'Türkiye, önemli bir dinamik unsurdur'
Fas’ta Dışişleri Bakanı Sadettin Osmani, 'Projelerimizin çoğu siyasi özgürlükler ve sosyal adalet üzerinedir' dedi
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-06 14:37:09
İktidara gelen İslamcı partilerin kişilerin özel yaşantılarına müdahale etmeyeceğini belirten Osmani, halkların bu partilerin projelerine destek verdiğini ifade etti. Osmani, ''İslamcılar, siyasi arenaya girdikten sonra siyasi bir parti gibi hareket etmek zorundadır. Dayatmaya başvurmaları asla kabul edilemez. Biz kendi projemizi halka sunduk. Halk bunu kabul etti ve bugün de bunları uygulamamızı istiyor. Projelerimizin çoğu siyasi özgürlükler ve sosyal adalet üzerinedir.
Partiler ülkelerinin gelişmesine katkı sunmalı ve vatandaşları arasında eşitliği sağlamalı. Partilerin, hükümetlerin veya devletlerin insanların giyim, yeme, içme ve gelenekleri gibi farklı yaşam tarzlarına müdahale hakkı olamaz. Toplumun dinamiklerine fazla müdahalede bulunulmamalı. Devlet bu alana girdiği zaman toplumun kalkınmasının önüne set çeker ve birçok sorunla yüzleşmek zorunda kalı'' diye konuştu.
Fas ve Tunus başta olmak üzere diğer ülkelerde iktidara gelmesi beklenen İslamcı partilerin, ilk hedeflerinin bölgenin yıllardır içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik baskıdan kurtarılmasını olduğunu açıklayan Osmani, ''Siyasi baskıları kaldıracağız, yolsuzlukların önüne geçeceğiz ve ekonomik krize karşı sosyal adaleti tesis edeceğiz. İslami partilerin diğer demokratik partilerden bir farkı yok. Bugün iktidara geldiklerinden söz verdiklerini yerine getirmezseler yarın halkların onların yerine başkalarını tercih edeceklerdir. Bundan dolayı bu partilerin diğerlerinden ödün vermeden halklarına hizmet etmekten başka yolları yoktur'' dedi.
''Batı diktatörlere göz yumdu, destek verdi''
İslamcı partilerin iktidara gelmesini batının desteklediği yönündeki iddiaları Osmani, ''Gerçekte ABD ve Avrupa ülkeleri uzun yıllar bölgedeki diktatör rejimlere silah ve para desteğinde bulundu. Eğer ABD ve batının diktatörlere desteği olmasaydı bu rejimlerin bu kadar uzun yıl iktidarda kalmaları imkansızdı. Batı yıllarca bu rejimlerin muhaliflerini en kötü şekilde bastırılmasına göz yumdu. Bazı rejimleri ABD destekledi, bazı rejimleri de Avrupa ülkeleri.
Tunus'taki Zeynel Abidin Bin Ali rejimini Fransa destekledi. Bugün görüyoruz ki, Arap dünyasında esen değişim rüzgarı ne ABD'den ne de batı ülkelerinden gelmemiştir. Bilakis halk iradesinin ortaya koyduğu devrimlerdir. Bu gelişmeler birçoğunu şok etti. Bin Ali sonrası köhnemiş ve halk desteğini yitirmiş rejimleri ayakta tutmakta gecikilince şimdilik pragmatik davranıyorlar.
Bin Ali rejimi son ana kadar Fransa tarafından desteklendi. Halkların bunlara güvenini tamamen yitirdiğini, her kesimden tepkilerin yükseldiğini ve alttan gelen sesin artık korku duvarlarını yıktığını ve güçlü geldiğini görünce destekledikleri rejimleri bırakmak zorunda kaldılar. Şimdi bu konularda sessiz durmayı tercih ediyorlar'' şeklinde değerlendirdi.
Türkiye'nin bölgedeki rolüne de değinen Sadettin Osmani, şunları söyledi: ''Türkiye son on yılda siyasi ve ekonomik reformlarıyla bölgede öncü rol oynadı. Siyasi ve ekonomik tecrübeleri birçok kişiyi etkiledi. Halkların onurunu korumak, sosyal adaleti sağlamak ve ekonomik kalkınmayı sağlamak çok önemli. Türkiye, ortaya koyduğu başarıyla önemli bir dinamik unsur olmuştur''
''Azınlık düşüncesiyle başarıya ulaşılmaz''
İslamcı siyasi düşüncenin her geçen gün daha da olgunlaştığını belirten Osmani, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir düşünce sadece küçük bir azınlık entelektüel tarafından savunuluyor ve toplumsal sorunlara çözüm olamıyorsa bu teorinin medeniyetin ortaya çıkmasına veya gelişmesine katkısı olamaz. Önemli olan düşüncenizin genel kabul görmesidir. Eğer ortaya attığınız fikir, toplum tarafından benimsenir ve genel bir kültürü oluşturursa, böylece temeli atılmış demektir. İslam düşüncesi de son yüzyılda ortaya atılan fikirler çerçevesinde adım adım maya tutmaya ve olgunlaşmaya başladı. Ayrıca İslamcı partilerin iktidara gelmeleri ve burada tecrübe elde etmeleri, İslam'ın siyasi düşüncesinin yeni boyut kazanmasına vesile olacaktır. İslami düşünce siyasi, içtimai ve ekonomik vakıa ile karşı karşıya kalınca daha da gelişecek. Çünkü İslam düşüncesi, Müslüman aklın vahiy algısı ve vakıayı anlamasından ortaya çıkar.
''Parti logomuz şeffaflığın ve medeniyet ışığını yansıtıyor
Partilerinin mecliste 395 koltuktan 107 koltuğa sahip olduğunu ve 12 bakanın partilerinden seçildiğini belirten Osmani, partilerinin adı olan Adalet ve Kalkınma Partisi adını ve logolarını 1998 yılında yani Türkiye'de AK Parti kurulmadan 3 yıl önce seçtiklerini ifade etti. Parti logosu olarak lambayı, hem şeffaflığı hem de medeniyet ışığını yansıtmasından dolayı tercih ettiklerini belirten Osmani, ''Mağrip ülkelerinin tarihinde lamba bir semboldür. Aydınlığı, geleceği ve medeniyeti temsil eder. Fas bugün bu lamba'nın saçtığı süzmeleri artırmak istiyor. Her alanda aydınlatıcı olmayı hedefliyoruz. Fas Adalet ve Kalkınma Partisi olarak 15 yıldır muhalefetteyiz. Ülkedeki birçok belediye uzun yıllardır bizim partimizde. Muhtelif alanlarda birçok uzmanımız var.Toplumu çok iyi tanıyoruz.''
SON VİDEO HABER
Haber Ara