Haber Merkezi / TIMETURK
Fransa’nın iç politika malzemesi yaparak “Ermeni Soykırımı yok” demenin Fransa’da suç sayılmasına yönelik yasaya Fransız Meclis’inde görüşülmeye başladı.
Yasa sürecinde Fransa Cumhurbaşkanı Nikola Sarkozy’nin, Cumhurbaşkanı Gül’ün telefonlarına bile çıkmaktan kaçındığı süreç ve yasa çalışması iki ülke arasındaki gerilimi artırıyor.
Fransa’nın Cezayir’i işgal ederek ülkede kurduğu Fransız Cezayir’i ya da Fransa Cezayir Manda yönetimi de denilen dönemde, ülkede 1,5 milyon kişiyi katlederek soykırım yapmıştı. Fransa'nın Cezayir’de sadece insanlara karşı değil, insanların kimlikleri ve kültürlerine karşı da bir soykırım uyguladığını belirten Eski Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Bouteflika, Fransa bu soykırımın hesabını vermekten kaçmaktadır demişti.
Şimdi ise, Fransa’nın 20 Mayıs 1922’li Milletler Cemiyeti ve Kızılhaç belgelerine göre Batı Trakya’yı işgal ettiği dönemde benzeri görülmemiş bir soykırım suçu işlediği ortaya çıktı.
Kızılhaç Uluslararası Komitesi Sekreteri Raymond Schlemmer, Kızılhaç ve Milletler Cemiyeti’ne gönderdiği yazdığı 20 Mayıs 1922’li yazıda, Milletler Cemiyeti Genel Sekreteri Philip Baker’da ulaştırıldığını belirterek, “Bay Cramer’in de bu meseleyi incelemekte olduğunu bildiğim için, sizi de haberdar etmek istiyor ve Milletler Cemiyeti Genel Sekreterliği nezdinde gerekli tüm girişimlerde bulunmanızı rica ediyorum” diyor.
Kızılhaç ve Milletler Cemiyeti’ne gönderilen yazının ekinde yer alan belgelerde ise “Trakya, bir buçuk yıldan beri Helen birliklerinin kuşatması altındadır. Böylelikle tarihin modern çağlarında yaşanmış en büyük adaletsizliklerden biri gerçekleşmektedir. Öylesine eşitsiz bir durumdur ki, hem yerel halk hem de Doğu dünyasının dinginliği açısından uğursuz sonuçlar doğurmuştur” deniliyor.
SİLAHLARINI TESLİM EDEN TÜRKLER KATLİAMDAN GEÇİRİLİYOR
Büyük İtilaf Güçleri, haksız bir şekilde Türklerin üzerine böylesi zalim ve kıyıcı bir işgalle giderek, insanlık misyonlarında başarısızlığa uğramışlardır, denilen mektupta, “tüm samimiyetleriyle barışa inanan Türklerin, İtilaf Güçlerinin barışçıl misyonuna ve bu korkunç mezalimin ardından bir kardeşlik çağı geleceğine dair vaatlerine kanmaları olmuştur. Keza, bu yüzden silahlarını teslim etmişler, birliklerini lağvetmişlerdir. Bunun sonucunda da, düşmanları karşısında savunmasız kalmışlardır” katliamın durdurulması çağrısı yapılıyor.
RAPOR BÖLGENİN ETNİK AYRIMINI DA İÇERİYOR
Raporda, Doğu ve Batı Trakya bölgelerinin etnik ve dinsel ayırımını da içeren bilgiler sunuyor. Rapora göre; Doğu Trakya’nın nüfusu 643.655 kişi iken, Batı Trakya’nın nüfusu ise 705.113. Nüfusun etnik ve dini dağılımı hakkında da bilgi veren rapora göre dağılım ise şöyle:
TRAKYA BÖLGESİ 1919 NÜFUS DAĞILIMI
Batı Trakya
%
Doğu Trakya
%
Toplam
Türkler
536.378
76,1
434.782
67,5
971.236
Grekler
78.629
11,2
168.076
26,1
246.716
Bulgarlar
82.212
11,7
2.714
0,4
84.938
Yahudiler*
3.946
0,6
21.624
3,4
25.571
Ermeniler*
3.946
0,6
16.459
2,6
20.406
TOPLAM
705.111
643.655
1.348.766
*Yahudi ve Ermeni rakamları toplu verildiğinden eşit bölüştürüldü
Raporda, Türk ve Müslüman olanların sayıda hem Yunanlardan, hem de Hıristiyan ve Yahudi toplulukların toplamından çok daha fazla olduğu vurgulanıyor. 1919’da, ortalama yüzde 70 olan Türk nüfusu yönelik katliamlarla azaltıldığı görülüyor.
TOPRAKLARIN YÜZDE 84’Ü TÜRKLERE AİT
Trakya topraklarının neredeyse tamamen Türklere ait olduğu belirtilen raporda, “Aslında, 1.913.945 hektarın yüzde 84’ü Türk mülkü, yüzde 14’ü Greklerin, yüzde 2’si ise diğer unsurların mülküdür” deniliyor.
BÖLGE ÇÖLDÜ TÜRKLER MAMUR HALE GETİRDİLER
Trakya ve Edirne’nin, İstanbul’un fethinden çok önce Osmanlı’nın 3. Sultanı 1. Murat tarafından fethedildiği vurgulanan raporda, “Burada neredeyse tamamen çölleşmiş, sayısız işgalle yıkıntıya dönmüş, çok heterojen bir nüfus buldular. Bu bölgede her şeyi bulmak mümkündü ama Greklere dair pek iz yoktu. Fethin ardından Türkler, Edirne’yi başkentleri yaptılar ve burayı güzelleştirmeye koyuldular, düzeni ve sükûneti yeniden tesis ettiler. Kısa bir süre içinde, bilgece yönetimleri sayesinde Trakya, Doğu’nun en müreffeh bölgelerinden biri haline geldi” vurgusu yapılıyor.
Kızılhaç Uluslararası Komitesi Sekreteri Raymond Schlemmer, Kızılhaç ve Milletler Cemiyeti’ne gönderdiği etnik, ekonomik, kültürel, tarihsel, askeri ve siyasi durumu hakkında bilgiler verilen raporda, Fransa desteğindeki Yunan ve Bulgar hükümetlerinin bölge halkına yönelik yaptığı baskı, zulüm ve katliamlardan söz ederek, “Aslında, Helen yetkililerin özellikle Kafkaslardan getirdiği, Trakya’ya yabancı Grekler, katledilen veya ülkeyi terk etmek zorunda bırakılan Türklerin evlerine yerleştirildiler” deniliyor.
Fransız generalin yönetimindeki bölgede silahları elinden alınan Türklerin, Fransa tarafından silah ve mühimmat desteği verilerek Yunanlılar tarafından katledilmesi raporda etnik, ekonomik, kültürel, tarihsel, askeri ve siyasi durumu hakkında bilgiler verildikten sonra şu bilgiler verilir; ”Helen yetkililerin özellikle Kafkaslardan getirdiği ve Trakya’ya yabancı Grekler, katledilen veya ülkeyi terk etmek zorunda bırakılan Türklerin evlerine yerleştirildiler.”
İŞTE BELGELER
Milletler Cemiyeti'ne Sunulan Fransızca Memorandum
Milletler Cemiyeti'ne Sunulan Fransızca Memorandumun Türkçesi