Adalet, kalkınma ve işbirliği
Arap baharının galibi partiler, seçimlerde de ortak sloganlarıyla dikkati çekti
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-22 14:31:17
Bu ülkelerdeki siyasi partiler, bölgede yaşanan Arap Baharı'nın ardından çıktıkları ilk seçimlerde adalet ile kalkınmanın yanı sıra İslam ülkeleriyle işbirliğini arttırma yönünde sloganlar kullandılar.
Mısır
Mısır'ın en eski partisi olan Vefd, kampanyasında kullandığı sloganlarda dini ögelere ağırlık vererek, "şeriatın kanunların kaynağı" olduğunu savundu.
Devlet okullarında öğrenimin bedava olmasını garanti edeceklerini, Güney Mısır illerinin coğrafi sınırlarını tabii kaynakları daha adil dağıtacak şekilde yeniden çizeceklerini, İsrail ile yapılan anlaşmaları gözden geçireceklerini bildiren parti, programında ayrıca 61 bin kilometrekare büyüklüğünde olduğu halde sadece 500 bin nüfusa sahip olan Sina;da madencilik, turizm ve tarım faaliyetlerini çoğaltarak, bu bölgeye 3 milyon kişinin yerleştireceğini belirtti.
Vefd partisi, din ile devlet işlerini ayıran laikliği kabul etmediğini ve din adamları tarafından yönetilen teokratik devleti de reddettiğini belirterek, halk sınıfları arasındaki farkı azaltmaya çalışacağını ve vatandaşlara iyi bir yaşam seviyesi sağlayacak asgari bir ücret garanti edeceğini vaat etti.
Devletin 3 yıl içerisinde satacağı arsaların bedelinin yüzde 50;sini gecekonduların bulunduğu bölgeleri ve dağınık mahalleleri düzeltmek, yeniden planlamak ve geliştirmek için ayıracağını bildiren parti, devlet sübvansiyonunun müstahaklara ulaşmasını garanti etmek için bunu maddi olarak vermeyi taahhüt etmişti.
Devrimden sonra Müslüman Kardeşler'den ayrılan isimler tarafından kurulan modern İslamcı Vasat Partisi de İçişleri Bakanlığının yeniden yapılandırılmasını benimsediğini, Siyasi Güvenlik Teşkilatını da kaldırmak istediğini açıklayarak, 25 Ocak devriminin ana hedeflerinden biri olan sosyal adaleti sağlamak için azami ve asgari ücretleri belirleyeceğini bildirdi.
Süveyş kanalını yönetme şeklini değiştireceğini, Süveyş kanalından yılda 350 milyar pound gelir sağlamayı öngördüğünü belirten Vasat partisi, Süveyş kanalının 2 kenarında 170 km boyunca serbest ticaret bölgeleri kurmayı vaat etti.
Matruh ve El Alamin'deki mayınları döşeyen ülkeleri o mayınları tarayıp kaldırmaya ve tazminat vermeye uluslararası hukuk gücünü kullanarak zorlayacağını, oralardaki turizm potansiyelinden ve doğalgaz yataklarından faydalanacağını ilan eden parti, ulusal sermayeleri, Sudan ve Nil ülkeleri ile sanayi ve tarım alanlarında entegrasyona teşvik edeceğini bildirdi.
Vasat partisi, seçim vaatlerini şöyle sıraladı:
"İslamcı partilerin açıklamaları, halkın geniş bir dilimini korkuttu. Biz vatandaşların irade ve hürriyetini çiğneyecek herhangi bir kanun empoze edilmesine karşı bir duvar (engel) olacağız. Bize göre, hürriyet, dinden önce gelir.
Partimiz, gençler için 1 milyon konut birimi içeren bir ulusal iskan projesi benimsiyor. Bu birimleri devlet kuracak ve gençlere uygun bir kiraya verecek. Dar gelirliler için başka bir iskan projesi koyduk. Tüm dağınık bölgeleri geliştirmek için 10 yıllık bir plan hazırladık."
Selefi Nur Partisi'nden herkes için sağlık sigortası
Mısır'ın etkin siyasi partilerinden Selefi Nur Partisi seçimlerde ülkenin kanunun hakimiyetine saygılı olan, hürriyetleri koruyan ve tüm vatandaşlara adaleti sağlayan bir devlet olmasını istediğini belirterek, cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlayacağını, olağanüstü hal yasası gibi tüm istisnai kanunları gözden geçirerek kaldıracağını vaat etti.
