Türkiye-Kazakistan ilişkilerinın 20.yılı düzenlenen konferansta değerlendirildi
Kazakistan'ın başkenti Astana'daki Avrasya Devlet Üniversitesi'nde 'Türkiye-Kazakistan İlişkilerinin Dünü, Bugünü ve Yarını' konulu konferans düzenlendi.
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 20. yılı münasebetiyle, Türkiye'
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-01 11:34:33
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 20. yılı münasebetiyle, Türkiye'nin Kazakistan Büyükelçiliği ve Avrasya Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen konferansta konuşmacılar, ikili ilişkilerin dünü, bugünü ve yarını anlatan konuşmalar yaptı.
Avrasya Üniversitesi Rektörü Yerlan Sıdıkov, Kazakistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olan Türkiye'nin, ülkesinin tarihinde ismini altın harflerle yazdırdığının altını çizdi. İki ülke ilişkilerinin geldiği noktada cumhurbaşkanlarının katkılarını anlatan Sıdıkov, konferansın yapıldığı Avrasya Devlet Üniversitesi'nin bir Türk şirketi tarafından yapılmış olmasının da ayrı bir gurur kaynağı olduğunu kaydetti.
Konferansa ev sahipliği yapan Avrasya Üniversitesi yetkililerine teşekkür eden Türkiye'nin Kazakistan Büyükelçisi Lale Ülker ise Türkiye'nin bölge ülkelerine verdiği önemi vurguladı.
Ülker ,"Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ün, Cumhuriyetin ilanından tam 10 yıl sonra 29 Ekim 1933'te dile getirdiği 'Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur müttefikimizdir. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir... Bizim bu dostluğumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız' şu sözleri Türk-Kazak ilişkilerinin temellerini en güzel şekilde yansıtılmaktadır" dedi.
Türkiye ile Kazakistan arasındaki üst düzey temas ve ziyaretlerin Kazakistan'ın bağımsızlığını ilanından önce başladığını hatırlatan Ülker, dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Mart 1993'de Kazakistan'a ilk resmi ziyareti gerçekleştirdiğini ve bu ziyaret sırasında da Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşması imzalandığını hatırlattı.
İki ülke arasında diplomatik ilişkilerin, dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in Kazakistan'a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında imzalanan protokolle 2 Mart 1992 tarihinde tesis edildiğini belirten Ülker, "Türk Büyükelçiliği 18 Nisan 1992 tarihi itibariyle Almatı'da faaliyete geçmiştir. Kazakistan'ın ilk Ankara Büyükelçisi Kanat Saudabayev ise görevine 20 Mayıs 1992 tarihinde başlamıştır."dedi.
Kazakistan'ın Türkiye'nin bölgedeki en önemli ticari ve ekonomik ortağı konumunda olduğunu vurgulayan Ülker, son dönemde savunma sanayi dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliğinde kaydedilen gelişmelerin memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Kazakistan Senatosu Milletvekili Garifolla Yesim ise iki ülke arasındaki son yıllarda yaşanan gelişmelerin özellikle de eğitim alanında Kazak-Türk Liseleri'nin gösterdiği başarıların memnuniyet verici olduğunu söyledi.
Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesine (TÜRKPA), Sosyal, Kültürel ve İnsani İşler Daimi Komitesi'nin bünyesinde hazırladıkları 'Bilge Korkut' projesi ile sadece Türk dünyasından değil, dünyanın her yerinden gelecek master öğrencilerine ortak kültür ve tarihin tanıtılmasına fırsat tanınacağını kaydeden Yesim, Türk Dünyası'nın eğitim alanında birliğe ihtiyaç duyduğunu, Türk Halklarının ortak değeri olan Korkut Ata'nın (Dede Korkut) ismini yaşatma adına bu projeyi önemsediklerini vurguladı.
Al Farabi Üniversitesi öğretim görevlilerinden Dr. Mehmet Arslan da yaptığı konuşmada iki ülke arasındaki eğitim, kültür, sanat ve diğer alanlardaki başarılara örnekler verdi.
Konferans bünyesinde açılan fotoğraf sergisini gezen katılımcılar, daha sonra birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Haber Ara