'ABD sonrası Irak'a dair çarpıcı tespitler
ABD'deki önemli araştırma şirketlerinden Zogby'nin yeni anketi, ABD'nin 9 yıllık işgalinin ardından Iraklıların bölünmüş hale geldiğini ve derin anlaşmazlık yaşadıklarını ortaya koydu. Buna göre, Iraklı Şii ve Sünniler, işgalle, özellikle, ''siyasi özgürlük, işsizlik ve bireylerin güvenliği'' alanlarında hayatlarının daha kötüye gittiğini düşünürken, Kürtler tam aksini belirtiyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-20 12:23:51
Öte yandan tüm bu kaygılara ek olarak Irak'ın kuzeyinde yuvalanan terör örgütü PKK'nın bu ortamdan yararlanabilmesi ihtimali Türkiye'nin, Irak'a yönelik hassasiyetini daha da artırıyor. Nitekim, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan da AA'ya dün verdiği röportajda, Irak'taki olası otorite boşluğuna yönelik ''endişeleri'' olduğunu belirterek, ''Irak'taki göreceli istikrarın kontrolden çıkması ve ülke içinde çatışma ortamı doğması halinde, bunun bölgede yıkıcı etkileri olabileceğine'' dikkati çekmişti.
Bunun yanında Tan, ABD'nin, bu ülkede terör örgütü PKK'nın istifade edebileceği bir otorite boşluğu ortamı olmayacağına dair Türkiye'ye ''güvence verdiğini'' ama yine de ''sözle belirtilenlerin somut bazı tezahürleri olması gerektiğinin'' altını çizerek, silahlı insansız hava araçları da dahil olmak üzere bu konudan ABD'den bazı beklentilerinin olduğunu kaydetmişti.
Bugün de Zogby Araştırma şirketinin Eylül ayında Irak, komşuları ve ABD'de eş zamanlı yaptığı araştırma, hem Iraklıların hem de bölge halkının bu yöndeki kaygıları hakkında ayrıntıları ortaya koyuyor ve ABD'nin 9 yıllık işgalden sonra ortaya nasıl bir ''Irak'' bıraktığına yönelik ilginç ayrıntılar taşıyor.
Iraklılar bölünmüş ve derin anlaşmazlık içinde
AA muhabirinin derlediği araştırma sonuçları, Iraklıların bölünmüş ve derin anlaşmazlık içinde olduğunu çok net biçimde ortaya koyuyor.
Örneğin, ABD'nin işgaliyle başlayan süreçte Iraklıların hayatlarının daha iyiye mi yoksa daha kötüye mi gittiği konusunda Şii, Kürt ve Sünniler farklı bakışlara sahip. Genel anlamda ülkedeki vatandaşlar ve özelde Şii ve Sünniler, durumlarının daha kötüye gittiğini düşünüyor, Kürtler ise çoğunlukla ''yaşamlarının daha iyi hale geldiği'' fikrine sahip.
ABD'nin 2006 yılında Irak'taki asker sayısını artırmasıyla ilgili olarak da Iraklı Şii ve Sünniler, bu artışın Irak'taki durumu değiştirmediğini ifade ederken, Iraklı Kürtler bunun iyi bir gelişme sağladığı görüşünde.
Mısır, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan ve İran gibi bölge ve komşu ülkeler de Iraklılar gibi, ABD işgali sonrasında Irak'ta durumun daha kötüye gittiği görüşünde.
Amerika cephesinde ise apayrı bir tablo çıkıyor ortaya: Cumhuriyetçilerin yüzde 58'ine göre ''Irak daha iyi duruma geldi''. Demokratlar ise işgalin Irak'ı nasıl etkilediği yönünde kararsız: Yüzde 24'üne göre durum daha iyi, yüzde 26'sına göre daha kötü, yüzde 36'sına göre ise Irak'ta herşey aynı.
