'Şiir dili, hakikata kavuşmak için çalışır'
Dil ve Edebiyat Derneği (DED)'nde düzenlenen söyleşide konuşan Şair Adnan Özer, şiirin halkın içinde doğduğunu, zaman içinde elit bir çevrenin eline geçtiğini, ancak günümüzde tekrar halkın içine döndüğünü söyledi. Özer, bununla birlikte modern dünyanın, hayatın meydana getirdiği meseleler sebebiyle, şizofrenik bir durumun da ortaya çıktığıni dile getirdi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-02-14 12:34:55
Dil ve Edebiyat Derneği, Genel Başkan Ekrem Erdem'in teşvik ve destekleriyle "Cumartesi Söyleşileri" kapsamında kültür ve edebiyat dünyasının önemli isimlerini konuk etmeye devam ediyor. Derneğin bu haftaki konuğu, Şair Adnan Özer’di. Özer, "Şiir ve Sözcükleri Tanımak" konulu söyleşide, şairin, şiir ve dil yolundaki macerasını anlattı.
Özer, kendisi ayrı bir dil üretmekle birlikte, şiirin gündelik dilde de zaman zaman ortaya çıktığına dikkat çekti. “İnsan, ağacı yontarak çocuğuna beşik, ölüsüne tabut yapar” diyen Özer, verdiği örnekten hareketle şiirin insan duyarlılığına dayalı bir birliği temsil ettiğini söyledi.
Şairin, gündelik dilden farklı bir dil inşa ettiğini vurgulayan Özer, Heidegger’in “dil, varlığın evidir” sözünü hatırlatarak, buradaki varlığın “hakikat” olduğunu ve şiir dilinin o varlığa, hakikate kavuşmak için çalıştığını belirtti. Sanatlar piramidinin en üst katında şiirin yer aldığı görüşünü tekrar eden Şair Özer, bu durumu “hakikate ilişkin şairlerin duyduğu merak ve kaygı ile açıklanabilir” dedi. Şairin “görmenin kırlarında” dolaştığını, gördüğü şeylerden kendi dünyası, kırı için imgeler topladığını söyledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara