Ülkedeki iç savaşın en yoğun yaşandığı kentlerden biri olan Misrata'nın merkezinde çatışmalar sırasında binlerce merminin isabet ettiği, büyük hasar gören binaların yakınlarındaki tek katlı binada yaklaşık iki ay önce oluşturulan müzeye, Kaddafi'nin askeri şapkası, özel yapım ayakkabısı, kırmızı koltuğu ve silahının yanı sıra Bab-ül Aziziye Sarayındaki uçak tutan el heykeli, Afrika kartalı heykeli, tanklar, ağır silahlar, mermi, bomba düzenekleri ve isyan sırasında hayatını kaybeden bin 500 kişinin fotoğrafı yerleştirildi.
Libyalılar, birkaç ay sonra yapılacak seçimlere hazırlanan ve yaşamın normale dönmeye başladığı ülkede Kaddafi'nin kişisel eşyaları ve binlerce kişinin hayatına mal olan silahları daha yakından görebilmek için aileleriyle savaş müzesine akın ediyor. Burada Kaddafi'nin kişisel eşyalarını inceleyen ve fotoğraf çektiren ziyaretçiler, duygularını girişteki anı defterine yazıyor.
Ülkenin farklı kentlerinden gelenlerin yanı sıra iç savaş öncesi başka ülkelerde yaşayan Libyalılar da müzeye büyük ilgi gösteriyor. Bazı şirketler ise gruplar halinde Misrata'ya getirdikleri kişilere müzeyi gezdiriyor.
Savaşta kullanılan silahların sergilendiği müzenin arka sokağında bulunan ve NATO'nun bombardımanı sırasında kullanılan bombaların yakıcı etkisiyle kullanılamaz hale gelen tanklar da ziyaret edilebiliyor. Çocuklarıyla birlikte müzeyi gezen Libyalı vatandaşlar, ülkelerinde artık barışın ve demokrasinin hakim olmasını istiyor.
-''Kaddafi'nin eşyaları farklı duygular yaşatıyor...''
Misrata Savaş Müzesi Sorumlusu Muhammed Beşir Eşşende, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük çatışmalardan arta kalan silahları görmek için insanların müzeye yoğun ilgi gösterdiğini söyledi.
Libya'nın özgürlüğünü simgeleyen bu eserlere ev sahipliği yapan müzeyi halkın gururla dolaştığını ifade eden Eşşende, ''Müzede, ülkemizi özgürlüğe kavuşturan bin 500 civarındaki özgürlük savaşçısının da fotoğrafları yer alıyor. Burayı gezmek bazı kişilere olumsuz anıları çağrıştırsa da ülkenin özgürleşmesi uğruna evlatlarının şehit olması onları gururlandırıyor'' diye konuştu.
İngiltere'nin başkenti Londra'da birkaç yıldır Arapça öğretmeni olarak çalışan Nahla Fitouri, iç çatışmaların ardından ailesini görmek için Libya'ya geldiğini ve savaş müzesini de ziyaret etmek istediğini belirtti.
Müzeyi gezerken, ülkenin özgürlüğüne kavuşması uğruna hayatını kaybedenlerin hangi koşullarda mücadele ettiğini görme fırsatı bulduğunu ve üzüntüsünün arttığını ifade ederek, ''Kaddafi diktatörlüğü sonrası onun eşyalarının burada sergilendiğini görmek farklı duygular yaşatıyor. Libya bundan sonra demokratik bir anlayışla yönetilecek ve inşallah bir daha o günleri yaşamayacaktır'' dedi.
AA