Selefi Nur Partisinin seçim sloganları şöyleydi:
- Sağlık sigortasını herkese fakir veya zengin sağlamamız gerek. Bu da üretim potansiyeline olumlu bir şekilde yansıyacak.
- Dar gelirlilere vergilerden muaf konutlar sağlayacağız. Konut birimleri taksitle satılacak konutların tefecilik (faizcilik) sayılan kredi sistemiyle satışını yasaklamaya çalışacağız.
- Gıda maddeleri ve stratejik mallar için tekelcilik karşıtı kanunlar koyacağız.
- Eski rejimin yaptığı tüm ekonomik anlaşmaları özellikle İsrail'e doğalgaz satış anlaşmasını gözden geçireceğiz.
- İşsizlik oranını azaltmak için bürokrasiyi kaldırarak vergileri azaltarak küçük ve orta hacimli projeleri teşvik edeceğiz.
- Bilim araştırmaları ve teknoloji alanındaki harcamaları artıracağız.
Müslüman kardeşlerin Hürriyet ve Adalet Partisi de seçim sloganlarında, hiç kimsenin, askeri kurum (ordu) da dahil yeni anayasada ayrıcalıklı bir konumu olmayacağını savunarak, Hristiyanların şahsi hallerde haklarını garanti eden bir kanun koyulmasını memnuniyetle karşılayacağını ilan etti.
Selefilerle ittifak kurmayacağını ve ideolojik ittifak kurmayı istemediklerini belirten parti, tüm siyasi grupları içine alan geniş çaplı bir ittifak kurmayı daha çok tercih ettiğini, sosyal adaleti gerçekleştireceğini, gelir dağılımının dengeli dağılmasını sağlayacağını ve önemli kalkınma hamleleri gerçekleştireceğini vaat etti.
Hür Mısırlılar Partisi ve Mısır İttifakı da, hedefinin, Mısır'ı modern bir ülke yapmak ve halkın kültürünü geliştirmek olduğunu ilan ederek, aşırı dincilerle mücadele edeceğini ve Mısır'ın İran ya da Afganistan gibi olmasını engellemek istediğini bildirmiş ve dengeyi kurmak için parlamentoda geniş bir yer kazanmayı hedeflediğini açıklamıştı.
Demokratik-Sosyal Parti de dağıttığı bildiride, "Mısır'ın inanç özgürlüğüne saygılı, medeni-demokratik bir devlet olması için çalıştığını" belirtmişti.
Tunus'taki siyasi partilerin seçim vaatleri
Raşid Gannuşi tarafından kurulan ve yönetilen Ennahda partisi, 89 sandalye ve yüzde 41,47 oy oranı elde ederek, beklenenden daha yüksek oranda oy kazandı. Programında, ''inanç ve düşünce özgürlüğü, dini azınlıklara haklarının sağlanması güvencesi veren'' Ennahda partisi, Arap dünyasında modern yaşam tarzları ile öne çıkan Tunuslu kadınların kazanımlarını korumayı da garanti ediyor.
Koalisyon görüşmelerinde Tunus'un "Arap kimliğinin" önde tutulmasına önem verdiğini açıklayan Ennahda, ülkenin Arap ve Müslüman yeni kuşaklarını eğitmek amacıyla daha kapsamlı bir eğitim bakanlığı kurmak istiyor.
Ennahda partisi, ayrıca yüzde 20'lere ulaşan işsizlik oranını 2016'da yüzde 8,5'a indirmeyi ve beş yılda 590 bin istihdam yaratmayı vaat ediyordu.
Ennahda 1989'da İslami uyanışı savunan bir siyasi eylem hareketi olarak yola çıkmış, Zeynel Abidin bin Ali'yi deviren ayaklanma ardından geçici yönetim, hareketin siyasi partiye dönüşmesine izin vermişti.
Ülkenin en iyi örgütlü siyasi ağına sahip olduğu belirtilen partinin yetkilileri, iktidara gelmeleri halinde çok partili seküler bir demokrasi inşa edeceklerini bildirmişti.
