TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Suriyelilerle ilgili raporunu tamamladı
Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Hatay'daki Suriyeli sığınmacılarla ilgili raporunu tamamladı. Yarın görüşülecek Suriye'den Türkiye'ye göç eden Suriyelilerin durumunu içeren Hatay raporunda kötü muamele ve tecavüz olayla
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-02-14 18:05:07
2010 yılının Aralık ayında Tunus'ta başlayan gösterilerin Mısır, Libya, Bahreyn ve Yemen'e, son olarak da Suriye'ye sıçradığına dikkat çekilen raporda, kimilerince "Arap Baharı" olarak da adlandırılan bu gelişmelerin otoriter rejimlere karşı halkın hak ve özgürlük mücadelesine dönüştüğüne vurgu yapıldı. Suriye'de 2011 yılının ilk çeyreğinde başlayan gösterilerin kısa zamanda Suriye'nin birçok şehrinde kitlesel gösteriler biçiminde ortaya çıktığı hatırlatılan raporda, "Ancak bu gösterilere karşı hükümetin silah kullanmaya başlayarak çok sayıda göstericiyi öldürmesi, şehirlerin güvenlik güçlerince ağır silahlarla ateş altına alınması ve rejim muhalifi çok sayıda insanın işkence görmesi üzerine, can güvenliklerinden endişe eden 20 binin üzerinde Suriye vatandaşı ülkemize sığınmıştır. Türkiye benimsediği açık kapı politikasıyla sınıra gelen her Suriye vatandaşını insani mülahazalarla Türkiye'ye kabul ederek ilk ve en acil olarak barınma, sağlık, yiyecek, giyecek ve temizlik ihtiyaçlarını karşılamıştır." denildi.
Bu kişilere "mülteci" veya "sığınmacı" statüsü verilmediği, "misafir" konumunda tutulduğu aktarılan raporda, "Ülkemize şimdiye kadar toplam 21 bin civarında Suriye vatandaşı sığınmak üzere gelmiş; bunların yarısından fazlası Suriye'deki konjonktürel duruma göre geri dönmüştür. Rakam değişmekle birlikte 10 bin kadar Suriye vatandaşı Türkiye'nin koruması altında yaşamaya devam etmektedir. İncelemenin konusu olmamakla birlikte Suriye vatandaşlarının, geldikleri yerde hiçbir can güvenliklerinin kalmadığı, korku içinde evlerini, işlerini bırakarak geldikleri, kimi yakınları hakkında haber alamadıkları, Türkiye'de kendilerini ilk kez insan gibi hissettikleri ve benzeri şekildeki ifadeleri burada zikretmeye değerdir. Ayrıca Suriye'de çıkarılan genel aftan yararlanıp yararlanmayacaklarına ilişkin kendilerine yöneltilen ısrarlı soruya karşılık, vaat edilen affın kapsamının dar olup samimiyetten uzak olduğunu ve daha önce de genel af ilan edilip sanıldığı biçimde gerçek bir genel af sonucunu doğurmadığını, bu nedenle bu affa inanmadıklarını, korkularının sürdüğünü, geri dönmeyi düşünmediklerini ifade etmişlerdir. Bir Suriye vatandaşının, 'Türkiye'deki bir çadırı Suriye'deki bir köşke tercih ederim' şeklindeki beyanı yaşanan korkuyu açıkça ifade etmektedir." diye belirtildi.
Suriye vatandaşlarının şimdilik olabilecek en iyi koşullarda ağırlanmakta olduğunu ifade edildiği belirtilen raporda, "Bu koşullar elbetteki daha iyi hale getirilebilir. Özellikle binleri ifade eden kalabalık ortamlarda temizlik ve hijyenin sağlanmasında zorluk yaşanacağı aşikardır. Ancak Kilis ilinde yapılmakta olan, içerisinde tuvalet, banyo ve mutfak bulunan konteyner evlerin bu sorunu da ortadan kaldıracak olması memnuniyet vericidir. Ayrıca çadırkent sakinlerince barınma koşullarına ilişkin hiçbir yakınma dile getirilmemiş olması memnuniyetle karşılanmıştır. Barınma dışındaki diğer imkanların (yiyecek, giyecek, ısınma, sosyal aktivite, sağlık, eğitim-öğretim, kurs, izin vb. diğer hizmetler ve yardımlar) sağlanmasında yetkililerce her türlü çalışmanın yapılmakta olduğu memnuniyetle görülmüştür. Çocuk kreşinden, ebru kursuna, çamaşır yıkama alanlarından, sağlık merkezlerine kadar farklı hizmetleri yerinde gözlemleyen Alt Komisyon, bu hizmetlerin aksamadan verilmesini memnuniyetle karşılamış ve faydalanıcılardan hiçbir olumsuz beyan almamıştır. Burada Alt Komisyonun dikkat çekmek istediği husus, ülkemizde ne kadar süre kalacakları belirsiz olan Suriye vatandaşlarından okul çağındakilerin ilk, orta ve yüksek öğrenimlerinin ne şekilde sürdürüleceğidir." ifadelerine yer verildi.
KÖTÜ MUAMELE VE TECAVÜZ İDDİALARI ASILSIZ
Kötü muamele ve tecavüz iddialarıyla ilgili olarak Alt Komisyon, incelemeleri ve görüşmeleri sırasında bu iddiaların doğruluyla ilgili olarak hiçbir emareye rastlanmadığı ifade edilen raporda, şöyle denildi: "Yerel mercilerin ve Dışişleri Bakanlığının da araştırmaları neticesinde iddiaların tamamen asılsız olduğu, Suriye makamlarınca Türkiye'nin aktif dış politikasının engellenmek istendiği ve haberlerin Türkiye'ye geçişleri önlemek maksatlı yapıldığı kanaatine varılmıştır. Suriye vatandaşlarının bölgede asayiş sorunlarına yol açtığı ve bunun da bölge halkında huzursuzluk yarattığıyla ilgili olarak, bölge halkıyla Suriye vatandaşları arasında adliyeye intikal edecek düzeyde yalnızca bir olayın yaşandığı, bunun haricinde önemli bir asayiş sorununun yaşanmadığı dikkate alındığında böylesi büyük bir grubun yol açabileceği asayiş sorunlarının asgari düzeyde tutulmaya çalışıldığı görülmektedir."
Alt Komisyonun ziyaretinden önce çadırkentleri ziyaret eden Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Göç Komisyonu ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği çadırkentlerden övgüyle söz eden ve sağlanan yüksek standartlardan ötürü Türkiye'yi tebrik eden raporlar ve basın açıklamaları yayınladığı hatırlatılan raporda, "Özellikle Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisinin, yaptığı ziyaret sırasında ilk kez bir sığınma kampında gülen yüzler gördüğü şeklinde ifadede bulunduğunu belirtmek gerekir. Sonuç olarak Alt Komisyon, ülkemizde barındırılan Suriye vatandaşlarının yaşam şartları, sahip oldukları imkanlar ve çevreyle ilişkileri hakkında olumsuz bir izlenim edinmemiş; yapılan çalışmalar ve sağlanan hizmetleri memnuniyet verici bulmuştur." denildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara