DAĞILAN Sovyetler Birliği’ni 1922-1953 yılları arasında demir yumrukla yöneten Josef Visariyonoviç “Stalin” Çugaşvili’nin torunu ilk kez Fransız Paris Match dergisine konuştu. Stalin’in geçen ay ölen kızı Svetlana’dan olan torun Chrese Evans dövmeleri ve piercing’leriyle dikkat çekti. Annesinin “Nereye gidersem gideyim Stalin adının tutsağı olacağım” dediğini aktaran Evans, “Bizler kurbanlardık” dedi. Chrese Evans basına hiç konuşmayan annesinin son günlerini şöyle anlattı:
Belli adresimiz yoktu
“Son 3 yıldır Wisconsin’de yoksullara ait bir sosyal konutta kalıyordu. Her akşam birer kadeh şarap eşliğinde konuşurduk. Bütün duvarlarını kağıtlarla donattı. Mektuplar yazar, televizyon izlemez, DVD’yi tercih ederdi. Hayatı adres değiştirerek geçti. Sonunda bağırsak kanseri oldu. Ama huzur içinde öldü. Stalin, annemi çok seviyormuş, ödevlerini kontrol edip oyun oynuyormuş”.
Stalin çocuk gibi ağlamış
Büyükannesi Nadya öldüğünde annesinin 6 yaşında olduğunu hatırlatan Evans cenazede Stalin’in çocuk gibi ağladığını aktarırken, “Annem 20 yaşında, Nadya’nın silahla intihar ettiğini bir İngiliz dergisinde öğrendiğinde dünyası yıkıldı” dedi. 1967’de New York’a gelen annesinin Amerikalı mimar olan babası William Wesley Peters ile evlenip Lana adını aldığını anlatan Evans uzun süre dedesinin bir “diktatör” olduğunu kabul edemediğini belirtirken, “Bir gün annem oturup bana onun suçlarını anlattı” diye konuştu.
Komünist kardeşime göre annem bir haindi
ANNESİNİN bir dönem aileyi birleştirmek için döndüğü Moskova’dan ancak 1985’te son Sovyet lideri Gorbaçov’un izniyle çıkabildiğini belirten Evans, “Kardeşim Yekaterina bir komünistti ve annem onun için haindi. 14 yaşında Cambridge’e döndüm. İki yıl sonra en iyi arkadaşımla evlenerek Chrese Evans adını aldım. Sonra boşandım ve babamın ölümünden kısa süre sonra Wisconsin’e döndüm. Annem Katolik oldu, ben de Budist. Butik işletmeye başladım” dedi.
Kaynak: Hürriyet