'Tabuttaki PKK bayrağı ciğerimi yaktı!'
17 yaşındaki oğlunu kaybeden Gazi Abdülaziz Encu, Vatan Gazetesi'ne yaptığı açıklamada 'Hükümet meydanı boş bıraktı. Çocuğumun tabutunun üstüne bayrak astılar. Bu görüntüyü görünce ciğerim yandı. Bizi sahipsiz bıraktılar' diye isyan etti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-31 12:08:08
Baba Encu hem çocuğunun bombalanarak öldürülmesinde yaşanan ihmale hem de törende yanlız bırakılmasına isyan ediyor: "Ben bu dağlarda vatanım için bacağımı kaybettim. 99 yılında Düğün Dağı'nda PKK'nın döşediği mayına bastık. Amcam olay yerinde öldü. Benim bacağım koptu, bir Mehmed de yaralandı.Dağda bir serum vardı, bacağım koptuğu için bana taktılar. Çıkarttım serumu 'O gençtir, ona takın, ben yaşlıyım' dedim. Biz bu fedakarlıkları çocuklarımıza bir şey olmasın diye yaptık. Şimdi çocuğum, 17 yaşındaki Salihim'in tabutu geldi. 17 yaşındaydı, Çukurova Üniversitesi'nde okuyan abisi gibi üniversiteye gitmek istiyordu. Açık liseye gidiyordu, daha yeni nişanlanmıştı. Ama kaybettik. Hem de devletin uçaklarının bombasıyla. Böyle şey olur mu? Kontrol etmeden bomba atılır mı? Sorumlular bulunmalı. Ben bu devlete bu kadar hizmet ettim. Olmayan bacağımla gönüllü koruculuk yapıyorum. Bunlar yetmezmiş gibi hem çocuğumu kaybediyorum hem de yalnız bırakılıyorum. Çocuğumun tabutunun üstüne bayrak astılar. Hükümet meydanı boş bıraktı. BDP'lilerin propaganda alanı oldu. Bu görüntüyü görünce ciğerim yandı. Bizi sahipsiz bıraktılar..."
17 yaşındaki oğlunu kaybeden Gazi Abdülaziz Encu, "Hükümet meydanı boş bıraktı. Çocuğumun tabutunun üstüne bayrak astılar. Bu görüntüyü görünce ciğerim yandı. Bizi sahipsiz bıraktılar" diye isyan ettİ.
Gönüllü koruculuk yaparken bacağını kaybeden Gazi Abdülaziz Encu, operasyonda 17 yaşındaki oğlu Salih'i kaybetti. Salih açık liseye gidiyordu ve hayali ise üniversiteyi kazanmaktı. Baba Encu hem çocuğunun bombalanarak öldürülmesinde yaşanan ihmale hem de törende yanlız bırakılmasına isyan ediyor: "Ben bu dağlarda vatanım için bacağımı kaybettim. 99 yılında Düğün Dağı'nda PKK'nın döşediği mayına bastık. Amcam olay yerinde öldü. Benim bacağım koptu, bir Mehmed de yaralandı. Dağda bir serum vardı, bacağım koptuğu için bana taktılar. Çıkarttım serumu 'O gençtir, ona takın, ben yaşlıyım' dedim.
Biz bu fedakarlıkları çocuklarımıza bir şey olmasın diye yaptık. Şimdi çocuğum, 17 yaşındaki Salihim'in tabutu geldi. 17 yaşındaydı, Çukurova Üniversitesi'nde okuyan abisi gibi üniversiteye gitmek istiyordu. Açık liseye gidiyordu, daha yeni nişanlanmıştı. Ama kaybettik. Hem de devletin uçaklarının bombasıyla. Böyle şey olur mu? Kontrol etmeden bomba atılır mı? Sorumlular bulunmalı. Ben bu devlete bu kadar hizmet ettim. Olmayan bacağımla gönüllü koruculuk yapıyorum. Bunlar yetmezmiş gibi hem çocuğumu kaybediyorum hem de yalnız bırakılıyorum. Çocuğumun tabutunun üstüne bayrak astılar. Hükümet meydanı boş bıraktı. BDP'lilerin propaganda alanı oldu. Bu görüntüyü görünce ciğerim yandı. Bizi sahipsiz bıraktılar..."
İkinci gidişiydi dönüşü tabutla oldu
Bir diğer gazi ise 30 yaşındaki Mehmet Encu. Mehmet Encu 1998'de Kuzey Irak'a düzenlenen sınır operasyonu sırasında patlayan bomba ile iki gözünü kaybetmiş. Art arda yapılan ameliyatlardan sonra bir gözü kurtarılmış. O da iyi görmüyor. Son olayda 13 yaşındaki oğlu Erkan, 29 yaşındaki kardeşi Hüsnü ve 19 yaşındaki diğer kardeşi Savaş'ı kaybetmiş.
Encu önce oğlunun neden kaçakçılık yaptığını şöyle anlattı: "Gaziyim ben, aylık bin TL alıyorum. Ama 5 çocuğum var. Kemal en küçükten bir önceki. İlköğretim 7. sınıfa gidiyor. Tabii ona harçlık veremiyorum. Bana geçenlerde geldi ve "Baba cebimde 5 kuruş yok. Harçlık için mazota gideceğim" dedi. Hayır desem cebine koyacak para yok. Kabul ettim. İkinci gidişiydi. Dönüşü tabutta oldu." Bayrak olayına ise çok kızgın Encu: "Zaten gözüm az görüyor. Üstünde PKK bayrağı mı var dedim içimden. İnanamadım. Bunu kabullenemem. Bunlar bizim milletvekilleri gelmedi diye oldu. Onlar boş bırakınca böyle oldu."
Vatan gazetesi
SON VİDEO HABER
Haber Ara