PKK derin devletin elinde

KÜRT sorununun çözümü için yaptığı açıklamaların ardından PKK tarafından tehdit edilen Kürt aydını Kemal Burkay, doğru bildiklerini söylemeye devam edeceğini söyledi. Kürtlerin sigortasının silah olmadığını ve PKK’nın silah bırakması gerektiğini söyleyen Burkay, PKK’nın askeri vesayetin sürmesini isteyen derin devletin kontrolünde olduğunu söyledi. TV8’de yayınlanan Yeni Hayat programında STAR Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu’nun sorularını yanıtlayan Burkay, “Öcalan hiç ortada yokken, Kürt hareketi barışçıl bir şekilde gelişmeye çalışıyordu” dedi. Burkay şunları söyledi:

Derin devlet PKK’yı yedekte tutuyor

Öcalan kameraların önünde ‘pişmanım, hizmet edeyim’ dedi. O tarihten sonra PKK’nın yaptıkları devletin istediği şeylerdi. Öcalan yakalandıktan sonra 180 derece dönerek 80 öncesi politikalarına döndü. Ne silahlı mücadale yaptı ne bağımsızlık istedi, ‘üniter devlet modeli’ dedi.

PKK, ‘Başkan taktik yapıyor’ dedi bunu gölgelemek için. Yargılandığı dönemde şunu söyledi: Gelip teslim olsunlar. Bunun yolu neydi af çıkarmak ama devlet bunu yapmadı.

Derin devlet dediğimiz şey buna izin vermedi, PKK’yı yedekte tutmak istedi. Kürt hareketi PKK olarak gösterildi. Onun savaşmasını istedi.

Bu çatışmanın sona ermesini istemeyen ve ekonomik ve siyasi rant elde etmek isteyenler PKK içinde de karşısında da var.

BDP üzerinde PKK’nin askeri vesayeti var

BDP’nin elinde 100’e yakın belediye var. 30 küsür milletvekili Meclis’te. BDP, bunlara dayanarak legal çok güzel çalışma yapabilir. Kürtlerin demokratikleşmesine ve Kürt sorununun çözümüne hizmet edebilir. BDP üzerindeki PKK’nın askeri vesaiyeti...

Askerin kışlaya çekilmesi, sivil siyasetin üzerinde askeri vesayetin kaldırılması diyoruz bu konuda gelişme var ama bu Kürt siyasetinde de olmadı. PKK demokratik olmadı, kendi tabanına şiddetle karşı çıktı ve cinayet işledi.

BDP gibi Öcalan’ı lider ve muhatap gösteren bir partiyi bile kontrol etmek istiyor. BDP’ye özgürce çalışma fırsatı verilmiyor.

Silah, Kürtlerin sigortası değil

Yeni demokratik açılımın Kürt sorunun da yol alacağını umuyorduk. Ama onu da sabote ettiler. PKK’nın artık silahlarını bırakması lazım. Bazıları bunu sigorta olarak görüyorlar. Bence PKK’nın silah bırakması lazım. PKK’nın Kürtler için bir zafer kazanması niyetinde olmadığı düşüncesindeyim.

Operasyonlar çözüm değil. Yeni anayasa sürecinde 66’ncı maddenin değişmesi önemli. Anayasa’nın tek kimlikli ifadelerinin çıkarılması gerekiyor. Kürt kimliğinin Anayasada belirtilmeli.

Kurtuluş Savaşı’nda da ana unsur Türkler ve Kürtler’di. Kürt dilinin kamu ve eğitim alanında özgürce kullanılması için zemin olmalı. Kürt dili ilkokuldan üniversiteye kadar eğitim görülmeli.

PKK’da derin devletin güçlü bir kontrolü var

Öcalan, derin devlete karşı çıktığı anda kontrolü yitirdi örgüt içinde. Öcalan ne dedi seçim sürecinde, silahları bırakıyor barış anlaşması imzalanıyor dedi. Ama o sırada silahlar konuştu. Demekki derin devlet PKK’nın silah bırakmasını istemiyor. Öcalan’ı bypass ettiler.

PKK’nın içinde derin devletin güçlü bir eli var ve provokasyonlar için fırsat kolluyor. Reşadiye, Kastamonu, Antalya ve Dört yoldaki eylemler, sınırdaki karakol baskınları provokatif eylemlerdi.

Kürtler, birlikte ama eşit yaşamak istiyor

Bütün bu değişimler olumlu. TRT-ŞEŞ’in açılması, Üniversitelerde Kürtçe’nin akademik bölüm olarak işlenmesi, Kürt sorunun geniş bir biçimde tartışılabilmesi çok önemli. Geçmişle kıyaslandığında önemli bir mesafe almışız.

Türkiye’de Kürtlere tercih hakkı verseler, Kürtler birlikte yaşamayı tercih ederler ancak eşit koşullarda yaşamayı isterler.

BDP, CHP ve MHP statüko taraftarı

BDP ve PKK’nın bazı şeylere niye karşı çıkmalarını anlamak güç. Bir Ergenekon davası çıktığında niye tarafsız kalıyorlar. JITEM’in işlediği onca cinayetin ortaya çıkması için destek vermek gerekiyor.

Refarandum, bizzat BDP’nin geleceği için önemliydi. Niye destek vermediler. Değişim AK Parti’den geliyor. Sosyal demokrat bir parti olduğunu söyleyen ve statüko taraftarları bu değişime direniyorlar. CHP; Baykalcı durumdan kurtulamadı, BDP’de bu kesimlerle birlikte düştü. Bir çeşit statüko cephesi kurtuldu.

Öcalan’dan sonra PKK yeniden dizayn edildi

KCK, Öcalan yakalandıktan sonra ortaya çıktı. PKK yeniden dizayn edildi. Balyoz davası sırasında ele geçen bir belge vardı. 2000-2001’de bir subay, Öcalan’ın avukatıyla görüşüyor. Subay ‘PKK’nın içine 50 subay yerleştirmek isteriz’ diyor, Avukat ‘Tamam ama bu kararı alırken bunda ben yalnız olmayayım’ diyor.

Örgüt bir ara sendeledi. Kongreye son günde askeri helikopterle yetişen Öcalan’ın avukatı Mahmut Şakar ‘Başkan savaşacaksınız kararı aldı’ dedi.

Ondan sonra yeniden PKK hareketleri başladı. Niçin. Kanımca darbe zemini içindi. AK Parti engellenemeyince, darbeler yoluyla engellenmeye çalışıldı. Bu darbelerinin amacı askeri vesayeti sürdürmektir.

Star

PKK derin devletin elinde

Kürt Aydın Kemal Burkay, PKK’nın askeri vesayetin devam etmesini isteyen derin devletin kontrolünde olduğu belirterek, “Silah Kürtlerin sigortası değildir. Artık PKK da silah bırakmalı” dedi.