"Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nden iç tehdit değerlendirmeleri kaldırılmalı"
Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nden iç tehdit değerlendirmelerinin kaldırılması gerektiğini söyledi.
28 Şubat
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-02-29 08:29:48
28 Şubat post-modern darbenin 15. yılını değerlendiren Adnan Tanrıverdi, millete ve devlete büyük maddi ve manevi zarar veren darbenin müsebbiplerinin yargı önünde hesap vermesi gerektiğini belirtti. 28 Şubat askeri darbesinin baş sorumlularının o tarihteki Milli Güvenlik Kurulu'nun asker üyeleri, ikinci büyük sorumlularının da yine o tarihteki Yüksek Askeri Şura'nın asker üyeleri olduğunu vurgulayan Tanrıverdi, darbenin mağdurlarının gasp edilen maddi ve manevi haklarının millet tarafından kendilerine verilmesi gerektiğini ifade etti.
YAŞ mağdurlarının geriye dönük haklarının tamamı verilerek maddi ve manevi açıdan tatmin edilmesi gerektiğini anlatan Tanrıverdi, "Yargıya açık idari işlemlerle çıkarılan subay, astsubay, askeri öğrenci ve uzman personel de 6191 Sayılı Yasa'nın kapsamına alınarak hakları verilmelidir. Bunaltıcı baskı sonucunda, emekliliğe zorlananlar da, Silahlı kuvvetlerdeki emsallerinin haklarına kavuşturulmalıdır." dedi.
Tanrıverdi, bir daha askeri darbe olmaması için alınması gereken tedbirleri ise şöyle sıraladı: "Yeni anayasa çalışmasını fırsat bilerek, siyasi istikrar mevcut iken, yani devlet kurumları üzerinde kontrol ve TBMM'de çoğunluk mevcut iken; darbeler ve vesayet için dayanak yapılan yasal mevzuatı, kamudaki ideolojik kadrolaşmayı ve siyasi istikrarın bozulmasına neden olan ortamı ortadan kaldıracak aşağıdaki düzenlemeler yapılmalıdır. Anayasada resmi ideoloji, değişmez maddeler ve laiklik ilkesi bulunmamalı, ana dilde eğitim imkanı sağlanmalı, temel insan hak ve özgürlükleri kısıtlanmamalı, vatandaşın anayasal sıfatı olmamalıdır. TBMM ve hükümetin bütün devlet kurumları üzerinde otorite kurması sağlanmalı, yetkiler TBMM'nde toplanırken, Meclis güçlendirilmeli, temsilde adaletten feragat edip, yönetimde istikrar sağlayacak şekilde seçim barajları yükseltilmeli veya seçim sistemi değiştirilerek tek parti iktidarı sağlanacak düzenlemeler getirilmelidir. Siyasi iradenin üzerinde hiç bir kurumun vesayeti olmamalıdır. Asker siyasetin üzerinde vesayet kuramamalı, Milli Güvenlik Kurulu kaldırılmalı, Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıkları ayrı ayrı MSB'ye bağlanmalı ve TSK yeniden yapılandırılmalı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin vazifesi yeniden ifade edilmeli, iç güvenlik İçişleri Bakanlığına, dışa karşı savunma da MSB'ye verilmeli. YAŞ'ın yapısı değiştirilmeli ve bütün kararları yargıya açık olmalı, Jandarma Genel Komutanlığı'nın Genelkurmay Başkanlığı ile organik bağı koparılmalı, askeri yüksek yargı kaldırılmalı, askeri hâkimler üniformasız olmalıdır."
Haber Ara