Yoksa Uzay Savaşları başladı mı?
Birbiri ardına düşen uydular, yetkililerden yabancı ülkeleri suçlayan beyanatlar... Uzaya taşınan işbirlikleri ve ana sorunlar. Acaba Yıldız Savaşları başladı ve sürüyor mu?
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-02 17:02:34
Mars gezegenine giderken yolda kalan Rus uzay aracının parçaları Şili açıklarında Pasifik Okyanusuna düştü. Aracın düştüğü Rus Uzay Savunma Kuvvetleri sözcüsü Albay Aleksey Zolotukhin tarafından açıklandı. Yaklaşık 2 aydır Dünya yörüngesinde dönen 13 tonluk aracın bütün parçalarının aynı yere düşüp düşmediği bilinmiyor. 170 milyon dolarlık insansız araç geçen Ekim ayında uzaya fırlatılmış ancak yönünü Mars'a çevirecek motorlar çalışmadığı için Dünya yörüngesinden çıkamamıştı.
Her şey yolunda gitseydi Phobos-Grunt adla araç Mars'ın uydularından Phobos'a inip hem toprak örneği alacak hem de gezegeni görüntüleyecekti. Tüm çabalara rağmen Rus mühendisler aracın motorlarını çalıştıramayınca kaderine terk edilen Phobos- Grunt irtifa kaybetmeye başladı. Phobos-Grunt, Zenit-2 roketleriyle uzaya çıkarılmış ancak aracı Mars'a yönlendirecek motor ateş almadığı için Dünya yörüngesinde kalmıştı.
Rus uzmanlar aracın bilgisayarlarını yeniden programlayarak devreye girmeyen roketleri uzaktan kumandayla ateşlemeye çalıştı. Aracın pilileri üç gün içinde boşalacağı için bu işlemin o zamana kadar yapılması şarttı. Rusya'nın 15 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği gezegenler arası ilk yolculuğunun başarısızlıkla sonuçlanması Rus uzay programı için büyük bir darbe oldu.
165 milyon dolarlık Phobos- Grunt aracında, Mars'ın yörüngesine yerleştirilecek Çin'e ait Yinghuo 1 uydusu da bulunuyordu.
Rus robot aracı Phobos'a 2013 yılında ulaşacak ve alacağı toprak örnekleri 2014'de yeryüzüne geri gelecekti. Çin uydusu ise gezegeni izleyecekti.
Phobos-Grunt'ın motorlarını devreye sokma çabalarına Amerika ve Avrupa uzay daireleri de destek sağlıyor.
Rusya'nın 1998 yılında Phobos'a, 1996 yılında ise Mars gezegenine gönderdiği araçlar hedeflerine ulaşamadı.
Rusya, geçen Şubat'ta çok önemli bir askeri uyduyu, Ağustos ayında bir haberleşme uydusunu, geçen ay ise başka bir uyduyu teknik sorunlar nedeniyle kaybetti.
Rus uzay dairesi ROSOSMOS başkam Vladimir Popovkin bir süre önce Izvestia gazetesine verdiği demeçte başarısızlıklarda yabancı ülkelerin parmağı olduğunu ima etti.
Uzay İstasyonuna Giden Yük Aracı da İnfilak Etti
Geçen Ağustos ayında da, Uluslararası Uzay İstasyonu'na malzeme taşıyan insansız Rus aracı kalktıktan beş dakika sonra parçalandı. Roketle beraber Dünya yörüngesine çıkarmakta olduğu içi malzeme iolu Progress aracı da imha oldu.
Rus uzay dairesi Roscosmos'a göre, Kazakistan'daki Baykonur üssünden kalkan roketin üçüncü re son kademesi uzayda infilak etti. Progress M- 12M tipi aracın parçaları Sibirya'da ıssız bir bölgeye düştü.
Amerika, uzay dolmuşu programına son verdiği için şu anda Uluslararası Uzay İstasyonu'na mürettebat ve malzeme sadece Rus araçlarıyla gönderiliyor.
Gerek Avrupa ve gerekse ABD, uzay çalışmalarında Rusya'ya bağımlı, astronotların gidiş ve dönüşleri Rus araçlarıyla sağlanıyor.
Rusya uzayda liderliğe hazırlanıyor ama...
İlk kez uzaya insan gönderen ülke olan SSCB, ABD'li astronotların aya ayak basmasıyla, yarışta ikinciliğe düşmüştü. Şimdi Rusya, zorlu yıllardan sonra insanlı uzay uçuşlarında bir numaraya yükselmeye hazırlanıyor.