Parti, devlet başkanını beş yıllığına genel oy ile seçmeyi, parlamentonun temsilciler meclisi ve bölgeleri temsil eden senatodan oluşmasını ve bağımsız yargı için yargı konseyi ve anayasa mahkemesi kurulmasını öngörüyordu.
Ennahda partisi halka biri anayasa için diğeri de Özgürlük ve Haklar Bildirgesi için iki referandum vaat etmişti.
Cumhuriyet Kongresi Partisi ulusal kimliğe vurgu yaptı
Fransa'da sürgünde yaşayan Zeynel Abidin Bin Ali rejimi muhalifi Monsef Marzuki'nin liderliğinde, 29 sandalye ve oyların yüzde 13,82'sini kazanan ulusal sol eğilimli Cumhuriyet Kongresi Partisi, "diğer uygarlıklara da açık Tunus halkının Arap ve Müslüman kimliğini" benimseyerek, diğer bütün büyük sol partiler gibi doğrudan seçimle iş başına gelen yarı parlamenter bir rejimi savunuyor.
Parti, Tunus kimliğinin Arap ve Müslüman olarak tanımlanması gerektiğini belirterek, eğitimin tüm alanlarında Arapça'nın eğitim dili olması gerektiğini savunuyor.
Parti programına göre, geniş bir medeniyet merkezi oluşturmak amacıyla Arap Halkları Birliği inşa edilmelidir ve bu da ancak Arapça'nın ve Filistin'in dünyaya açılması ile mümkün.
Parti, hakların anayasa ile garanti alınması gerektiğine vurgu yapmaktadır.
Ülkenin parlamenter sistemi hususunda parti, 4 yıllığına halk tarafından seçilecek devlet başkanlığı ve 4 yıllığına parlamento tarafından seçilecek başbakan seçilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Yargı konusunda ise Anayasa Mahkemelerinin kurulmasını isteyen parti yargının bağımsızlaştırılması için çeşitli yargı reformlarına da parti programında yer vermişti.
Parti yeni bir güvenlik doktrini benimsenmesi gerektiğini düşünmektedir. Vatandaşların güvenliğini esas alan bu yeni güvenlik doktrini, düzen ve güvenlik ile insan hakları arasında sağlanacak dengeye dayanmaktadır. Ayrıca parti daha etkin bir ulusal güvenlik ve ordu için çeşitli tavsiyeler ve reformlar da önermektedir.
Ekonomi de ise parti serbest ekonomiyi savunmakta ve kısa vadede ekonomik büyümenin sağlanması, işsizliğin azaltılması ve bölgeler arasında dengenin sağlanması gibi amaçları hedeflemektedir.
Oyların yüzde 9,68'ini alan ve parlamentoda 20 sandalye kazanan eski muhalif ve hekim Mustafa Bin Cafer'in yönetimindeki Ettakatol partisinin sloganlarda önceliği ise işsizlikle mücadeleydi.
2012-2013 programında 100 bin istihdam yaratmayı öngören parti, özellikle bölgesel ekonomik uçurumu kaldırmayı istiyor.
Ettakatol, anayasal değişiklikte, büyük bir kriz anında yürütme ile yasama arasında başkanlık rolü oynayacak bir başkanlık sistemini savunuyor.
Fas
1990'ların sonunda kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin gündemi eskiden alkol yasağı ve başörtüsüne özgürlüktü. Ancak, son dönemde bunları geri plana atarak yolsuzluk, eğitim ve işsizlik sorunlarıyla mücadeleye yoğunlaştı.
Seçim öncesi vaatlerinde adalet, kalkınma ve diğer İslam ülkeleriyle ilişkileri arttırma ve işbirliğine dikkat çeken parti buna rağmen seçim kampanyasında yine alkol satışına kısıtlama getirilmesi, homoseksüelliğe karşı çıkışlar, gazetelerden "toplum ahlakına aykırı ve kadını cinsel obje olarak gösteren; fotoğrafların çıkarılması ve gençleri ahlaksızlığa yönlendirdiği iddia edilen müzik festivallerinin yasaklanması gibi unsurları da kullandı.
Adalet ve Kalkınma Partisi, Fas'ın en ücra köşelerine kadar ulaşıp düzenlediği mitinglerde sıcak yemek ve yardım da dağıttı.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara