Türkiyesiz AB'nin hayat damarları kopar

Bakan Bağış, eşi Beyhan Bağış ile Mimart ve Antiques Sanat Galerisi'nde düzenlenen Emine Ceylan'ın ''Kişisel Sonsuzum'' fotoğraf sergisinin açılış kokteyline katıldı.

Sergiyi gezen Bağış, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, sanatın farklılıkların zenginlik olarak algılanmasına vesile olarak, diyalog ve barış kültürünün gelişmesinde büyük rol oynayan bir alan olduğunu kaydetti.

Sanatın bu yönünün Avrupa Birliği'nin temelinde yatan ''çeşitlilik içinde birlik'' ilkesiyle örtüşmesi gerektiğini ifade eden Bağış, şunları söyledi:

''Ancak özellikle son yıllarda Avrupa Birliği'nde bu ilkeden uzaklaşılarak, farklılıkların zenginlikten çok tehdit olarak algılandığını üzülerek görmekteyiz. Bu noktada, Doğu ve Batı arasındaki köprü konumuyla Türkiye, AB'ye üye olması durumunda Avrupa'daki bu algının olumlu yönde değişmesine büyük katkı yapacaktır. Din, ırk ve kültür farklılıklarından doğan çatışmaların çok yoğun olarak yaşandığı günümüzde; dünyamızın sanatın birleştirici ve diyaloğu artırıcı gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Öte yandan, sanatın demokrasiye, özgürlükçü düşünceye yaptığı katkıyı da asla yadsıyamayız. Kültür ve sanatta yükselen ulusların aynı zamanda demokratik ve müreffeh milletler olması asla tesadüf değildir. Zira demokrasinin temeli tahammül duygusudur.''

-''Türkiye artık eski Türkiye değildir''-

Her türlü düşünceye saygı duyulması gerektiğini dile getiren Bağış, ''9 yıldır Hükümet olarak bu bilinçle hareket ediyor, ülkemizin ileri demokrasi yolculuğunu kültürel ve sanatsal zenginliklerimizi de öne çıkarmak suretiyle devam ettiriyoruz. Türkiye artık eski Türkiye değildir. Bugün idealimizdeki noktaya ulaştığımız belki söylenemez, ancak düne göre çok daha iyi bir noktada olduğumuz, daha iyiye doğru ilerlemek için güçlü bir irade ve kararlılığa sahip olduğumuz söylenebilir'' diye konuştu.
Bu noktaya kolay gelinmediğini ifade eden Bakan Bağış, şöyle konuştu:

''Türkiye'de 9 yıldır büyük bir kalkınma ve demokratikleşme hamlesi gerçekleştirdiysek, bunun en önemli sebebi yıllardır tıkanan iletişim kanallarını açmamız, düşüncenin özgürlüğüne olan bağlılığımızdır. Türkiye'de artık tartışılamayan, sorgulanamayan, yazılamayan veya konuşulamayan hiçbir konu yoktur. Yıllarca önümüze bir tehdit gibi sunulan meselelerin aslında karşılıklı anlayışla, hoşgörüyle, empatiyle çözülebildiğini de bu süreçte görmüş olduk. Ben inanıyorum ki, AB sürecinde de önümüze çıkarılan engelleri aynı yöntemle aşacağız. Bu noktada sanatçılarımız arasındaki iletişimin güçlenmesi, uluslararası sanat aktivitelerinin yaygınlaştırılması hem ülkemizin sanatsal zenginliğine katkıda bulunacak, hem de kitleleri birbirine yakınlaştırarak ön yargıların kırılmasını sağlayacaktır. ''

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir'' sözünü hatırlatan Bağış, ''Türkiyesiz kalan bir AB'nin hayat damarlarından biri kopmuş demektir'' dedi.

AA