Aytaç Durak ve beraberindeki 3 sanık 'İhaleye fesat' davasında serbest kaldı
Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden 28 Mart 2010'da uzaklaştırılan ve belediye arsasını damadına satışıyla ilgili ihaleye fesat karıştırdığı iddiası ile tutuklanan Aytaç Durak (74) ve beraberindeki 3 sanık ilk duruşmada tutuksuz yargılanm
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-02-07 13:10:34
Aytaç Durak, damadı Bekir Cavcav (42), eski Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hasan Gülşen (62) ve Durak İnşaat Şirketi çalışanı Atilla Kuzucu (48) ile Cavcav'ın şirketinde mali müşavir olarak görev yapan tutuksuz sanık Halit Demir (58) yargılanmaya başlandı.
"Kamu kurum ve kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak" iddiasıyla 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkan tutuklu sanıklardan Aytaç Durak'ın kimlik tespiti sırasında aylık 30 bin TL. gelirinin olduğu belirtildi.
Durak, savunmasında bir kısım belediye meclis üyelerinin isimlerinin karıştığı rüşvet pazarlığıyla ilgili kaseti savcılığa iletip, bunun bir bölümü mecliste dinletmesiyle olayların başladığını belirtti.
Bu hadisenin basında abartılı bir şekilde yer aldığını dile getiren Durak, Meclis Üyesi Mustafa Tuncel'in açıklamalarının birçok medya kurumunda yer aldığını hatırlattı. Açtığı 16 davada Tuncel'in 8'inde mahkûm olduğunu anlatan Durak, bu gelişmeler sonrası İçişleri Bakanlığının soruşturma için belediyeye müfettiş gönderdiğini dile getirdi.
Konuyla ilgili görevlendirilen 3 bilirkişinin "ihaleye fesat karıştırılmadığını" bildiği halde 7 klasör ve bin 600 sayfalık dosya oluşturduğunu ileri süren Durak, amaçlarının fezlekeyi hazırlayan emniyet görevlilerinin kafasına karıştırmak olduğunu öne sürdü. Fezleke için 16 yıl geriye gidilerek her şeyin yazıldığını ifade eden Durak, hakim ve savcıların da kafasının karıştırılarak mağdur edildiğini kaydetti.
PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR
Yüreğir İlçesi Menekşe Köyü 236 ada 1 parsel sayılı 6 bin 528 metrekare yerin damadına satışına ilişkin ihalenin "açık ihale" usulüyle yapıldığını hatırlatan Durak, şunları söyledi: "Yani 'parayı veren düdüğü çalar.' Sokaktan geçen bir kişi daha bu ihaleye girebilir. Bir kasaba belediye başkanı bile bilir ki böyle bir ihaleye başkan katılırsa, yakını katılamaz. Onun için böyle bir davam yoktur. Yargıtay içtihatlarında da bu bellidir. Böyle bir dava olmaz. Belediyenin yoğun işleri vardır. Bir belediye başkanının böyle bir ihalede takdir komisyonunda yer alması mümkün değildir. Türkiye Belediyeler Birliği ve 5 dönem Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildim. Sadece Yüreğir'de belediyemiz bin 113 gayrimenkul satışı gerçekleşti. Bu da onlardan biridir. Hiçbir yerde imzam yoktur. 16 yıldır yetkilerin tamamını devir ettim. Hiçbir encümen ve komisyona katılmam. 1965'de Adana Köy Hizmetleri Müdürlüğü yaptım. Bürokrasiyi bilirim. 75 yaşındayım, devlet ve piyasa tecrübem var."
Adana'da bugüne kadar yaptığı inşaatlardan bahseden Durak, vergi sıralamasında ilk 100'e girdiğine işaret etti. Ayrıldıktan sonra belediyenin altüst olduğunu iddia eden Durak, İmar Komisyonu Başkanının bile öldürüldüğünü bildirdi.
DAMADIM BANA SORMADI
Damadı Bekir Cavcav'ın söz konusu ihaleye girerken kendisine sormadığını, konudan daha sonra haberinin olduğunu anlatan Durak, mahkeme başkanının sorusu üzerine, "Ne kadar süre sonra ihaleden haberimin olduğunu hatırlamıyorum." cevabını verdi.
"İhalenin iptali için neden İdare Mahkemesine başvurmadın?" şeklindeki bir soruyu da Durak, damadının ihaleye girmesinden kanuna aykırılık bulunmadığını aktardı. Durak, satılan yerin yaban hayatı koruma alanı içinde kalmasından değerinin düştüğünü ve bilirkişilerin adeta tetikçilik yaptığı görüşünü ortaya attı.
Durak'ın damadı Bekir Cavcav adına belirtilen taşınmazın ihalesine girdiği ileri sürülen tutuklu sanık Atilla Kuzucu ise gazete ilanını görerek yasal bir şekilde kardeşleriyle ihaleye girdiğini ifade etti.
İnşaat sektöründe çalıştığını belirten Kuzucu, bu arsayı alacak ekonomik durumunun olduğunu ve Bekir Cavcav'ı tanımadığını ileri sürdü. Kuzucu, sözü edilen arsayı alamayınca bir buçuk yıl sonra oraya yakın bir yerde metrekaresi 65 TL.'de 4 bin 800 metrekarelik alanı satın aldığını sözlerine ekledi.
Tutuklu sanık Bekir Cavcav ise suçlamaları kabul etmedi. Şirket sahibi, 300 çalışanı ve 2011'de tahmini cirosunun 50 milyon TL.'nin üzerinde olduğunu anlatan Cavcav, "Art niyetli değilim. Eğer böyle bir durum söz konusu olsaydı, başka birisini ihaleye sokar aldırır, sonra da ondan burayı satın alırdım. Zarar edeceğim bir şeye niye fesat karıştırayım. Kimsenin ihaleye girmesini engellemedim. 42 günlük tutukluluk sürede mağdur oldum. Çok yoğun çalışıp, seyahat eden biriyim. İhale günü şehir dışında olduğum için vekilim girdi. 2006 yılında hisse senedi alış verişinde buradaki bütün bankacılar beni tanır. Arsanın parasını nasıl yatırdığımı şuanda hatırlamıyorum."
GÜLŞEN: HİLELİ BİR DAVRANIŞIM YOKTUR
Eski Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hasan Gülşen de kurumda birçok görev gibi 'ita amirliği' yetkisinin olduğunu hatırlattı. 8.11.2006'da 16 parsel satışının yapıldığına dikkat çeken Gülşen, 16. parselin dava konusu olan Menekşe Köyündeki parselin olduğunu belirtti. Açık teklif usulü gerçekleşen arsanın ihalede hileli bir davranışının olmadığını savunan Gülşen, arsanın satışından sonra burada bura da imar uygulamasına gidildiğini ifade etti.
Durak İnşaatta Genel Müdürlük yapan tutuksuz sanık Halit Demir ise işleri nedeniyle şehir dışında olan Cavcav'ın vekâletiyle ihaleye girdiğini anlattı.
Teminatı yatırarak ihaleye girdiğine işaret eden Demir, gayrimenkulün parasının Bekir Cavcav'ın kendisinin ödediğini söyledi. Menekşe köyündeki 13 bin metrekarelik arsanın diğer hissedarı müşteki Ahmet Nuri Karabaş ise taşınmazın mahkeme kararıyla kendisine geçmiş olmasından davanın kendisi açısından kapandığını belirtti.
Mahkeme heyeti, yeterli delil toplandığını gerekçe göstererek, bir üyenin karşı oyu ile Aytaç Durak ve diğer 3 sanığın tahliyesine karar verip, duruşmayı erteledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara