Kardeşi tecavüze uğradı, annesi-babası bıçaklandı
1982 Hama katliamında 14 yaşındaki kızkardeşi tecavüze uğrayan, anne ve babası bıçaklanan işadamı Mervan o korkunç günü anlattı. 54 yaşına geldiği halde bir yuva kurnayı şiddetle reddeden Mervan içinde taşıdığı hüznün tesiriyle kansere yakalanmış.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-31 12:51:06
1987 yılında Hama’dan ayrılarak Kanada’ya göç eden Suriyeli bir işadamı 30 yıl önce yaşadıklarını anlattı.
1982 yılının Şubat ayında dönemin devlet başkanı Hafız Esad, emniyet biriminden, ardından da askeri bir heyetle yaptığı toplantıda şöyle dedi: ‘Terörist eylemlerle rejimi hedef alan Müslüman Kardeşler tehlikesinin ortadan kaldırılmasının çözümü ‘güvenlik yollu’ çözümdür. İhvan’a ölüm. Onları öldürün, evlerini yerle bir edin. Liderliğe elinizde bir şey kalmamış (bir kurşun dahi) olarak dönün. Her türlü yetkiniz var.’
1982 yılında 2 Şubat’ta başlayıp ayın sonuna kadar süren Hama katliamı hakkında her okuduğunda bu hikayeyi ve o dönemde şehrin sayıları 300 bini bulan yetişkin sakinlerine ne olduğunu görürsün. O vakit olanlar, Suriye’nin modern tarihinin gördüğü en trajedik olaylardı.
En gerçekçi rakamlara göre 20-30 bin arası Hamalı, üzerlerine sıkılan kurşun, top ve tank mermileriyle hayatlarını kaybetti. Ya da şiddetli soğuğun ortasında bıçaklarla, baltalarla kesildi, büyük sopalarla ve zincirlerle öldürüldü. Kanlı ve harap edici Tsunami neredeyse tüm Hamalı ailelere isabet etmişti. Bu ailelerden biri de Londra’yı ziyaret eden bir iş adamının ailesi idi.
Meryem’in başına gelenler
Bu iş adamı bir defasında katliamın gerçekleştiği sene henüz 14 yaşında olan ailenin tek kızı; küçük kardeşi Meryem’in başına gelenleri anlattı. İş adamının kendisinden on yaş küçük kardeşi, ailenin ikamet etmekte olduğu El-Başura Mahallesi’ne aniden tank mermisi fırlatılmasının ardından annesiyle yatağın altına saklanmıştı. Sonra evde çığlıklar yükselmeye başladı. Babaları aile fertlerinden ikişer ikişer odalara dağılıp saklanmalarını istedi. Meryem de annesiyle yatağın altında kaldı.
Aile aniden kapıya kuvvetli bir şekilde vurulmaya başlandığını duydu. Evde panik daha da arttı. Bir anda dört asker kapıyı kırdı ve içeri daldı. Biri de dışarıda kaldı. Her gördüklerini dövüyorlar ve değerli eşya ve para arıyorlardı.
İçlerinden biri yatağın altına baktığında Meryem’i fark etti. O anda maddi arzularını unuttu ve elini uzatarak onu yatağın altından çıkardı. Onu taşıdı. Meryem bir yandan ağlıyor, bir yandan çığlıklar atıyor, annesi de askerin elbisesine yapışmış onu engellemeye çalışıyordu ama ne çare! Meryem’in annesini arkadaşına havale etti. O da annesini karnından bıçakladı. Gözü dönmüş asker Meryem’i kucağında odanın duvarının dibine götürdü ve onu duvara doğru fırlattı. Sonra şehvetini tatmin etmek için alelacele Meryem’in giysilerini parçaladı.
Evi de yaktılar
Ardından karşı odada bulunan baba, bir yandan ağlayarak bir yandan da kendilerinden merhamet dileyerek trajedik sahnenin yaşandığı odaya doğru gitti. Orada babaya hemen iki bıçak darbesi indirdiler. Daha sonra elinden geldiğince savunabilmek için ortanca kardeş ortaya çıktı. Onu da önce ayaklarıyla tekmeleyip dövdüler sonra da bayılıncaya kadar boğdular. Ardından bu yaptıklarıyla yetinmeyerek evde ateş yaktılar. Meryem’in üzerine bir battaniye örterek yarı baygın olduğu halde onu taşıyıp götürdüler. Meryem hala kayıp, kabuslar dışında hiçbir yerde ondan bir iz yok.
Yaşadığı bu korkunç trajediden sonra evlenmeyi ve bir aile kurmayı kesinlikle reddeden işadamı Mervan şu anda 54 yaşında. Aksine kendisiyle beraber taşıdığı o trajedi ve acı anıları kansere yakalanmasına yol açmış. Buna karşın kendisine her sorulduğunda yine de ‘Allah’a hamdolsun’ diyor.
Haber Ara