38 yaşındaki kozmonot Şergey Völkov, Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü yakınlarında kendi adına diktiği bir ağacı suladıktan sonra kameralara poz veriyor. Volkov'un ağacı, Baykanur'daki Kozmonotlar Bulvan'm süsleyen 100'den fazla ağaçtan biri. Bu ağaçların her biri, üsten uzaya uçan kozmonotlar tarafından dikilmiş. Geleneği başlatan ise dünyanın ilk kozmonotu Yuri Gagarin. Babası da kozmonot Aleksandır Volkov olan Sergey Volkov, Gagarin'in uzaya çıkan ilk insan olmasının 50. yıldönümünün çok özel bir gün olduğunu söylüyor.
Volkov, "Bu, ülkemizin zafer günüdür. 50 yıl önce uzaya insanlı uçuşları başlatan Sovyetler Birüği'dir." diyen Volkov, tüm olumsuzluklara rağmen programı sürdürebildiklerini ve ekipte genç kozmonotların olduğunu söylüyor. Volkov "Uzay yolculuğunun 50 yıl sonra da mümkün olması ve bizim hala bu alanda çalışabiliyor olmamız büyük bir başarı" şeklinde konuşuyor.
1990'lı yıllarda ağır kriz yaşandı
Moskovalı uzay araştırmacısı Andrey İonin, sektörün büyük zorluklara göğüs germek zorunda kaldığı yılların da olduğunu hatırlatıyor. "1990'lı yıllar Rusya için çok zordu" diyen İonin "Sovyetler Birliği döneminde uzay yolculuğu teknolojileriyle ilgili tüm siparişler devletten geliyordu. O dönemde siparişler yüzde 95 oranında azaldı" ifadelerini kullanıyor.
Soyuz kozmonot değil turist taşıdı
Rusya, parasızlıktan uzay turizmciliğine başladı. 2001 yılında ilk uzay turisti olarak ABD'li milyarder Dennis Tito uzaya uçtu. Fakat Soyuz uzay kapsüllerine sadece üç kişinin sığması nedeniyle, ilerleyen yıllarda uzaya turist taşınması, kozmonotların yerde kalması anlamına geldi. Bunun hoş bir tecrübe olmadığını anlatan Sergey Volkov, "Özellikle benimle aynı yıl eğitime başlayanlar bu uygulamadan önemli Ölçüde etkilendiler. 10 yıl eğitim gördük, sonra kapsüldeki yerimizi paralı turistlere bırakmak zorunda kaldık. Fakat o dönemde gerçekten parasızlık içinde olduğumuzu da belirtmek lazım. Bu yüzden uzay turisti Tito bir caa simidi oldu, gerçekten paramız yoktu" diyor.
İki ana sorun
Uzay araştırmaları hakkında Moskova'da çıkan “Nowosti kosmonawtiki" adlı derginin yayın yönetmeni İgor Marinin, günümüzde durumun daha iyi olduğunu söylüyor. Özellikle birçok ülkenin uydularını Rus roketleri ile uzaya göndermek istemesi sayesinde sektörün canlandığını belirten Marinin, uzay yolculuklarının iki ana sorunla karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor.
"Öncelikle bir yönetim sorunu var. Hiçbir yönetici, İnsanları heyecanlandıracak, dev hedefler belirlemiyor. Mesela Mars'a uçuş böyle bir hedef olabilir" diyen Marinin, ikinci sorunun ise personel olduğunu söylüyor: "Bu sektörün tercih edilmesi için dolgun ücret şart. Sovyetler Birliği döneminde uzaycılıkta çalışan mühendisler, diğer sektörlerdeki meslektaşlarına oranla yüzde 20 ila 30 daha fazla para kazanırlardı. Ülkede yeteri kadar beyin var, ama sektör bu beyinlere cazip gelmiyor."
Ancak bu durum gelecek yıllarda değişebilir. Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), uzay mekikleri eskidiği gerekçesiyle bu programa son verdi. Bu da Rusya için büyük bir fırsat, zira ABD'nin astronotlarım Uluslararası Uzay lstasyonu'na taşıyacak uzay gemisi bulunmuyor. NASA artık Rusya'nın nakliyat kapasitesine bağımlı. Bu alandaki tekelinin bilincinde olan Rusya da Amerikalı astronotların taşınacağı uçuşların fiyatım ikiye katlayarak 55 milyon dolanı çıkardı.
Çin ve Almanya işbirliğini uzaya taşıdı
Geçtiğimiz Kasım ayında, Çin uzay aracı Şıncou-8, taşıdığı Alman yapımı düzenekle ile birlikte "Tingong 1" kapsülü ile kenetlendi. İddialı uzay progamıyla ilgi çeken Çin, 2020 yılına kadar uzay istasyonu inşa etmeyi hedefliyor.
