Erdoğan'ın danışmanından o iddiaya açıklama
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı ve Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, ''Partiler değil şahıslar cezalandırılmalı'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-28 16:43:54
Doç. Dr. Yalçın Akdoğan şunları söyledi:
''AK Parti'nin 'parti kapatma' konusundaki ilkesel duruşu ve görüşü bellidir. Sayın başbakanımızın defaatle açıkladığı gibi biz, şahısların işledikleri suçlardan dolayı tüzel kişiliklerin kapatılmasını doğru bulmuyoruz.
Suçu yargı kararıyla kesinleşen parti yöneticilerinin cezalandırılması yerine partilerin kapatılması, amacı ve maksadı aşan bir cezalandırma yöntemidir. Demokratik ülkelerde parti kapatmanın kriterleri konusunda genel bir kanaat oluşmuştur. Venedik Kriterleri de bu yönde bir çerçeve ortaya koymaktadır. 12 Eylül'de halkoylamasına sunulan anayasa değişikliği paketinde 'parti kapatmayı zorlaştıran' düzenlemeyi AK Parti gündeme taşımış, ama diğer partilerin destek vermemesi sebebiyle bu değişiklik hayata geçirilememiştir.
Şahısların hataları sebebiyle partilerin tüzel kişiliklerinin cezalandırılması ileri demokrasiye uygun düşmeyen bir durumdur. Bazı AK Partili milletvekillerinin BDP'ye yönelik eleştirilerinin, kapatma davasına zemin hazırlamak için BDP'yi hedef haline getirme amacı taşıdığına dair yorumlar gerçeklikle bağdaşmamaktadır. BDP'yi eleştirmek başkadır, kapatılmasına yönelik bir gayretin içine girmek başkadır. Böyle bir yaklaşım, AK Parti'nin partilerin kapatılmasına yönelik ilkesel duruşuyla da, kuvvetler ayrılığı ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.''
''Bizim eleştirimiz...''-
Bir partinin kapatılmasına başka bir parti karar vermediği gibi, partilerin bu yöndeki dilek ve temennilerinin de hukuki açıdan bir anlam taşımadığına işaret eden Akdoğan, şöyle devam etti:
''AK Parti siyasi rakipleriyle siyasi zeminde rekabet etmekten bugüne kadar çekinmemiştir, bundan sonra da siyasi mücadelesini siyasi zeminde sürdürecektir. Başka partilerin AK Parti'yi eleştirmesi ne kadar demokrasinin doğasına uygunsa, AK Partili milletvekillerinin BDP'yi eleştirmesi de o kadar meşru, normal ve hukukidir. Bunu hedef gösterme ve tehdit olarak nitelemek siyasi söylem ortaya koymaktan başka bir anlam taşımaz.''
PKK ve KCK operasyonları konusunda istediği kamuoyu desteğini oluşturamayan BDP'nin ''parti kapatma'' konusundaki duyarlılığa hitap ederek destek halkası oluşturmak istediğini savunan Akdoğan, ''Bizim eleştirdiğimiz husus, legal bir siyasi partinin illegal bir örgütü sahiplenmeyi alenileştirerek hukuk sistemine bir dayatmaya girmeye çalışmasıdır. BDP'nin PKK/KCK'yı sahiplenme yönündeki eylem ve söylemlerinin hukuki yansımaları yargının konusudur, bizim vurgumuz, bunun demokratik siyasete zarar verdiği hususudur'' dedi.
Akdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
''Her parti demokratik sistem içinde kendi projesini, aykırı da olsa görüşünü ortaya koyar; bunun hukuk sistemini yok sayan bir dayatmaya dönüşmesi veya illegal örgütlerin ve terörün desteğiyle hayata geçirilmeye çalışılması bir problem olarak ortaya çıkabilir. Demokratik siyasetin gereği sadece parti kapatmayı hoş görmemek değil, aynı zamanda terörü ve terörle ilişkiyi reddedebilmektir. Terör ilişkisini reddetmek de demokrasinin gereğidir.''
SON VİDEO HABER
Haber Ara