Haluk İpek: TÜSİAD konuşabilir biz de dikkate almayabiliriz, ikisi de demokratik
AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, TÜSİAD'ı dinlememe hakları bulunduğunu belirterek, "TÜSİAD konuşabilir biz de dikkate almayabiliriz, ikisi de demokratik." dedi. 28 Şubat'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerinden buldozer gibi geçtiğini ifade
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-05 11:43:12
tv8'de Erkan Tan'ın konuğu olan AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. TÜSİAD'la ilgili tartışmalara da değinen İpek, "TÜSİAD bence büyük sanayi ölçekli kuruluşların var olduğu bir kuruluş. Daha küçük ölçekli sanayicilere baksınlar. TÜSİAD'ın görüş beyan etme hakkı var; ama bu görüşün dikkate alınmama ihtimali de var. Bizim dinlememe hakkımız da var. Başbakan TÜSİAD'a 'senin dediğin olmayacak' dedi. Görüşünü açıkla; ama sonunda yanlış ya da doğru hesap verecek olan benim. Sayın Başbakan 'iktidar olarak senin dediğini yapmayacağım' demiştir. Sivil toplum örgütü olarak görüşünü beyan et, ama senin dediğin olmayacak demiştir." şeklinde konuştu.
"28 ŞUBAT BAŞBAKANIMIZIN DA ÜSTÜNDEN BULDOZER GİBİ GEÇMİŞTİR"
AK Parti'nin 28 Şubat'ın ürünü olduğunu ifade edenleri de eleştiren Haluk İpek, şunları söyledi: "Kılıçdaroğlu'nun söylemleri 28 Şubat sürecinin sonrasını AK Parti'nin kurulduğu yıllardı ve o dönemdeki haksızlıkları görmezden geliyor demek oluyor. 28 Şubat buldozer gibi geçmiştir. Başbakanımızın da üstünden geçmiştir. 28 Şubat sürecinden sonra birçok kişi AK Parti'nin kuruluş aşamasında engeller çıkardılar. Çok çetin bir mücadeleydi. Rahşan affından dolayı yasağı kalmamıştı. Vesayet makamlarına gelen aktörler Anayasa Mahkemesi'ne başvurdular. Seçime girdik, seçimde Parlamento'nun 3'te 2'sini oluşturduk; ama Genel Başkanımız milletvekili olamamıştı. 28 Şubat kalıntılarının en önemli dersini milletimiz verdi. Kalıntılarına kalsa AK Parti'nin önü çoktan kesilmiş olacaktı. Son anayasa değişikliğine kadar AK Parti'nin önerdiği yasaları Anayasa Mahkemesi'nde iptal ettirdiler. Bu sürecin düşünce anlayışına, yüklenmelerine Kılıçdaroğlu destek vermiştir."
"AK PARTİ GİBİ BİR İKTİDARIN OLACAĞINI BİLSELER 28 ŞUBAT'I YAPMAZLARDI"
Toplum vicdanında 28 Şubat'ın mahkum olduğunu vurgulayan İpek, şöyle devam etti: "En çok mağdur olanlar AK Parti mensuplarıdır. Eğer Kılıçdaroğlu 28 Şubat sürecine karşı olsaydı 367'yi desteklemezdi. AK Parti'ye açılan kapatma davasında demokratik duruş sergilerlerdi. 28 Şubat'ta Parlamento'ya karşı hamleler yapılmıştır. 28 Şubat'ı gerçekleştirenler Türkiye'yi vesayet makamlarının yönetmesini arzu edenlerdi. Onlar siyaseti dağıtıp, koalisyonu hesap etmişlerdi. Güçlü bir iktidar geleceğini düşünselerdi belki de 28 Şubat'ı yapmazlardı. Son anayasa ile karar verme yetkileri tamamen milletin eline geçti. Halk 28 Şubat'ı nefretle anıyor."
4+4+4 TERCİH HAKKI SUNAN, ESNEK BİR SİSTEM
AK Parti'nin din eğitiminin önünü açmak istediği yönündeki tartışmalara da cevap veren İpek, "Anayasanın 24. maddesinde kişilerin çocuklarına din eğitim gördürme hakkı var. Hem okulda hem tatillerde bu konu milletimizin anayasal hakkıdır. İşte bu hak engellenirse anayasaya aykırı davranılmış olur. 4+4+4 her 4 yılda bir tercih hakkı sunan bir esneklik tanımaktadır. Kişiler mevcut durumu devam ettirebilirler, önceden yasak olan alanlar daha esnek hale getiriliyor. Bu sistem esnek bir sistem." değerlendirmesinde bulundu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara