Almanya'da enflasyon artmadı ama maaşlar da yerinde sayıyor

Almanya'da bu yılın ilk ayında görülen enflasyon oranı önceki döneme kıyasla göreceli düşük kaldı. Ancak çalışanların geçen yıl gördüğü reel maaş artışlarından geriye elle tutulur bir meblağ kalmadığı için sendikalar bu yıl toplu sözleşme görüşmelerinde işvereni sıkıştırmaya hazırlanıyor.

Almanya'da gerileyen ekonomik konjonktür nedeniyle tüketici fiyatlarının eskisi kadar hızlı artmadığı açıklandı. Federal İstatistik Dairesi'nden yapılan açıklamada ocak ayında enflasyon oranlarının yüzde 2,1 olarak gerçekleştiği belirtildi. Bundan daha düşük bir orana son olarak geçen yılın aynı ayında rastlanmıştı. Ancak Avrupa Merkez Bankası'nın fiyatlarda istikrardan söz edebilmek için belirlediği sınır yüzde ikinin altına işaret ediyor.

Yılın hemen başında fiyatlardaki artış görülmesine sebep olan gerekçelerin başında ise ısınma giderlerinin yükselmesinin yanı sıra benzin ve motorin fiyatlarındaki artış yer alıyor. Benzin ve motorinde yüzde 6,4 artış görülürken, hanelerin enerji giderleri yüzde 7,7 arttı. Isınmada kullanılan gaz yağı ise yüzde 17,2 pahalandı. Gıda ürünleri ve içeceklerde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde üç artış pahalanma görüldü. Ancak geçen yılın aralık ayına kıyasla tüketici fiyatları ortalamada yüzde 0,4 geriledi. 2011'de tüketici fiyatlarındaki artışı yüzde 2,3'e tırmandıran en önemli kalem enerji giderleri olmuştu.

Uzmanlar gerileyen konjonktür nedeniyle ham madde fiyatlarının düştüğüne işaret ederek, bu sayede 2012'de enflasyonun yüzde 1,8'e düşmesini bekliyor. Ancak geçen yıla kıyasla enflasyonda yaşanan göreceli gerilemeye rağmen maaşlarda görülen reel artış yüzde 1 düzeyinde kaldı. Federal İstatistik Dairesi'nin rakamlarına göre maaşlarda her ne kadar nominal düzeyde yüzde 3,3'lük bir artıştan söz edilse de yüzde 2,3'lük enflasyon nedeniyle çalışanların eline geçen artış yüzde 1'den fazlası olmadı. Son on yıldaki rakamlara göre ise tüketici fiyatları net maaşlardan daha fazla arttı. Buna göre 2002'nin ocak ayından 2011'in kasım ayına kadar enflasyon yüzde 17 artarken, maaşlardaki artış ise yüzde 11,2 düzeyinde oldu. Örneğin 2008'de reel maaş artışları yüzde 0,5 düzeyinde kalırken, kriz yılı olan 2009'da sadece yüzde 0,4 artış görülmüştü. Ekonomik büyümenin yeniden başladığı 2010'da ise artış yüzde 1,5 düzeyinde olmuştu.

Bu yıl toplu sözleşmelerde sesini daha fazla yükseltmeye kararlı görülen sendikalar işveren kesiminden daha fazla zam alabilmeyi umuyor. Sendikaların talepleri yüzde 5 ila 7 arasında değişiyor. Pazarlık tarihi yaklaşan sektörler arasında kamu, demir çelik, elektronik, finans, kimya, tekstil ve giyim ile oto tamiri ve gastronomi sektörleri geliyor. Sendikalara yakınlığı ile bilinen Hans Böckler Vakfı'ndan yapılan açıklamada pazarlıkların bu yıl geçen yıla kıyasla daha çetin geçmesi bekleniyor, çünkü geçen yıl pazarlıklar başladığında konjonktür de daha elverişli seyrediyordu. İşveren kesiminin pazarlıklarda masaya koyacağı en güçlü kartın ise ortalamada en fazla yüzde 1 büyümesi beklenen gayri safi milli hasıla kartı olması kaçınılmaz görünüyor.