'Kılıçdaroğlu'nun korktuğu bir meselesi mi var?'

Kapusuz partisinin Elmadağ İlçe Teşkilatını ziyaretinde yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 6 Ağustos 2011'de bir açıklaması olduğunu, ''İnternet andıcı ile ilgili davada tereddüt edecek bir şey yoktur. Suçtur, gereği yapılmalıdır'' dediğini savundu.

Kapusuz, ''Fakat daha sonra bu yargılamaları yapan hakimlere, (Siz AK Parti'nin militanısınız. Buralar toplama kampıdır. Siz militanca işler yapıyorsunuz. Adaleti dağıtmıyorsunuz. Burası bir adalet yeri olması gerekirken partizanlık yapıyorsunuz. Mahkemeleri alaya alarak burada tiyatro oynanıyor) diyor. Bir ana muhalefet liderinden beklenen ise tutarlılıktır. Elbette eleştiri hakkıdır. Hakaret ise asla ve kata ne hakkıdır ne de haddidir'' diye konuştu.

Türkiye'de adaletin çok önemli olduğunu vurgulayan Kapusuz, şöyle devam etti:

''Dolayısıyla biz şunu istiyoruz. Milletimiz adına istiyoruz, bu ülkede adalet çok önemlidir. Adaletin herkes tarafından güvenilir olması çok önemlidir. Şeffaf olmalı hızlı olmalı, tarafsız olmalı ve adil olmalı. Biz geçmişte keyfi olarak, arka bahçe olarak kabul ettikleri bir halkın beklentileri olan adalet noktasında zafiyetlerini bildiğimiz için yanlışlıkları gördüğümüz için şimdi adalet müessesesini halkın malı, halkın sahip çıktığı bir kurum haline getirdik. Bu da onları rahatsız etti.

Çünkü arka bahçeleri olarak gördükleri bir müessese, onlara göre ellerinden çıkmış oldu. Bizim ise istediğimiz bir şey var. Hiçbir yargıçtan hiçbir mahkemeden, şahıslarımız için, partimiz için ve iktidarımız için bir şey beklemiyoruz. İstediğimiz şey adaletli ve gerçekten hukuk devletine yakışır bir adalet sisteminin olmasıdır. Hatırlarsanız geçmişte adaletle ilgili olarak o kadar sözler var ki tenkit edilen sözler var, benim dedemden kalma bir dava söz konusu. O davayla ilgili olarak mahkemelere gidip gelen dedem çok yorulmuş ve mahkeme heyetine, 'Hakim bey ya davamın bitirilmesi ya da ömrümün uzatılması' demiş.''

-Yargının hızlandırılması çalışmaları-

Geçtiğimiz günlerde Yargıtay Başkanının 1.5 yıl sonra artık stoklarında dosya kalmayacağı yönünde açıklama yaptığını ifade eden Kapusuz, şöyle konuştu:

''3 milyon dava var arkadaşlar. Bu dosyaları biz 1.5 yıl içerisinde bitireceğiz, arkasından ne olacak. Normal bir yıl içerisinde neredeyse davalar sonuçlandırılacak. Bu, nasıl oldu- Hakim ve savcı sayısını artırdık. Bazı davalar var ki mahkemelere girmesi gerekmeyen küçük alacaklar bile mahkemeleri meşgul ediyordu. Onları, milyonlarca dosyayı devre dışında bıraktık. Çok sayıda yeni mahkemeler açtık. İstinaf mahkemeleri oluşturduk. Üçüncü paket olarak da yargının hızlandırılması için bir çalışmamız söz konusu. O da yasalaştıktan sonra Türkiye'de en hızlı, dünyanın en hızlı adalet tevzi eden ülkelerinden bir tanesi neresi olacak- Türkiye olacak. Ama geçmişte bu var mıydı- Maalesef...

Hatırlayın 2008 yılı biliyorsunuz bazı suçlardan tutuklu olanlar on yıl süreyle mahkeme kararları kesinleştirilmediği için Hizbullah davasını kastediyorum. İnsanlar bırakılmıştır. Mahkemeler bıraktı. Bırakılınca ne dedi. Yine bu muhalefet bağırmaya başladı. 'Hizbullahçıları kurtardınız.' Kararı kim verecek- Mahkeme. Ne kadar zaman geçmiş- On yıl. Karar verilmiş mi- Verilememiş... Peki adamları serbest bıraktılar. Adamlar kaçtı. Biz ne yaptık- Biz bu tutukluluk sürelerine sınırlılık getirdik. Mahkemelerin hızlanması için hakim savcı sayısını artırdık. Mahkemelerin rahat karar verebilmesi için bir çok alanda teknik imkan getirdik.''
UYAP Projesiyle internet üzerinden dava açılabildiğini, icra ve iflas davalarını mahkemelere gitmeden internet üzerinden takip etme imkanının getirildiğini vurgulayan Kapusuz, ''Bütün bunlarla birlikte adalet saraylarını en lüks hale getirdik. Bu çalışma ortamlarındaki iyileşme süreci adaletin de hızlı ilerlemesine, hızlı karar vermesine sebebiyet verdi'' diye konuştu.

-Kılıçdaroğlu ile ilgili fezleke-

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile ilgili bir fezleke düzenlendiğini dile getiren Kapusuz, şunları kaydetti:

''Peki ilk defa mı Kılıçdaroğlu'nun fezlekesi var- Hayır, 13 tane fezlekesi var. Peki Mecliste kaç tane var- 622 tane fezleke var. Başbakan dahil... AK Partili milletvekillerinin var, CHP'lilerin var, MHP'lilerin var, BDP'lilerin var. Peki onlar için düzenlenmiş fezlekelerde isyan var mı- (Beni susturmak istiyorsunuz) diye bir iddia var mı- Mahkemeye hakaret var mı- Yok. Peki Kılıçdaroğlu'na gelince niye bu asabiyet, niye bu tepki- Niye bu isyan- Hatta mahkemelere hakaret... Anlamak mümkün değil. Bence parti içinde sıkıntı var. Ondan dolayı olabilir. Ama ben her yerde soruyorum- Acaba Sayın Kılıçdaroğlu'nun başka endişe duyduğu bir yanlışı mı var- Bir hatası mı var- Korktuğu bir meselesi mi var- Ondan dolayı mı bağırıyor, çağırıyor. Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum. Başbakan için düzenleniyorsa Kılıçdaroğlu için de düzenlenebilir.''

AA