"Şıncou - 8" adı verilen uzay mekiği Çin'in kuzeybatısındaki Ciuçû- an üssünden fırlatılırken Alman bilim insanlan da orada bulunuyordu. Yabancı bilim insanları ile çalışmak Çin'in uzay araştırmalarında aslında bir ilk.
Almanya'nın Bonn kentindeki Alman Havactlık ve Uzay Merkezi'nde "Şıncou - 8" için, yeryüzünün etrafında 17 gün boyunca dönecek olan bir deneme düzeneği, daha doğrusu bir tür uzay laboratuvarı geliştirildi. "Simbox" adı verilen düzenekte 40 adet sigara kutusu büyüklüğünde bölümler bulunuyor. Alman Havacılık ve Uzay Merkezi'nden (DLR) Peter Preu, bu düzenekte yer çekiminin olmadığı ortamda 17 biyolojik ve tıbbi deney gerçekleşeceğini söyledi: “Aralarında bağışıklık sistemi ile ilgili deneyler bulunuyor. Ayrıca kanser hücreleri konusunda araştırmalar yapılacak. Ayrıca oraya götürülen salyangoz ve yosunlarla küçük bir ekolojik sistem deneyi de gerçekleştirilecek. Protein kristalizasyomı işlemi de yapılabiliyor."
Çin'in ilk adımları
"Şıncou - 8", Eylül ayı sonunda yörüngesine yerleşen "Tiangong 1" kapsülü ile kenetlendi. Bu tür uzay araçlarının birbiri ile kenetlenmesi ABD ile Rusya için artık rutin haline geldi. Çinli uzay bilimleri uzmanı Ki Faren, Çin'in yeni bir dünyaya adım attığını söylüyor: "Bu kenetlenme teknolojisi mevcut teknolojiler içinde en karmaşık olanı ve riskleri çok. İki uzay mekiğinin aynı yörüngede yer almalarım ve sonra da ayrılmalarını sağlamak gerekiyor."
Çin uzay istasyonu kuracak
Kenetlenmenin başarıyla gerçekleşmiş olması Çin'in uzay programı açısından büyük önem taşıyor. Çin, 2020 yılına kadar uzay istasyonunu tamamlamak istiyor. Çin, ilk uzay istasyonunun yapımında Almanya ile işbirliğini artırmayı da hedefliyor. Bahardan bu yana yeni ortak projeler için görüşmelere başlandı. Alman Havacılık ve Uzay Merkezi'nden Peter Preu, Şıncou 8'de yer alan "Simbox" adlı düzeneğin geliştirilmesinin iyi bir başlangıç olduğu görüşünde: "İnsanlı uzay yolculuktan alanında iki taraf için de yepyeni bir ortaklık doğuyor. Bu ortaklık Alman araştırmaları ve Alman bilim insanlarına yeni uzay yolculuğu olanaktan sunuyor. Diğer yandan da Almanya'nın bilimin bu alanında öncü olduğunu bir kez daha vurguluyor."
Almanya, ABD ve Rusya ile de Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) işbirliği yapıyor. Peter Preu, Almanya'nın Çin ile çalışmalarının rekabet olarak algılanmaması gerektiğini belirtiyor. Preu, planlandığı gibi Uluslararası Uzay İstasyonu'nun görevine ileride son verilmesi halinde Çin uzayda çalışmaları olan tek ülke konumunda olacak.
ABD ile Çin'in 'Yıldız savaşları'
İki ülke arasındaki gerginlik Ocak 2007’de başladı. Çin bu tarihte, 850 kilometre yükseklikteki bir meteoroloji uydusunu vurarak Beyaz Saray'ı şoka uğrattı. Bu deneme, Çin'in Amerika'nın askeri ve sivil uydularını vurarak kaos yaratabileceği endişelerine neden oldu. ABD, Şubat 2008'de Çin'in bu denemesine "sorunlu" bir uyduyu vurarak yanıt verdi ve Pekin'e aynı şeyi yapabileceğim gösterdi. Günümüz savaşlarının giderek daha çok uydu temelli yüksek teknolojik iletişimle yönetilmesinden ötürü, uydu vurma en önemli askeri beceri haline geliyor…
(Turquie Diplomatique dergisinin şu an satışta bulunan 15 Şubat - 15 Mart tarihli 37. sayısından alıntılanmıştır... Derginin web adresi: http://www.trdiplo.com/Default.aspx)
SON VİDEO HABER
Haber Ara