Depremi de, Uludere'yi de istismar ettiler
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, milletin kardeşliğini bozmak isteyenlerin, Van depremi ile Irak sınırında meydana gelen olayı istismar için fırsat bildiklerini söyledi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-04 21:00:06
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, TOKİ'nin, kamuda ''eşit işe eşit ücret'' uygulamasını içeren 375 sayılı KHK kapsamından çıkarılmasını öngören kanun teklifinin tümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Konuşmasına, ''Irak'ta can veren 35 kardeşimize Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum'' sözleriyle başlayan Yılmaz, hiçbir sözün ailelerin yaşadıklarını ifade etmeye yetmeyeceğini söyledi.
''Hal gerekir, anlamak gerekir. Anlamak için 74 milyonu kardeş görmek gerekir'' diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
''Van Erciş depreminde nasıl bir ve beraber olduysak, Irak'ta ölen kardeşlerimiz için de Türkiye bir ve beraber oldu, aynı acıyı hissetti. Bu kardeşliği bozmak isteyenler depremi de Irak'taki ölümleri de istismar için fırsat bildiler. Ancak milletimiz bunlara itibar etmedi, etmeyecek. Erciş'e gittiğimde güzel bir pankart vardı; 'Erciş'teki deprem, İstanbul Esenler'de hissedildi' diye. Irak'ta vuku bulan elim olay da hiç şüpheniz olmasın tüm Türkiye'de hissedildi. 74 milyonu bir vücudun parçaları gibi görenler için bunun doğal olduğunu ifade etmeye gerek yok. Bunu anlar ve hisseder. Düşünce dünyası, bu ülkeye yabancı olanlar tarafından şekillendirilenler 74 milyonun bir vücut olmasını anlayamazlar.
Bir yanda köyüne gelen kaymakamı tekme tokat dövmeye çalışanlar, vurmayı bırakın bir de düştüğünde üzerine üzerine çullananlar diğer yanda taziyeye gelen misafirlerini korumak için kendilerini yumruklara siper eden insanlar. Birincisi, Kürt istismarcısı diğeri örfü, adeti olan, misafirlerine 'emanet' olarak bakan Kürtler. Bu ikisini birbirinden ayırmalıyız. Bu anlarda insani değerler öne çıkarılmalı.''
-''Fitneye karşı dirençle...''-
Milletin kültüründe acıyı paylaşmanın var olduğunu belirten Yılmaz, bu duruma Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerinden örnekler verdi.
''Bizim kültürümüzde bir insanı kaybetmek, bir alemi kaybetmek gibidir'' ifadesini kullanan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Olayda evladını kaybeden anneyi, babayı, kardeşi anlarım. Her sözünde haklıdır. Ona karşı söz olmaz. Yangını var, ateş düştüğü yeri yakar. Biz de bir ölüm olursa mümkünse bu acıyı paylaşmak, dertleri azaltmak gerekir. İnsan olana bu yakışır. Acı azalır mı bilinmez ama kültürümüzde bu doğrultuda hareket edilmesi gerekir. Bir yanda 35 insanımız üzerinden istismarcılar var diğer yanda çile çeken Kürt kardeşlerimiz var. Bir yanda, 'gelmelerini istemiyoruz. Bir provokasyon olursa artık gençleri biz değil, hiç kimse durduramaz. Burada bu dağlarda herkeste silah var. Bugün buraya gelmeyin' diyerek, taziyeye gelecek olanı tehdit eden, halkı kışkırtanlar var. Diğer yanda, üzücü hava operasyonunda 2 ay önce askerden gelen kardeşini kaybeden ve buna rağmen, 'Kürt-Türk kardeştir. Biz Müslümanız. Bunu yapanları Allah'a havale ediyoruz' diyerek acısını iten bir abla var. Dört bir yandan savrulmaya çalışılan nifak tohumlarına, fitneye karşı dirençle ayakta duran bir Kürt kadını...
Kameraların önünde, '3 gün yas ilan edilsin' diyen, kameralar kapalıyken kahkahalar atan istismarcılar var. Bingöl'de öldürülen 33 erimiz için, Çukurca'da öldürülen 24 Mehmetçiğimiz için Türk katliamı diyemeyen ama ölen 35 kardeşimiz için 'bu dağlarda bir Kürt katliamı yapıldı' diyenler var.''
-''Asıl katil...''
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan'ın konuşması sırasında laf atmasına tepki gösteren Bakan Yılmaz, ''Hep bunun istismarcılığını yaptınız. 35 bin insanı eline silah verip de dağa sürükleyenler katildir. 35 bin insanı eline silah verip de intihara sürükleyenler katildir'' dedi.
BDP Grup Başkanvekili Kaplan, konuşmanın ardından tepkisini sürdürdü. Kaplan, ''Kardeş kardeşi bombalar mı Sayın Başkan- Kardeş kardeşe katliam yapar mı- İnsan insanı bombalar mı'' diye bağırdı.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, KHK'lardan kaynaklanan başka bir hak kaybı olmadığını, TOKİ uzmanlarının yaşadığı kayıpların giderildiğini ifade etti.
İl genel meclisi ve belediye meclisi üyelerinin özlük haklarına ilişkin bir iyileştirmenin gündemlerinde olduğunu belirten Şahin, 1. dereceye yükselemeyen yüksekokul mezunu polislerin durumunun da düzeltileceğini belirtti.
Daha sonra, yapılan oylamada, teklifin maddelerine geçilmesi kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, çalışma saatinin tamamlanmasından sonra birleşimi, yarın saat 13.00'te toplanmak üzere kapattı.
AA
Haber Ara