Bakan Bağış'tan Irak açıklaması
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Irak sınırındaki olayla ilgili tahribat yapmak yerine tahkikat yapmak gerektiğini belirterek, ''Olayı anladıktan sonra da ilgili birimlerin mesuliyeti üstlenmesini sağlamak gerekir'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-29 21:11:42
Bakan Bağış, HaberTürk televizyonunun canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Irak sınırındaki olayla ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Bağış, herkes gibi kendisinin de üzgün olduğunu belirterek, ''Orada 35 tane can gitti, ne olursa olsun o insanların yakınlarının içi parçalanıyor. Hepimizin üzüldüğü bir durumla karşı karşıyayız'' ifadesini kullandı.
Henüz yorum yapmak için erken olduğunu ifade eden Bağış, Türkiye'nin artık demokratik ve şeffaf bir ülke olduğunu vurgulayarak, ''Bunların hepsi araştırılır, incelenir. Onlar orada ne yapıyorlardı- O saatte 40 kişi birden niye oradalardı- İstihbarat neydi- Emir komuta zincirindeki talimat neydi- Yapılan ne oldu- Ama bunların hepsinin üstüne gidilecektir'' diye konuştu.
Orada bir kaçakçılık olduğuna dair iddialar bulunduğuna işaret eden Bağış, bunun Türkiye'deki kaçak sigara olayını masaya yatırmak ve sigaralar üzerindeki bazı vergileri gözden geçirmek için de bir vesile olması gerektiğini düşündüğünü de kaydetti.
''Şu aşamada suçlu aramak yerine olayı bir kere anlamak gerekir. Burada tahribat yapmak yerine tahkikat yapmak gerekir. Olayı anladıktan sonra da ilgili birimlerin mesuliyeti üstlenmesini sağlamak gerekir'' diyen Bağış, güvenlik ve özgürlük dengesini eş zamanlı götürebilmenin, teröristle vatandaş arasında ayrımı yapabilmenin kolay bir süreç olmadığını dile getirdi.
-AB süreci-
Türkiye'nin AB süreci konusunda 2011 yılının bir değerlendirmesini yapmasının istenmesi üzerine de Bakan Bağış, Türkiye'nin son bir yıldır fasıl açamadığını ama bunun Avrupa'daki siyasi konjonktürün Türkiye'nin önüne koyduğu engellerden kaynaklandığını söyledi.
Buna karşın Türkiye'nin reformları durdurmadığını vurgulayan Bağış, bu yıl en fazla ''rekabet faslı'' üzerinde emek harcadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
''Rekabet faslında iş döndü dolandı, serbest ticaret bölgelerimizde ihracat yapan firmalarımıza verilen teşviklerin kaldırılması talep edildi. Yıllık, Türkiye'nin bütün verdiği teşvik 200 milyon avrodur. Bu miktar Fransa'da süt çiftçisine devletin her ay verdiği teşvikten daha azdır. Rakam büyük bir rakam değil. Ama psikolojik olarak, Avrupa'nın kriz yaşadığı bir dönemde benim ihracatçımın da teşvik edilmesinin son derece makul ve zekice olduğu bir dönemde, ekonomimiz yüzde 10 civarında büyürken, niye ben böyle bir taleple mücadele edeyim. Varsın faslı açmasınlar onlar ama ben o psikolojik üstünlüğümü kaybetmeyim. Çünkü benim iş adamım kendinden emin dolaşıyor dünyada.''
Avrupa'da Türkiye'ye karşı bir fobi oluşup oluşmadığı yönündeki soru üzerine Bağış, ''Var maalesef. Bizim başarımızın ürküttüğü ülkeler var'' dedi.
Türkiye'nin AB'ye üye olduğu gün Almanya'dan sonra ikinci en büyük ekonomik güç olacağını ve kurucuların dahi önüne geçeceğini hatırlatan Bağış, ''Bunu kabullenmek istemiyorlar. Bunu net söylüyorlar'' diye konuştu.
-''Bence ters tepecek''-
Fransa'daki 1915 olaylarına ilişkin yasa teklifi konusundaki soru üzerine Bağış, bunun Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy'nin aşırı sağın oylarını kendi partisine çekme çabası olduğunu belirtti.
Bağış, şunları kaydetti:
''Oradaki tek hedef Ermeni oylarını almak değildir. Aslında oradaki daha büyük hedef, Sarkozy'nin Le Pen'in oylarını kendi partisine devşirme çabasıdır. Normal şartlarda, Hollanda örneğinde gördüğümüz gibi, Belçika örneğinde gördüğümüz gibi bu aşırı sağ oyları çekebilmek için İslam aleyhtarlığı, Müslümanlara hakaret içeren söylemler kullanılıyor. Ama Sarkozy bunu yapamıyor çünkü Fransa halkının yüzde 10'u da Müslüman. Fas, Cezayir ve Tunus asıllı Fransızlar. Onların oylarını kaybetmemek için kendine seçtiği günah keçisi Türkiye oldu. Geçen seçimde de bu numarayı yaptı. Geçen seçimde tuttuğu için bu formül, bunu yeniden deniyor. O zaman Le Pen'in oylarını yüzde 17'den yüzde 5'e kadar düşürebilmişti. Şimdi bunu yeniden yapabileceğini zannediyor. Ama bence ters tepecek.''
-Emekli vekillerle ilgili yasa-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün emekli milletvekili ve dışarıdan bakanlık görevinde bulunanların maaşıyla ilgili yasayı TBMM'ye yeniden görüşülmek üzere gönderdiğinin hatırlatılması ve bu konudaki düşüncelerinin sorulması üzerine Bağış, saygın bir konumda olmaları gereken milletvekillerinin konumlarının bu kadar mesele edilmesini gerçekten hoş bulmadığını ve bunların tartışılmasının doğru olmadığına inandığını söyledi.
Anamuhalefet partisi CHP'nin bu yasa konusunda ikircikli bir tavır ortaya koyduğunu ifade eden Bağış, ''Konu milletvekili emeklilerinin zam alması, almaması değil. Konu Mecliste görev yapan insanların hem görev yaparken hem de sonrasında muhtaç duruma düşmemelerini sağlamak'' dedi.
AA
Haber Ara