Bir tünel kaç kişiyi hayata bağlayabilir

Bakan Günay, Keçiören Necip Fazıl Tiyatro Salonu'nda, ''Bosna Tüneli:Bir Tünel Kaç Kişiyi Hayata Bağlayabilir'' belgeselinin galasına katıldı.

Günay, galanın açılışında yaptığı konuşmada, Bosna Hersek'in büyük acılardan geçtiğini, Avrupa'nın ortasındaki bir halkın, Avrupa'nın genel inançlarının dışında olduğu, Müslüman olduğu için yok edilmeye çalışıldığını söyledi.

Bugün asılsız bir takım kıyımı dile getirenlerin de o zamanlar Bosna'da yaşanan bu kıyımı sessizce izlediğini ifade eden Ertuğrul Günay, hatta o dönemde Bosna'da Fransa'nın birlikleri olduğunu ve bu birliklerin tarihe geçecek bir katliam, utanç yaşanırken bu olayları izlediğini kaydetti.

O dönemde dünyadan ve Türkiye'den zaman zaman bu haksızlığa isyan etmeye çalışan insanların olduğunu anlatan Günay, kendisinin de bu insanlardan biri olduğunu dile getirdi.

Söz konusu dönemde kendisinin Bosna Dayanışma Grubu'nun üyelerinden biri olduğunu ve 1992'yi 1993'e bağlayan gece Bosna Hersek'e gittiğini anlatan Günay, o zamanlar Saraybosna'nın kuşatma altında bulunduğunu ve oraya ulaşmanın kargo uçağı ya da tünel olmak üzere iki yolu olduğunu ifade etti.

Ambargolar nedeniyle şehre tünel ile ulaşılabildiğini belirten Ertuğrul Günay, şöyle devam etti:

''Yaklaşık 800 metre civarında, kanalizasyondan bozma bir tüneldi. O zamanlar Saraybosna'nın hayata bağlandığı tek yol orasıydı. Oradan insanlar su taşıyorlardı, hastalarını taşıyorlardı, yardım malzemesi oradan geliyordu. Herkes birbirine yol verirken 'Allah'a emanet' diyordu. Bu Bosna Hersek'in bir tür parolası idi. Gerçekten Allah'a sığınarak bu savaştan çok büyük acılarla çıktılar.

Bu acılar hala da söndürülmüş değil, hala izleri var, daha büyük bir gerginlik altında. Hala oraya dayatılmış bulunan yönetim modeli işlemesi, çok zor bir yönetim modeli.''

Bakan Günay, sözlerini, ''Saraybosna'yı dünyaya bağlayan, sonra da bağımsızlığa taşıyan bu tünelin belgeselini yapan, bu belgeselde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum ve diyorum ki; bir daha ne Saraybosna ne de insanlığın herhangi bir parçası bu acılarla bir daha karşılaşmasın'' diyerek tamamladı.

-''Bosna bu tünelle hayata tutundu''-

Belgeselin senaristi ve yapımcısı Yahya Coşkun da Bosna Hersek meselesinin çok göz önünde ve yakın zamanda yaşanan bir hadise olması nedeniyle diğer zulümlerden farklı olduğunu belirterek, bu savaşın ve zaferin en önemli sembollerinden birinin hayat tüneli olduğunu dile getirdi.

Tünelin bir azim ve kararlılık örneği olduğuna işaret eden Coşkun, Bosna Hersekliler'in bu tünel sayesinde hayata tutunduğunu ifade etti.

Yahya Coşkun, ''Bosna Hersek meselesi, sıkıştırılmış ve ağzı zorla kapatılmış bir valize benzer. O sıkıştırılmış valizi açtığınızda, etrafınıza bir çok kirli çamaşır yayılır. Orada kah devletleri görürüz, kah uluslararası teşkilatları, kah başkalarını'' diye konuştu.
Belgeselin yönetmeni Öner Kılıç ise 25'inci sanat yılında toplam 50 belgesel çektiğini anlatırken, tünel belgesinden çok etkilendiğini, belgeseli çekerken oradaki zulmü, acıları yaşayan insanlarla ve onların çocuklarıyla tanıştıklarını aktardı.

Kılıç, tünelin, bir milleti dünyaya tanıttığını ve dünyaya taşıdığını kaydetti.

Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak da bu tip eserlerin geleceğe bırakılan izler olduğunu, insanların bu izleri takip ederek neler yaşandığını öğrenebileceğini söyledi.

Şehirlerin sadece yollar ve binalardan oluşmadığını, o şehirdeki insanların ruhlarına hitap eden sanatla alakalı sosyal ihtiyaçların giderilmesinin de önemli olduğunu vurgulayan Ak, belediyelerin de bu tip konularda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini belirtti.

Ak, kendilerinin insanların bu ihtiyacını gidermek için böyle eserlere destek vermeye her zaman hazır olduklarını da sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından Bakan Günay, Bosna Tüneli belgeselini izledi.

Bu arada, galada Türkiye'de ilk Boşnakça albümü çıkaran sanatçı Orhan Çakmak, Boşnakça ''Mavi Kelebekler'' adlı eserini seslendirdi.

AA

Bir tünel kaç kişiyi hayata bağlayabilir

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Bosna Hersek'in büyük acılardan geçtiğini belirterek, ''Bugün asılsız bir takım kıyımı dile getirenler de o zamanlar Bosna'da yaşanan bu kıyımı sessizce izlediler'' dedi.