Irak ileri mi gitti geri mi
ABD'nin ülkedeki siyasi özgürlük, ekonomik gelişme, eğitim, sağlık, bireylerin güvenliği, yönetim, komşu ülkelerle ilişkiler, kadın hakları ve dini özgürlükler alanında ülkeye katkılarda bulunup bulunmadığına yönelik bakış açıları da ankette açıkça görülebiliyor.
Iraklılara göre ülke genel anlamda bu alanlarda daha kötüye gitti veya özel bir gelişme göstermedi. Ayrıntılarda da Şii ve Sünniler, işgalin özellikle ''siyasi özgürlük'' (Şiilerin yüzde 53'ü, Sünnilerin yüzde 54'ü), ''ekonomik gelişme ve işsizlik'' (Şiilerin yüzde 74'ü, Sünnilerin yüzde 80'i) ile ''bireylerin selamet ve güvenliği'' (Şiilerin yüzde 81'i, Sünnilerin yüzde 88'i) konularını çok olumsuz etkilediğini belirtirken, Kürtler ise tam aksine bu alanlarda ''çok olumlu'' gelişmeler olduğundan yana.
Amerikan cephesinde ise Cumhuriyetçiler Irak'a daha fazla siyasi özgürlük ortamı sağladıklarını düşünüyor. İşaret edilmesi gereken diğer bir nokta da işgalin Iraklıların ''bireysel güvenliği''ne etkisi noktasında, Demokratlar'ın olumsuz, Cumhuriyetçiler'in ise olumlu bakış açısına sahip olması.
Cumhuriyetçiler genelde, diğer konu başlıklarında da daha iyimser tablo çizerken, Demokratlarda kararsız ve kötümser hava daha ağır. Aslında, olumsuz bakanlar ile işgalin hiçbir etki yaratmadığını düşünenler toplandığında, Amerikalıların da genel anlamda, ''siyasi özgürlüğü artırma (yüzde 50)'' dışında işgalin Irak'a pek fayda getirdiğini düşünmediği görülüyor.
Peki işgal kime yaradı
Anket, kafalardaki ''Peki işgal en çok kime yaradı-'' sorusuna da yanıt arıyor.
Buna göre, 9 yıl işgal altında kalan Iraklılardan başlarsak, onlara göre, ''halkı özgürleştirmek ve demokrasi getirmek'' için yapılan bu müdahale kendilerine hiç yaramadı ama en çok İran'a (yüzde 54), sonra da ABD'ye (yüzde 48) fayda getirdi. Iraklılar, işgalin kendilerine olmasa da ülkelerindeki ''elitlere'' (yüzde 40) de yaradığını düşünüyor.
Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Lübnan, Tunus ve İran halklarına göre de işgalden en kazançlı çıkan ABD. Bu noktada Mısırlıların yüzde 88'i, Ürdünlülerin yüzde 66'sı, Suudi Arabistanlıların yüzde 58'i, Lübnanlıların yüzde 86'sı, Tunusluların yüzde 81'i, İranlıların yüzde 50'si, ABD'yi kazançlı buluyor.
Amerikalılara göre ise bölge ülkelerinin aksine işgal, ''kimseye yaramadı'', ama ikinci sırada birileri olması gerekiyorsa, onlar da Iraklılar. Amerikalılar, ''fayda'' kategorisinde kendi ülkelerini ise üçüncü sıraya koyuyor.
Amerikalılara, ''Peki, işgale değdi mi-'' diye sorulduğunda ise işgalin genel anlamda Iraklılara yaradığını düşünen Cumhuriyetçilerin tam da bu noktada kararsız kaldığı görülüyor. Soruya Cumhuriyetçilerin yüzde 43'ü ''Evet'', Yüzde 32'si ''Hayır'', yüzde 25'i ise ''Emin değilim'' yanıtını veriyor. Demokratlar ise yüzde 75 gibi bir kesim ''değmedi'' yanıtını verirken, yüzde 17 ''değdiğini'', yüzde 8 de ''kararsız'' olduğunu belirtiyor.
