Arap Baharı bitti mi?
Bütün kriterlerde müstesna bir yıl olan 2011’in olayları hafızaya kazınırken geleceğe dair belirsizlik hâkim.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-29 10:04:35
Çin’de binlerce öfkeli çiftçi, şımarık sanayi şehirlerinin halkıyla ihmal edilmiş kırsal kesim halkını birbirinden ayıran ekonomik uçurumun genişlemesi sonucunda daha adil bir tarım sistemi isteyen gösterilere akın etti. Son aylarda Avrupa ülkelerinde ekonomik sıkıntılar sebebiyle onlarca yürüyüş yapıldı. Yürüyüşlerde birçok insanı fakirlik sınırının altına çeken kemer sıkma politikalarının kaldırılması istendi. ABD’de yüzlerce öğrenci ve işsiz, kapitalizmi kınayan sloganlar atarak ülkenin dört bir yanında sokaklara akın etti.
Arap Baharı ruhu, dünyanın birçok başkentinde Kahire’nin ortasındaki Tahrir Meydanı eylemleriyle, Tunus, Yemen ve Suriye’deki yoksulların ve işsizlerin devrimiyle temsil edildi. Mısırlıların, Suriyelilerin veya Libyalıların yıllarca demir yumrukla yöneten otoriter rejimlerin baskısına karşı koymak için ayaklanacağını hiç kimse düşünememişti.
Geleceğin belirsizliği
Şimdi Arap Baharı sona ermiş gibi görünüyor. Bugün Mısır’da ve Yemen’de gördüğümüz gibi tartışmaların ve kaosun uzun ve karanlık tüneline girdik. Arap devrimleri birbirinden farklı biçimde sonlanacak. Tunus diğerlerinden önce güvenli kıyılara ulaşırken, Mısır gemisi şiddetli fırtınanın ortasında azgın bir denizde yolunu arıyor. Suriye’de ufukta bir son görülmezken kan banyosu sürüyor.
Yemen, Libya ve Irak’ta ise gelecek belirsiz. Arap Baharı’nın nesiller boyu bir umut kaynağı olarak kalacağı ve isyan ruhunun ekonomik zulüm ve siyasi baskı gören diğer halklara da ilham kaynağı olduğu şüphesiz. Fakat Arap Baharı bir amaç değil, diktatörlüğü sonlandırıp özgürlükleri getirmek için bir araç. Özgürlük ve adalete giden yol ise hâlâ uzak.
(Ürdün gazetesi Düstur, 26 Aralık 2011)
SON VİDEO HABER
Haber Ara