Muhabir Arwa Damon ve CNN ekibi, ön camı parçalanmış bir otomobille, hayalet şehre dönen Humus’un Bab-ı Amr semtini dolaştı. Görüntülerde anayolların boşaldığı, bazı evlerin duvarlarında büyük delikler olduğu, sahiplerinin kapıları kilitlemeden, hatta ayakkabılarını bile giyemeden evleri terketmek zorunda kaldığı görülüyor. Humus’un “kanayan bir yaraya” benzetildiği haberde şu gözlemler yer alıyor:
- Halkın çoğu ya şehri terketti veya evden çıkmıyor. Bab-ı Amr semtinde evlerini terketmek zorunda kalan 350 kişi mecburen bir başka binaya sığındı ve burayı “ derme çatma bir bunker” haline getirdi. Hepsinin son dönemde öldürülen veya tutuklanan bir yakını var.
- Evleri bombardımanda yıkılan bu kişilerin, biraz mercimek, pirinç ve az miktarda ekmek dışında gıdaları da yok. Dışarıdan sürekli patlama ve silah sesleri geliyor. Hastaneye gitme imkanı bir yana, hasta çocuklara veya doğum yapan kadınlara ilaç bile bulunamıyor.
- Muhalif saflara geçen kaçak askerlerden oluşan Özgür Suriye Ordusu, Humus’ta bir yerden bir yere giderken sadece hükümetin keskin nişancılarının gözlemediği sokakları kullanıyorlar. Evlerin duvarlarında bulunan deliklerin bazılarını Özgür Suriye Ordusu içeridekilerin kaçışı için açmış.
CNN’in bir diğer muhabiri Ivan Watson ise Türkiye sınırındaki İdlib kentine girerek Özgür Suriye Ordusu üyeleri ve diğer silahlı muhaliflerle görüştü. Muhabir, bu gruplardan “Ömer Muhtar Tugayı’nın komutanı” ile Binniş köyünde konuştu. “Komutan;” Mısır, Libya, Tunus ve Yemen’dekilerin aksine Suriye devriminin “öksüz” olduğunu söyledi. Neden olarak Batı’nın muhalifleri hâlâ silahlandırmaması gösterildi.
Kızılhaç ise dünkü açıklamasında Suriye’de tarafların ateşkes ilan etmesi ve şiddetten en çok zarar gören bölgelere acil yardım ulaştırılması için müzakerelerin sürdüğünü bildirdi.
