşı durduğunu dile getirdi. Haklı oldukları yoldan asla geri dönmeyeceklerini dile getiren Yıldırım, Silopi'de halka karşı olan hizmet görevlerine devam edeceklerini ifade etti.

"BDP İÇİN HALKIN İSTEMESİ ÖNEMLİ DEĞİL"

Kendisine akla hayale sığmayacak iftiralar atıldığını söyleyen Yıldırım hakkında karalama kampanyası yapıldığını belirtti.
Yıldırım, şöyle devam etti: "Yerel yönetimlerden sorumlu Demir Çelik, Silopi BDP parti binasında 200 partilinin önünde beni istifaya davet etmesinin demokratik bir çıkış olmadığını ifade ettim. Haklı bir gerekçe sunmalarını kendilerinden istememe rağmen, haklı bir gerekçe sunmamasına rağmen bizi tamamen dışlayan bir tutum içerisinde olmaları ve tüm Silopi halkı arkanda olsa bile 'seni istemiyoruz' şeklinde garip bir tutum sergilemesi beni ve diğer arkadaşlarımızı 'özellikle parti içi' demokrasi adına üzmüştür. Neyle suçlandığımı net bir şekilde öğrenir, suçlamaların zerre kadar bir haklılık gerekçesini bulursam hemen orada istifa dilekçemi Disiplin Kuruluna vermeyi düşünüyordum. Ancak, ne yazık ki BDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı İdris Baluken, 28 Şubat günü basına bir demeç vererek yaptığı; beni parti ilkelerine ve parti işleyişine aykırı davranışlar içinde olduğum ve halka hizmet anlamında yetersiz kaldığımı beyan ederek, BDP Yerel Yönetimler Komisyonu tarafından BDP Parti Disiplin Kurulu'na sevk edildiğimi ve daha sonra ihraç edildiğimi beyan etti. Beni derinden üzen; ihraç edilmemin yanı sıra böyle bir karar alınırken benim ifademe başvurulmaması, disiplin kurulunun hiç bir şekilde beni dinlememesi ve yargısız infaz edilmemdi."

"MECLİS ÜYELERİYLE BİRLİKTE HAKSIZLIĞA DİRENECEĞİZ"

Gücünü halktan aldığını ve tarih karşısında Allah'tan sonra hesap vereceği tek güç halk olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Bu yanlış kararı yine tarih ve Silopi halkı kendi vicdanında sonsuza dek yargılayacak ve onları asla affetmeyecektir. Bütün yasal haklarıma başvuracağım. Karara itiraz edeceğim. Dürüstlüğün, samimiyetin, çalıp çırpmadan, haksız kazanç sağlamadan onurluca bir yaşam ilkesinin bütün ilkelerden daha yüce bir ilke olduğunu iyi biliyorum. Ben ve belediye meclis üyesi arkadaşlarım bu haksızlığa karşı sonuna kadar direneceğimizi, halkımıza olan hizmet burcumuzu layıkıyla ödeyeceğimizi, bütün gayretimizle çaba harcıya cağımızı, adaletin er ya da geç tecelli edeceği inancındayım." açıklamasını yaptı.