ABD sonrası Irak'ta ne olacak
Ankete göre, genel anlamda hem Iraklılar hem de Amerikalılar, Irak'tan ABD askerlerinin çekilmesini olumlu karşılıyor.
Ancak, askerlerin çekilmesinin Iraklılarda ''mutluluk''tan çok endişe yarattığı veya iki duyguyu bir arada yönlendirdiği görülüyor.
Buna göre, Iraklıların yüzde 22'si askerlerin çekilmesinden mutluluk duyduğunu belirtirken, yüzde 35 bunun kendilerinde kaygı yarattığını, yüzde 30 da her iki hissiyata da sahip olduğunu dile getiriyor.
Ayrıntılara bakıldığında, yüzde 45 oranla Sünnilerin ve yüzde 37 oranla Kürtlerin, diğer kesimlere göre ABD askerlerinin ayrılmasından daha fazla endişe duydukları görülüyor.
Irak'ta, ABD'nin çekilmesi sonrasındaki gelişmelere yönelik endişelere bakıldığında ise Iraklıların yüzde 65'i ''iç savaş''tan, yüzde 60'i ''parçalara ayrılmaktan'', yine yüzde 60'ı ''komşu ülkelerce etki altında tutulmaktan'', yüzde 58'i ''terörizmden'', yüzde 57'si ''ekonomik kötüleşmeden'', yüzde 47'si ''dini özgürlükleri kaybetmekten'' endişe ediyor. Ama yine de Iraklılar geleceklerine ''bir şekilde pozitif yönden'' bakmak istiyor.
Anketteki katılımcılara Eylül ayında yapıldığı için ''Gerekmesi halinde ABD ordusu daha Irak'ta ne kadar kalmalı-'' sorusuna
Amerikalılar, ''mümkün olduğunca çabuk ayrılmalı'' yanıtını verirken, Iraklılar ''ihtiyaç duyulduğu müddetçe kalmalı'' karşılığını veriyor.
AA'ya değerlendirdiler
Anketi düzenleyen, Washington'daki Arap-Amerikan Enstitüsü adlı kuruluşun kurucusu ve başkanı Dr. James Zogby, araştırma sonuçlarıyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Irak'ın geleceğine dair kaygılı olduğunu belirten Zogby, ankette de bunu destekleyici sonuçların çıktığını ifade etti. Zogby, şunları söyledi:
''Keyfi, tek taraflı bir yönelimle hareket eden, sağlam olmayan bir hükümet. Bence Irak'ta sorunlar var ve bu sorunların üzerine yeterince gitmediğimizi düşünüyorum. Iraklılar bana ülkelerinin geleceğinden endişe ettiklerini söylüyorlarsa, bana göre gerçekten de endişelenmekte haklılar.''
Ülkede olası bir iç savaş ihtimalinin sorulması üzerine Zogby, ''Şu anda ortada bir çeşit, kaynamaya hazır bir durum var. Halkının 5'te 1'i ya mülteci ya da ülke içinde yerinden olmuş bir ülke düşünün, eğer bu kişiler evlerine geri dönemezse, sorunlar çözülemez ve bu, üzerinde kaygı duymamız gereken bir mesele'' diye konuştu.
ABD'deki düşünce kuruluşlarından Carnegie Endowment for International Peace'in Ortadoğu uzmanı Marina Ottaway da Irak'ın geleceğine ilişkin en kötü senaryonun, şiddet ortamının geri dönmesi, en iyi senaryonun ise ademi merkeziyetçi sistem üzerinde mutabakata varılması olduğunu söyledi.
Irak'ın merkeziyetçi bir sistemle yönetilemeyeceği fikrini savunan Ottaway, ''Bölgede çok sayıda güç merkezi var. Eğer federal bir çözümü hayata geçirebilirlerse bence bu Irak'ın geleceği açısından hayırlı olur. Ama eğer (Irak Başbakanı Nuri) El Maliki, merkeziyetçilik üzerinde ısrar ederse, şiddet ortamına geri dönülebilir'' ifadesini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara